55 syf.
9/10 puan verdi
Kişisel gelişim kitaplarını eleştirdiğimde beni çarmıha gerip domateslemek isteyenlere sesleniyorum, bırakın elinizdekini de Ermişin okyanusundan susuzluğunuzu gidermeye gelin, hem hepimize yetecek kadar var meraklanmayın. Bu kitap hakkında hali hazırda çok güzel incelemeler yazılmış, birçok farklı açıdan yaklaşılmış. Benim vurguladığım nokta ise bir dostunuza veda ederken ayak üstü yapılan sohbetin doyuruculuğu ve verdiği hazzın üstünlüğü olsun. Çünkü Ermiş tam da bu tarzda yazılmış. Tam da ihtiyacımız olan noktaları hep tam onikiden vurmuş. Kitaptaki didaktik aforizmalar mükemmel ama daha da mükemmel olan kitabın üslubu sanırım. Sabahattin Ali okumalarından sonra güzel üslup hastalığı bana da bulaştığından bu konudaki arayışımı şu kısacık kitapla doyurmak şaşırtıcıydı. Bazı cümleleri aynı hazzı alabilmek için tekrar tekrar okudum diyebilirim. Sohbet tarzında ve samimi üslupla yazıldığından kitabın içindeki dünyaya hemencecik adım atmış buldum kendimi. Bu yüzden Ermiş'e ; "Gel boşver gemiyi, bi' çay içelim dertleşelim seninle" diyesim geldi. Acının da hayatın bir parçası olduğunu bir türlü kabullenemiyoruz, Ermiş kabullen diyor, diğer türlü diyalektik anlayış gereği zevki de algılayamazsın diyor. Ama diyorum keşke hayatın kanunları böyle olmasaydı, ne olurdu ki kötülüğün olmadığı, insanların ve bilhassa hayvanların birbirini vahşice yemediği bir dünya olsa ? Diyorum da kalıyorum. İyisi mi bunları pek fazla düşünmemek. Ben sonunda erdim galiba, siz de ermek istiyorsanız, açık adres elinizde. Keyifli okumalar :)
Ermiş
ErmişHalil Cibran · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202371,1bin okunma
112 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Meşrutiyet Dönemi'nde Sanatla Uğraşan Bir Kadının Zorlu Hikâyesi
Benim incelemem biraz uzun olacak. Ama okurken hem o dönemi hem de dönemin kitaba yansımalarını anlatacağım. Yani Udi romanını dramaturji yaparak anlatmaya çalışacağım. Dramaturji ile bir eseri ele almak çok uzun bir süreç. Ama burada makale ya da tez yazmadığımız için önemli noktaları ve kitabın alt metninde ne anlatmak istediğini kısa da olsa
Udi
UdiFatma Aliye Hanım · İş Bankası Kültür Yayınları · 2022823 okunma
Reklam
779 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
10 günde okudu
SENİ BUDALA
YouTube kitap kanalımda Dostoyevski'nin hayatı, bütün kitapları ve kronolojik okuma sırası hakkında bilgi edinebilirsiniz: ytbe.one/0i9F0L1dcsM Paranın satın alamayacağı şeyler vardır geri kalan her şey için Mışkincard. Athena ne güzel demiş 2006 yılında : "Aşk nefrete ne yakınsın." Dostoyevski ise ne güzel demiş 1868
Budala
BudalaFyodor Dostoyevski · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201225,5bin okunma
285 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
"İyi kitaplar okumak, geçmiş yüzyılların en seçkin insanlarıyla sohbet etmek gibidir" Diyen Descartes'e ve Kazancakis'in ruhuyla oturup bir çay içmek isteyenlere selam olsun. Bizler yıllar boyunca çok okuyan mı bilir çok gezen mi geyiğiyle oyalanırken, gerçek bilgeliği bulanların hayatı özümseyerek yaşayanlar olduğunu Kazancakis yıllar
Zorba
ZorbaNikos Kazancakis · Can Yayınları · 202016,3bin okunma
724 syf.
·
Puan vermedi
·
27 günde okudu
Çemberin dışında mısınız?
Ya dışındasın çemberin Ya da içinde yer alacaksın Kendin içindeyken kafan dışındaysa Çaresi yok kardeşim Her akşam böyle içip kederlenip mutsuz olacaksın Bu kitabı okurken Murathan Mungan’ın “Çember” adlı şiirini düşündüm durdum.Çemberin içinde var olmaya çalışırken kendisi gibi olamadığını fark edip mutsuzlaşan ve yalnızlığı tercih eden Selim aile, evlilik ve toplum ezberlerinin çok ötesinde bir zihin yapısına sahiptir. Oğuz Atay Selim karakteri ile bize Tutunamayan bir insan profilini bütün çıplaklığıyla sunar. Selim’i okurken onun bu yalnızlığının ne kadar onurlu ve haklı bir yalnızlık olduğunu fark ederiz. Diğer taraftan diyalektik bir bakış açısıyla Oğuz Atay iş ve aile bütünlüğünü koruyabilen Turgut Özben karakteri ile hayata tutunabilmiş bir bireyin zamanla Selim’i daha yakından tanımasıyla bir Tutunamayana dönüşmesini gözler önüne serer. Kitabı okumadan önce duyduğum şehir efsaneleri benim bu kitapla ilgili korkularımı tetiklemişti oysa ki okuduktan sonra kendi adıma duyduklarımın yersiz olduğunu düşündüm.Kitapta en sevdiğim bölümler kitabın sonunda yer alan Tutunamayanlar ansiklopedisiydi, Oğuz Atay’ın inanılmaz bir hayal gücü var, bu hayal gücü ona “disconnectus erectus “adında tutunamayan bir hayvan türü icat ettirir ve bu hayvanın yaşam şekli, sosyal ilişkileri ve yeteneksizlikleri konusunda bir ansiklopedik bilgi oluşturacak kadar okuyucuya bilgi sunar. Öyle ki bu bilginin gerçek olup olmayışı konusunda kuşku duyup internetten araştırdım. Kitapla ilgili söyleyebileceğim tek olumsuz nokta başlarda belli bir kısımda Osmanlıca bir bölümün oluşuydu. Çemberin dışındakilere selam olsun.
Tutunamayanlar
TutunamayanlarOğuz Atay · İletişim Yayınları · 202062,5bin okunma
72 syf.
10/10 puan verdi
Abelard ve Heloise üzerine onca konuştum ama yazamadım. Denedim ama olmadı bunun öncelikli sebebi, kitabı okuduktan sonra bir süre kendime gelememiş olmam. Etkisinden çıktım mı, hayır. Ama yazmam gerektiğini hissediyorum artık. En çok da kendim için. Yine de okumak yerine, dinlemek isteyenler için, işte canlı kanlı Abelard ve Heloise videosu:
Abelard ve Heloise
Abelard ve HeloiseRonald Duncan · Helikopter Yayınları · 20182,432 okunma
Reklam
875 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.