Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
şu bizim Akşehirli tonton Nasreddin Hoca'yı j yalnızca bilgili, hazırcevap sanma. Hoca hem cömert hem de yardımsever bilinirmiş yaşadığı çağda. Bu yüzden ona bol bol misafir gelirmiş. Bu güzel ev sahibine gelenler yer içer, yatar kalkar, bir türlü gitmek istemezmiş. İsanoğlu gariptir. Kimi iyiliğe iyilikle karşılık verir, kimisi de iyilik
Bukalemun BubUyu Gördün mü"? Yazanlar Şehnaz Ceylan Feyza Yalman İrem Betül Ayçan Yeliz Bodurlar Bu kitabın sahibi: Bubu, keşfetmeyi çok seven meraklı bir bukalemundu. Ormanda bir oraya, bir buraya gezer dururdu. Bir gün o kadar yürüdü, o kadar yürüdü ki... Kocaman binaların olduğu bir şehirde buldu kendini. Binaların arasında biraz
Reklam
Doğru...
"Dalgın olduk mu gerçek benliğimizle davranıyoruz."
Sayfa 33 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okuyor
Soru
Karar alıp harekete geçme konusunda yavaşım. Birçok fırsatı bu şekilde teptim. Her şeye tereddütle yaklaştığım için, enine boyuna düşünmek istediğim için çok zor ve geç karar veriyorum. Keşke bir turnusol kağıdı olsa da bir şey benim için doğru mu yanlış mı hızlıca gösterse. Her neyse. Sizin hızlı karar vermenizi sağlayan, bir şeyin sizin için doğru veya yanlış olduğunu anlamanızı sağlayan kriterleriniz var mı? Yazarsanız çok memnun olurum.
İstemez miydi o güneş , Dizinin dibinden ayrılmayan için için aşk ateşiyle yanan Merküre, Venüs’e Gönlünü kaptıra ? İstemez miydi ihtişamıyla dillere destan boyu boyuna huyu huyuna Jüpiter’i ? İstemez miydi o süslü efendiyi boynunda buzlu gerdanıyla caka satan Satürn’ü ? Ya da maviş gözlü uranüsü ,Neptün’ü ? Niye Verdin Hayatı, sevgiyi, çiçekleri bir tek dünyaya ? Neden kaptırdın gönlünü o garip dünyaya ? çok mu yakındı sana ? , çok mu heybetli ve büyüktü? ,çok mu güzeldi? , maviş gözleri mi vardı ? neydi derdin ? Önemli mi bu kadar ? DOĞRU YER ,DOĞRU ZAMAN
Bir çocuğun sorusu
Din öğretmenimiz demişti ki derste Müslümanlar ölürse savaşta, şehit olurmuş. şehitler giderken cennete,
Nesin yayınlarıKitabı okudu
Reklam
İşte, gördün mü bak? Bazı pişmanlıkların gerçekle alakası yoktur. Bazı pişmanlıklar yalnızca..." Bayan Elm doğru tabiri arayıp buldu. "Bok yemektir."
Endülüs 'e Ağıt
Çıkan iner, kalkan düşer, her yükselişin var bir sonu. Niçin bunca gurur maldan mülkten, addan sandan insanoğlu. Oluşta ne var ki olduğu gibi dursun, hiç değişmesin. Sen de gök gibisin, bir gün masmavi güneşlik. bir gün bulutlu. Bu dünya kime kalmış, yaramış ki kalsın yarasın sana da. Yok hiçbir çizgisinde bu yeryüzünün ölmezlik rengi ve ölmezlik kokusu. Zaman değişmek bilmez kesin ölçülü ve hükümlüdür: Geri döner, paralar sahibinin zırhını, kılıçlar ve kargılar ileri doğru işlemez oldu mu. Zaman bu, ona ne kılınç kını dayanır, ne meşhur kaleleri sultanların.
