Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
insanlar tarafından dışlanma, aynı zamanda onları dışlayabilme duygusu; her şeye, yeryüzüne, gökyüzüne hatta ağaçlara bile yabancılaşma. Ait olmadığı büyülü bir dünyada yürüyen bir kadın gibiydim. Bu kadının canının istediğini yapma, istediğini yapmama özgürlüğü vardı.
...,insanlar tarafından dışlanma,aynı zamanda onları dışlayabilme duygusu;her şeye, yeryüzüne, gökyüzüne hatta ağaçlara bile yabancılaşma
Reklam
Kardeş kıskançlığı
Kıskançlık çok acı verir. Ötekinden daha az sevilme ya da dışlanma duygusu son derece sancılıdır. Bebeğin doğumu sırasında büyük kardeş kendini birden tehlikede hisseder.
Kitap YayıneviKitabı okudu
401 syf.
7/10 puan verdi
·
9 günde okudu
Okuma grubumuzdaki yorumlarımı derledim, burada da dursun :)
Hafif düzeyde #tatkaçıran (#spoiler) Bazı romanlar giriş cümleleriyle ünlüdür. Ki bazıları da öyle bir cümle ile son bulur ki, koskoca bir romanın o cümleyi kurabilmek için yazıldığını anlarsınız. “Ama doğrusu şu ki yahu bir de ben varım, bir de bana bakın, asıl ben varım. Bir de ben varım.” Roman çok seçkin bir konuyu çok sakin bir sadelikle
Kıyamet Emeklisi - 1. Cilt
Kıyamet Emeklisi - 1. CiltŞule Gürbüz · İletişim Yayınları · 2022500 okunma
insanlar tarafından dışlanma, aynı zamanda onlan dışlayabilme duygusu; her şeye, yeryüzüne, gökyüzüne hatta ağaçlara bile yabancılaşma. Ait olmadığı büyülü bir dünyada yürüyen bir kadın gibiydim. Bu kadmın canının istediğini yapma, istemediğini yapmama özgürlüğü vardı
...yüzümü okşayan hafif esinti; boş sokaklarla, kapalı kapılar ve pencereler, insanlar tarafından dışlanma, aynı zamanda onları dışlayabilme duygusu; her şeye, yeryüzüne, gökyüzüne hatta ağaçlara bile yabancılaşma.
Sayfa 100Kitabı okudu
Reklam
_Bir yere ait olma isteği aslında özgürlükten kaçıştır. İnsanlar aniden özgürleştiğinde derhal yeniden kendilerini esir edecek liderler seçerler. İnsanoğlu özgürce kararlar vermek istemez. Sürüye tabi olmayı, bir yerlere sığınmayı tercih eder. Özgürlüğün sorumluluğunu cesaret ister. Diğerlerine benzemez ise çevresine uyum sağlayamayacak ve
Geceyarısı olmuştu ve sokaklar sakindi. Nil Nehri'nden hafif bir esinti geliyordu. Gecenin verdiği huzurdan hoşlanarak nehir boyunca yürüdüm. Artık acı hissetmiyordum. Çevremdeki her şey bana huzur veriyor gibiydi: yüzümü okşayan hafif esinti; boş sokaklarla, kapalı kapılar ve pencereler, insanlar tarafından dışlanma, aynı zamanda onları dışlayabilme duygusu; her şeye, yeryüzüne, gökyüzüne hatta ağaçlara bile yabancılaşma. Ait olmadığı büyülü bir dünyada yürüyen bir kadın gibiydim. Bu kadının canının istediğini yapma, istemediğini yapmama özgürlüğü vardı. Ender rastlanan o kimseye bağlı olmama, her şeyden vazgeçme, çevredeki dünyayla bütün ilişkilerini kesme, tamamen bağımsız olma ve bağımsızlığının hakkını vererek yaşama; bir erkeğe, evliliğe, ya da aşka bağlanmadan özgür olma; tüm kural ve yasaların sınırlandırmasından kopma hazzını yaşıyordu bu kadın. Önüne ilk çıkan erkek onu istemezse, ikincisi, üçüncüsü gelecektir. Tek bir adamı bekleme gereksinimi duymayacaktır. O dönmediği zaman üzülmeyecek, bir şey beklemeyecek, umutları suya düştüğünde acı çekmeyecektir. Hiçbir şey umut etmeyecektir artık, hiçbir şey arzulamayacaktır. Hiçbir şeyden korkmayacaktır, çünkü onu incitebilecek her şeyi zaten yaşamıştır.
Sayfa 90
Artık acı hissetmiyordum. Çevremdeki her şey bana huzur veriyor gibiydi: yüzümü okşayan hafif esinti; boş sokaklarla, kapalı kapılar ve pencereler, insanlar tarafından dışlanma, aynı zamanda onları dışlayabilme duygusu; her şeye, yeryüzüne, gökyüzüne hatta ağaçlara bile yabancılaşma. Ait olmadığı büyülü bir dünyada yürüyen bir kadın gibiydim.
Sayfa 90 - Metis
MUTSUZLUĞUN BİR SEBEBİ OLARAK “GÜNAH DUYGUSU” – BERTRAND RUSSEL Günah duygusunda aşağılık bir şey, bir kendine saygı noksanlığı bulunmaktadır. Kendine saygısını yitirmenin de hiç kimseye bir yararı olmaz. Mantıklı bir insan, kendi kötü davranışlarının tıpkı başkalarının kötü davranışları gibi bazı belirli koşullarda oluştuğunu düşünür. Ergen
Reklam
Artık acı hissetmiyordum.
Çevremdeki her şey bana huzur veriyor gibiydi: yüzümü okşayan hafif esinti; boş sokaklarla, kapalı kapılar ve pencereler, insanlar tarafından dışlanma, aynı zamanda onları dışlayabilme duygusu; her şeye, yeryüzüne, gökyüzüne hatta ağaçlara bile yabancılaşma. Ait olmadığı büyülü dünyada yürüyen bir kadın gibiydim. Bu kadının canının istediğini yapma, istemediğini yapmama özgürlüğü vardı. Ender rastlanan o kimseye bağlı olmama, her şeyden vazgeçme, çevredeki bütün dünyayla bütün ilişkilerini kesme, tamamen bağımsız olma ve bağımsızlığının hakkını vererek yaşama; bir erkeğe, evliliğe ya da aşka bağlanmadan özgür olm; tüm kural ve yasaların sınırlandırılmasından kopma hazzını yaşıyordu bu kadın. Önüne ilk çıkan erkek onu istemezse, ikincisi, üçüncüsü gelecektir. Tek bir adam bekleme gereksinimi duymayacaktır. O dönmediği zaman üzülmeyecek, bir şey beklemeyecek, umutları suya düştüğünde acı çekmeyecektir. Hiç bir şey umut etmeyecektir artık, hiçbir şey arzulamayacaktır. Hiçbir şeyden korkmayacaktır, çünkü onu incitebilecek her şeyi zaten yaşamıştır.
Sayfa 90 - Metis Yayınları - Çeviri: Selma DemirözKitabı okudu
141 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.