Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gökaçınlar

Gökaçınlar
@dissidentapologist
konformizme karşı bireycilik, degradasyona karşı realite, yapmacıklığa karşı mizah. | Atatürk le parfait
312 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
36 günde okudu
Kitap, Ayn Rand'ın, insanın "bilebilme" yetisiyle, doğa durumunda tek hayatta kalma aracı olarak gördüğü ve kullanabildiği aklı temel alan Objektivizm felsefesinin çağının yaygın irrasyonel akımlar ve sözde entelektüel (pseudo-intellectual) fikirler olarak nitelendirdiği felsefi literatüre karşı eleştiride bulunduğu bir formatta, müşterek ana fikirlere sahip makalelerin derlenmesiyle hazırlanmış. Bu felsefeler arasında Kantçı "görev ahlakı" (“Öyle eyle ki, her defasında senin istemenin maksimi, aynı zamanda genel bir yaşamının ilkesi olarak geçebilsin”), "alturizm" olarak nitelendirdiği diğerkamlığın yıkıcı köklerini, dogmatik bir bilinmezciliğe (elimizde çok az veri mevcut, o halde bunu bilmek imkansızdır yanılgısı) indirgenmeye çalışılan bilimin aslında doğada gözlemlenebilen şeyler üzerinden çıkarımlar yaparak bilgiyi tasnif etme uğraşında felsefenin sanki gereksizmiş gibi algılanmasına yol açmasını ve bilhassa her türden kolektivizm, yani başkaları öyle yapıyor diye öyle yapmaya dayanan, en küçük azınlık olarak nitelendirdiği bireyin aklını değil de onu yönetmeye talip olan bir üçüncü partinin varlığına karşı felsefi bir direnişi esas alan Objektivizmin itirazını dile getirdiği fikirler mevcut. Harika bir beyin fırtınası ve Objektivizm felsefesinin, insanın özellikle neden felsefeye ihtiyaç duyduğuna yönelik gerekçelendirmelerini yapan, oldukça akıcı ve sade bir dille ele alınmış makalelerin bir araya getirildiği bir kitap. Yavaş yavaş, doyurucu bir şekilde okunması gereken, yazılan bir paragraf üzerinde bile dakikalarca düşündüren bir kitap. Herkesin kütüphanesinde bulunmalı.
İhtiyacımız Olan Felsefe
İhtiyacımız Olan FelsefeAyn Rand · Pegasus Yayınları · 2021120 okunma
Reklam
96 syf.
5/10 puan verdi
·
9 günde okudu
Kitap, kısaca jeo-politiğin bir etkisi olan kitlesel göçün Avrupa ve Kuzey Amerika'ya yönelen akınını, küreselleşmenin tüm globalde sanki deterministik bir olaymış gibi, önlenemez yükselişinin kaçınılmaz bir sonucu olduğunu ve böylece buna karşı duran politikacıların kendisiyle bu politikacılara oy verenleri motive eden terörü engelleme, güvenlik, kültür şüpheciliği veya yazarın tabiriyle "insan-dışılaştırdığımız" mültecilere karşı duyulan korku gibi kaygı nesnelerinin yersizliğini anlatmak, küreselleşmenin eninde sonunda insanları bir arada yaşamaya (coexist) iteceğini savunan bir çizgide yazılmış. Kitabın savı çokkültürcülüğü teşvike yönelik bir sol liberal düsturdan oluşuyor. Öyle ki "Batı kültürü aslında yoktur" diye makale yazan Kwame Anthony Appiah gibi woke/sjw kişilerden bolca alıntı ve Viktor Orban gibi açık şekilde kapalı sınırları savunan muhafazakâr liderleri "otokrat", "totaliter" gibi ithamlarla suçlayan bir retoriğe sahip. Yazar, kitlesel göçlere nelerin sebep olduğunu pek tartışmamasına rağmen, sözde realist bir tutumla geri döndürülemeyecek deterministik bir tutum çizerek mültecileri kucaklamak gerektiğini savunuyor ve bu yönde bolca çalışma ve haberlere alıntı yapıyor. Çok fazla bir beklenti içinde olmadan okumanızı tavsiye ederim.