Sayfa 85 - 6. BaskıKitabı okudu
Bazen okuduğu romanda, hikayede yer alan önemsiz bir kişiye takılırdı. Takıldığı kişinin metne girme nedeninin bir tek cümleden ibaret olduğunu görür, herkesin hayatının doğru söylenmiş bir cümleyle sığabileceğini düşünürdü. Şimdi kendi cümlesini arıyordu: hayattan beklediği şeyleri elde ettiği anda hepsinin budalaca olduğunu anlamış, yalnız bir adam… Belki. Bir cümle olabilir miydi bir hayatı değerli kılan? Yoksa, tek cümleye sığdırılmış hayat çok mu boştu? Hayatın nesi doğruydu, nesi yanlış? Ya da bu türden soruları sormak doğru muydu? Neden soruyordu bunları?
İnsanlık denilen şey bu kadar karmaşık olmasına rağmen anlamak için bunca çabayı sarf ediyor olmak ne kadar doğruydu acaba? Anladığımızı sandığımız hisler ne kadar anlaşılmıştı, gerçekten anlamış mıydık yoksa anladığımıza inanmak mı istemiştik? Gerçek doğru nedir? Bu sorunun cevabı kişiden kişiye değişiyorken asla peşini bırakmıyoruz. Kendi kabul ettiklerimizin ötesini görmekte zorlanıyor kabullenemiyoruz. Somut şeylerin bile gerçekliğini bazen sorguluyorum içimde oluşan ruhani ya da sadece sinirlerime bağlı olan bedensel reaksiyonları nasıl anlayacağım? Hatta en komiği olan şunu sorayım, bu soruları sorarken cidden bir şey hissedebilir miyim? Anı yaşamak için yaşıyoruz, psikolojik olarak kendimize motive olan bir sürü şey söylüyoruz fakat sonunda ne kadar yapıyoruz ne kadar bununla var oluyoruz? İnsan yeni tanıştığı birisine kendisini gerçekten gösteriyor mu yoksa olmak istediği kişiyi mi anlatıyor? İnsanlar olmak istediği kişiler olamadıklarını biliyorlar ve bunun bilinciyle içten içe perdeleri çekiyor arkalarından yaşıyorlar. Önde bir sahne arkada gerçekler. Kendi benliğimizle olan yüzleşmelerimiz bile kendimizi avutmaya çıkıyor. Bunu bile bile kendimize kızmıyorken başkalarına nasıl kızabiliriz? Kızmamalıyız ama kızıyoruz. Ardındaki yanlışı yaptığımızı biliyor olmanın rahatsız ediciliği ile kaçınmaya çalışıyoruz. Kim ki ahlaksızlıktan çok bahsediyorsa en büyük ahlaksızlar onlardır demişler aynı bu misal.
Reklam
Âşık oldun da aşkın da doğru mu; mâşukun sana âşık olur.
·
Puan vermedi
İnceleme
Hayatta hiç pişmanlıklarınız oldu mu? Keşke geriye dönme fırsatım olsaydı da şunu da şöyle yapsaydım dediğiniz anlarınız var mı? Eğer varsa ve bu duyguları bazen yoğun bir şekilde yaşıyorsanız bu kitabı öneririm. Nora'nın hayatında hiçbir şey istediği gibi gitmiyor hatta yolunda giden tek bir şey yok. Varlığı gereksiz ve hiç kimsenin ona nokta kadar ihtiyacı yok. ( Gerçekten öyle mi acaba?) Abisi onunla konuşmuyor, işinden kovuluyor, kedisi ölüyor ve ders verdiği öğrencisi de dersi bırakıyor ve Nora sürekli kafasında geçmişte aldığı kararlar ile savaş halinde. Birşeyleri farklı yapsa bugün nerede olacağı nasıl bir konumda olacağı aklını kurcalayıp duruyor. Ve Nora kötü bir karar alıp intihar ediyor ve hikayemiz de tam olarak burada başlıyor. Gece Yarısı Kütüphanesi... Sonsuz sayıda kitap ve her biri Nora'nın alternatif başka başka hayatlarını anlatıyor. İstediği hayatı seçmekte özgür deneyip beğenmediğinden çıkma hakkı var. Ancak vakti azalıyor, doğru hayatı bulması lazım... Kitabı beğendim, okunur ve dediğim gibi eğer gerçekten yoğun pişmanlıklar içerisine olan kararlarınızı sorgulayan ve sürekli ya şunu seçseydim ya bunu böyle yapmasaydım nasıl olurdu diye düşünen birisi iseniz evet size iyi de gelebilir. Ama ben aşırı övüldüğü için çok yüksek beklentilerle okudum ve bu yüzden de aşırı aşırı bayılmadım. Vermek istediği mesaj bana tam olarak geçmedi beni ikna edemedi kitap tam olarak diyeyim. Bir puan vermek gerekirse de 10 üzerinden 7 diyebilirim.
Gece Yarısı Kütüphanesi
Gece Yarısı KütüphanesiMatt Haig · Domingo Yayınevi · 202154,5bin okunma
Casiye/21-23
21.Yoksa kötülük işleyenler ölümlerinde ve sağlıklarında kendilerini, inanıp iyi ameller işleyen kimseler ile bir mi tutacağımızı sandılar? Ne kötü hüküm veriyorlar! 22. Allah, gökleri ve yeri hak ile yaratmıştır. Böylece herkes kazancına göre karşılık görür. Onlara haksızlık edilmez. 23. Heva ve hevesini tanrı edinen ve hakkı bildiği halde Allah’ın, saptırdığı, kulağını ve kalbini mühürlediği, gözünün üstüne de perde çektiği kimseyi gördün mü? Şimdi onu Allah’tan başka kim doğru yola eriştirebilir? Hala ibret almayacak mısınız?
Sayfa 43 - 6. CiltKitabı okuyor
368 syf.
10/10 puan verdi
·
31 saatte okudu
Selamlar Ayşe Gül kaleminden Evren Serisi ikinci kitabı #sin ile karşınızdayım. İlk kitaba bayıldığım gibi ikincisine de bayıldım. Muhteşem bir evren yaratmış yazarımız ben üçüncü kitabını yazsa bile okurdum. Kalemine sağlık yazarım Biliyorsunuz ki (bilmeyeniniz varsa Sis kitabının yorumuna göz atabilir) Meyra bir sirena yani deniz kızı.Sis kitabında Meyra bazı gerçeklerle yüzleşip Godwin'i ruh düğümlerinin olduğu gün arkasında bırakarak ait olduğu mayso diyarına anneannesinin yanına dönüyor ve tamda orda bitiyordu ilk kitabımız. Evet bu kitapta ise herseyi detaylıca öğreniyoruz benim bazı tahminlerim doğru çıktı. Meyra aslında sadece mayso diyarına ait değil. Babasından dolayı Mu kentinin prensesi annesinden dolayı mayso diyarının prensesi Godwin'den dolayı da Tekfen kentinin kraliçesi olacak ama işte burası biraz meşakatli olacak. Çünkü Meyra kara büyüyle büyülendi. Duyguları eskisi kadar güçlü değil. Kalbi prangalandı yavaş yavaş unutmaya başlıyor. Kalbinden sonra beyni de unutacak. Godwin tabi sabrıyla yine gönlümüzü fethetti. Asla vazgeçmedi. Ben kitapta Peder yine işleri karıştırır mı diye düşünmüştüm ama Peder ait olduğu yere gitti ve yerine veliahtımız Godwin kral oldu. İlk kitapta Ranier için epey üzülmüştüm Ranier Meyra'nın dünyada koruyucusuydu acaba aşık mıydı yazık oldu derken aşık değil de gerçekten dostu olduğunu öğrenince içim bir rahatladı. Dediğim gibi kitapta bütün gerçekler açığa çıkıyor soru işaretleri ortadan kalkıyor. Hele bir son vardı ki Godwin Marslısın falan ama adamsın adam o nasıl bir evlilik teklifiydi bayıldım. Fantastik severler bu seriyi kaçırmayın.
Sin
SinAyşe Gül · Otantik Kitap · 20245 okunma
Bir kimsenin kıldığı namaza ve tuttuğu oruca bakmayanız. Konuştuğunda doğru söylüyor mu, kendisine bir şey emanet edildiğinde riayet ediyor mu, helal haram gözetiyor mu, insanlara merhametli davranıyor mu ona bakın. | Hz. Ömer (r.a)
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.