Kapımızdaki Yabancılar
Kapımızdaki YabancılarZygmunt Bauman · Ayrıntı Yayınları · 2018273 okunma
308 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
14 günde okudu
Kitap, ana fikri itibariyle artan ömür süresine paralel olarak içinde bulunduğumuz çağda artan inovasyon ve teknolojinin, otomasyona bağladığı mesleklerin sektörel olarak insana olan talebini azaltan niteliksel işgücüne olan yönelimiyle nasıl başa çıkılabileceğini konu alıyor. Artan otomasyonun (Sanayi Devrimi'nde makinelerin yaptığını şu an yapay zekanın bilişsel güç gerektiren mesleklere yapması gibi), gelecekte daha uzun yaşayacak insanların bu artan uzun ömürlerini bir yüke dönüşmemesi için atacakları adımlarını değerlendirmede kritik noktalardan biri olduğunu savunan kitap, bireylerin 3 evreli yaşam olarak bildiğimiz geleneksel yaşam modelinden (eğitim, çalışma, emeklilik) ziyade çok evreli yaşam modeline geçişinin zorunlu olduğunu ispatlıyor. Bu da eğitimin hayat boyu süren bir olgu olması, sektörel değişikliklerin yapılmasında artan hız ve niteliğe verilen önemin artması gibi unsurlar karşısında bireyin emekliliğine gelmeden önce gerekli miktarda yatırıma sahip olabilmesi ve hayatında istediği alanlarda çalışabilmesi için neler yapması gerektiğini anlatıyor. Oldukça ufuk açıcı ve güzel bir çalışma. Herkesin kütüphanesinde bulunmalı.
100 Yıllık Yaşam
100 Yıllık YaşamLynda Gratton · Scala Yayıncılık · 20187 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
513 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
SPOILER UYARISI
Metro 2033'ün devamı olan 2034'te, 2013'te yaşanılan nükleer savaşın yarattığı tahribat ve radyasyon sonucu oluşan yıkım ve biyolojik tehlikeler olan mutantlardan korunmak için Moskova Metrosuna sığınan insanların yaşadığı bir başka istasyon olan Sevalstopolskaya istasyonunda yaşananları anlatan, Metro'daki hayatı, oyunlarda yansıtılmayan detayları ve genel vaziyetin anlatıldığı bir senaryo ile karşılaşıyorsunuz. Pek çok insan bu kitabı sevmiyor çünkü aralarında 2033 ile direkt bir bağ yok ve Artyom, bu kitabın başkahramanı değil; başkahraman Hunter. Evet, 2033'te Artyom'a geri dönmezse Polise gidip insanları Karaderililer tehlikesine karşı uyarmasını söyleyen Hunter. Fakat, kitabın Metro ve Hunter hakkında anlattıkları çok güzel ve bilgilendirici. Serinin devam kitabı olduğu için Metro evreni hakkında merak edilen pek çok bilgiyi (insanların nasıl hayatta kaldığı, geçimlerini nasıl sağladıkları, yüzey ve mutantlarla olan mücadeleleri, olaya gizem katan unsurlar vs.) size aktarıyor. Metro 2033'ü bitirir bitirmez buna da başladım ve aynı hızla bitirdim. Kitap, kısaca Sevalstopolskaya istasyonuna mühimmat ve gıda getiren kervanların durması sonucu yaşanan gerilim ortamında, olayı çözmek için görevlendirilen Hunter ve Homer isimli iki ana karakterin yaşadıkları macerayı anlatıyor. Daha fazlası spoiler olduğu için yazamıyorum. Bence bir şans verin ve okuyun, harika bir kitap bana kalırsa.
Metro 2034
Metro 2034Dmitry Glukhovsky · Gürer Yayınları · 20121,153 okunma
568 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Kıyamet sonrası (post-apokaliptik) edebiyatın kült eserleri içerisinde herhalde ilk ona girecek olan, 2013'te NATO ve Rusya'nın liderlik ettiği CIS birliğinin, Ortadoğu'da yaşanan nükleer bir savaşa (büyük ihtimalle İsrail ve İran) takriben giriştiği ve üç gün süren savaşta, yaklaşık olarak yirmi binden fazla nükleer füzenin
Metro 2033
Metro 2033Dmitry Glukhovsky · Gürer Yayınları · 20102,123 okunma
Reklam
296 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
8 günde okudu
Batı'nın temel ilkeleri olan kapitalizm, ifade özgürlüğü, liberalizm veya çalışma ahlakı şeklinde sıralanabilecek pek çok değerini baskılayan ve bunların erozyona uğramasına sebep olan "başkalarını incitmeme" üzerine kurulu politik doğruculuk akımına karşı en sert ve akademik olarak zengin bir şekilde ele alınmış harika bir kitap.
Toksik Zihin
Toksik ZihinGad Saad · Okuyan Us Yayınları · 202127 okunma
244 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
8 günde okudu
Kitap, tarihte başarılı olmuş kimseler olan Bill Gates, Warren Buffet ya da Bill Joy gibi kimselerin nasıl başarılı olduğunu, onların kendi kişisel yeteneklerine eşlik eden dışsal faktörler olan şans, uygun zaman veya kritik fırsatlardan oluşan şeylerle başarılarını yakaladığını ve artık geleneksel olmuş bir bakış açısı olan "saf kendi yeteneği ile başarıyı yakalayan kimse" imajına eleştirel bir bakışla yazılmış bir düstura sahip. İnsanları başarılı kılan etmenlerin başında gelen şey her ne kadar bireysel yetenek ve buna bağlı olan çok çalışma, disiplin ve merak gibi unsurların birleşiminden oluşan bir kişilik olsa da, bu kişiliğin yeşerebileceği ortamı hazırlayan dışsal unsurların önemine dikkat çeken yazar, bunu hikayesel bir dille ve örneklerle açıklıyor. Öte yandan kitabın ilerleyen bölümlerinde ise, bunun tam tersi olarak, bazı insanların neden başarısız olduğunu da yine aynı şekilde açıklıyor. Oldukça faydalı ve aydınlatıcı bir kitap, okunmalı.
Outliers
OutliersMalcolm Gladwell · MediaCat Yayınları · 20228bin okunma
112 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Yazar bu kitabında, "şey"lerin doğasını anlamada ve onları tasniflemede kaide olarak alınan ilkelerin kendisini, eski zamanların Tanrı kavramıyla ideolojileri ya da felsefi akımları ile modernliğin getirdiği göreceliğin kendi sonuçlarından biri olan "herkesin kendi hayat düsturunu kendi inşa etmesi" anlayışının geçerliliğini sorguluyor. Ona göre modernliğin bu ben-merkezci yaklaşımı, adına "sahicilik ideali" dediği gerçekliğin ne olduğu ve nasıl anlaşılması gerektiği yönündeki görüşlerin tek mi yoksa çoğul mu olduğu yönünde bir tartışmasını yapmaktan öte, bunu tamamen hiçe sayarak hedonist ve dünyasal bir düzen yarattığı bir gerçektir. Yazar kitabında size modernitenin etik ve ontolojik sonuçlarını açıklıyor ve bunların sahiden de "modern" mi, yoksa beşeri güç arayışında olan yozlaşmış insanın bir fikri mi olduğunu sorgulatıyor. Kütüphanenizde mutlaka bulunmalı.
Modernliğin Sıkıntıları
Modernliğin SıkıntılarıCharles Taylor · Ayrıntı Yayınları · 2010150 okunma
320 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
Yazar kitapta, matematik biliminin kökenlerini, antik Yunan'dan Arşimet ile başlayan, Ortaçağ'da Aziz Anselmus'a, Kepler'e, Kopernik'e, Descartes'e ve modern yüzyılda Stephen Hawking'e kadar giden tarihsel ve bilimsel bulguların ışığında oluşturduğu bir hikaye örgüsünde oldukça detaylı fakat sıkmayan, ilgi çekici ve güzel bilgilerle aktarıyor ve matematiğin ne olduğunu, hangi alanlara uzandığını, sosyal bilimler, kozmoloji, mimarlık, istatistik gibi çok çeşitli konularda sahip olduğu değeri açıklıyor. Kitabı okurken çok fazla nitelikli bilgiye rast geleceksiniz ve matematiğin ne kadar engin bir alana yayıldığını, hatta bazıları tarafından evrendeki yasaları açıklamada "Tanrı'nın dili" olduğu yönündeki iddiasının bu kitapta matematiğin ayrı yeten teoloji alanında da ne manaya geldiğini görecek ve bir öz değerlendirme yapacaksınız. Herkese tavsiye ederim, mutlaka kütüphanenizde bulunmalı.
Tanrı Matematikçi mi?
Tanrı Matematikçi mi?Mario Livio · Altın Kitaplar · 2015287 okunma
212 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
8 günde okudu
Windows veya MacOS gibi işletim sistemlerinden, açık kaynak kodlu, güvenli ve özgür olması ile ayrılan Linux işletim sistemini en basit kullanım şekillerinden asgari düzeyde ileri seviye kullanım maddelerine kadar açıklamayı ilke edinmiş harika bir kitap. Linux'e merak salmış herkes okuyabilir. Tek dezavantajı, baskısının biraz eski olması ve içinde güncel bazı bilgilerin olmaması.
Linux Doktoru
Linux DoktoruGörkem Çetin · Seçkin Yayıncılık · 20032 okunma
Reklam
224 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
9 günde okudu
Pürdikkat, piyasadaki diğer içi boş ve ruhsuz, gereksiz ve yavan aforizma ve örnekleriyle okuru sıkan ve ona pratik hayatında gerçek bir katkı sunmayan kitaplara nazaran, yazarın doğru tespitleri sayesinde geçerli kaidelerin esas alınmasıyla yazılmış, akıcı, bilgi dolu ve pratik hayatın gereksinimlerine karşılık verecek reel örneklerle donatılmış bir kitap. Yazarın temel amacı, sizi kendinize ideal belirlediğiniz hedefleriniz doğrultusunda motive etmek amaçlı bir dikkat ve odaklanma yetisi geliştirmenize yardımcı olmak. Bu yüzden gerek kendi uyguladığı metotlarla, bu metotların kaynaklarıyla veya çok başka bilgilerle hazırladığı bu enfes kitabı okumanızı kesinlikle öneririm.
Pürdikkat
PürdikkatCal Newport · Metropolis Yayınevi · 20191,881 okunma
224 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Yazar, kendi tabiriyle, "yeni-ateist" olarak tanımladığı kitle olan insanlara ve ateizmin daha radikal bir versiyonunu, yani dine karşı tolerans gösterilmemesi gerektiği yönünde bir görüş benimsemiş olan "militan ateizm" türüne karşı, özellikle Celal Şengör'ü örnek gösterek karşı savlar getirdiği ve din ile bilimin sürekli bir çatışma içinde olduğu "çatışmacı kuram"ı eleştirdiği fevkalade bir kitap olmuş. Yazar oldukça mantıklı savlarla birlikte, bilimin sınırlarını verdiği örneklerle birlikte çizmeye, bilimi sosyal bilimlerle karşılıklı mütalaa ederek nelerin bilim konusu olabileceğine, nelerin olamayacağına dair güzel tespitlerini ve eleştirilerini okuyacaksınız. Akademik açıdan da dolu dolu olan bu kitap, kaynak açısından da oldukça faydalı tarihsel, bilimsel, felsefi ve sosyolojik bilgiler barındırıyor, mutlaka kütüphanenizde bulunmalı.
Bilim Ne Değildir?
Bilim Ne Değildir?Alper Bilgili · Doğu Kitabevi · 2017369 okunma
288 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
9 günde okudu
Tom Palmer'in, özellikle 18. yüzyıl sonrası dünya konjonktürüne hatırı sayılır etkileri olmuş ve insan medeniyetinin gelişmesine katkıda bulunmuş klasik liberalizm felsefesinin, iktisadi ve sosyo-kültürel ilkelerini, farklı yazarların ve kendisinin makaleleri ile bir araya getirdiği, harika bir "Liberalizme Giriş" kitabı olmuş. Platon'un ve Jean-Jacques Rousseau gibilerin merkezi planlamalı bir elitler grubunun tüm bir kolektife hitap edeceğine inandıkları, tiranlaştıran bir devlet hiyerarşisinin etkilerinin nasıl zararlı olduğuna, birey özgürlüğünü ve toplumsal ilişkileri nasıl zedelediğine ve uzun vadeli etkileri bakımından oldukça yıkıcı etkilere sahip olduğunu kanıtlıyor. Öyle ki Platon Devlet adlı eserinde bir "üst yönetici otokrasisi" istemişken, Rousseau toplumun erdeme aldırmaksızın niceliksel varlığı ile bireyleri kendi inançlarını kabul etmeye "zorlayabileceğini" söylemiştir. Bu kitap gönülsüz olan bu eylemlerin fayda değil zarar getireceğini kanıtlar nitelikte okunmalıdır. Özgürlükçü felsefenin, özellikle felsefi ve iktisadi boyutuna değinen bu kitabı kesinlikle okumanızı öneriyorum.
Bireye Karşı Devlet
Bireye Karşı DevletKolektif · Liber Plus Yayınları · 20186 okunma
110 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Varoluşçu felsefenin nedenselliği temellendirmede dayanak noktası olarak ele aldığı, belirli kaidelere dayanmasa da herkesin objektif bir şekilde hissedebilip deneyimleyebileceği acı olgusu karşısında insanın kendi yetisine dayanan anlamlandırma uğraşının git-gellerini oldukça iyi yansıtmış harika bir roman. Meursault, var olan dünyanın önüne geçilemez determinist formuna karşın tam bir kayıtsızlık içinde, Albert Camus'un felsefesinin bizi anlam ve hiçlik ikileminde sorgulattığı çevrenin kendisine karşı duyarsızlaşmış tavrıyla iç içe bir hissiyata sahip olmamızı sağlıyor. Açıkçası okurken bunu iyice deneyimlediğimi düşünüyorum. Kütüphanenizde bulunması gereken bir eser bence.
Yabancı
YabancıAlbert Camus · Can Yayınları · 2020111,3bin okunma
112 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Köklerinin 15. ve 16. yüzyıllarda, dolaylı yoldan Protestan Reformu ile atılması sonucu Avrupa'da ilerleyen süreçlerde vuku bulmuş, yapısı itibariyle pozitif bilimlere ve sekülerliğe eğilimli Aydınlanma ve Rönesans'ın felsefi, politik ve dinsel sonuçlarını sorgulayan ve betimleyen yazarın, kendi düşüncelerini de katarak Aydınlanma'nın detaylı bir analizini yaptığı oldukça başarılı bir eser olmuş. Yazar, ilk bölümlerinden itibaren Aydınlanma'nın tarihsel süreçlerini bu bahsettiğim alanlar ekseriyetinde ele almakta ve sık sık Rousseau veya Condorcet gibi önemli isimlerden alıntı yaparak geçmiş ve güncel örneklendirmelere başvurmakta. Kitabın devamında ise Aydınlanma birey & toplum özerkliğinin sınırları, laiklik veya evrensellik gibi konularda, olumlu ve olumsuz getirileri konusunda objektif bir şekilde ele alınırken, son bölümdeyse Avrupa ile olan ilişkisine kısaca değinilmiş. Bir tarih kitabı olmaktan ziyade, daha çok felsefi temelli bir kitap olduğu kesinlikle söylenebilir. Kütüphanenizde mutlaka bulunmalı.
Aydınlanma Zihniyeti
Aydınlanma ZihniyetiTzvetan Todorov · Bgst Yayınları · 201913 okunma
144 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.