Uzak yakın bütün eşyâda bir sükûn-ı melûl;
Likâ-yı hüzn-i tabiat pür-ihtizâz-ı bükâ...
Güzeldi doğrusu: Nisan içinde bir eylûl.
Sayfa 215 - Akçağ Yayınları 3. Baskı 2019Kitabı okuyor
Kitap okumayı tercih ederim doğrusu.
Sayfa 208Kitabı okuyor
Her şeye çabucak çalışırdım zaten, daha doğrusu uysallaşır, bile bile her şeye katlanırdım.
Sayfa 61Kitabı okuyor
Alınyazımsın, daha doğrusu alınyazımın tek okunaklı yerisin.
Doğrusu elinizden ne gelir ki
Siz dolgun yaşamaya bakın günleri
“İnsan denilen yaratığın zihninde yer etmiş olan; kendi renginin, inancının ve siyasetinin en doğrusu, en iyisi olduğuna ve dünyanın dört bir yanına dağılmış diğer tüm insanların kendisinden daha talihsiz konumlara sahip olduğuna inanmasını sağlayan o yaygın dar görüşlülük, Ruth’da da vardı. “
Sayfa 86 - MartinKitabı okuyor
"insan sonsuzluk ile sonlunun, geçici ile kalıcının, özgürlük ile zorunluluğun bir sentezidir."
O hâlde umutsuzluk evrenseldir, çünkü insan sonluluk-tan sonsuzluğa geçişi umutsuzluk yoluyla gerçekleştirir. Umutsuzluk kaçınılmazdır, insanın, karşıtların bir sentezi olmasının, daha doğrusu diyalektik bir varlık oluşunun bir gereğidir. Sonlu varlığı ile sonsuz varlığı arasına sıkışan insan kendi olma sürecini umutsuzluk içinde yaşar.
cümlenin doğrusu şudur: “Müslüman depresyona sokmaz.”
“Müslüman depresyona girmez. Senin imanın zayıf.”
Sayfa 317Kitabı okudu
Vardır hepimizin bundanı (:
Gönlümde başköşeye oturttuğum bir dilek pek çok yıl bana eşlik etti, doğrusu "eşlik etti" değil, kök saldı, yerleşti içime, benden beslendi, benden güç alıp palazlandı.
Sayfa 17Kitabı okuyor
Hiç kimse hikayesini birilerine anlatmadan ölmemeliydi bu dünyada. Çünkü bir gün bu hayatta herkesin konuşacağı, daha doğrusu hikayesini en başından anlatacağı bir an muhakkak vardır. Hepimiz bu hayata hikayemizi birilerine anlatmak için geliriz belki de. Öyle ya da böyle anlatmak için yaşarız. Sıramızın gelmesini beklediğimiz için dayanırız zamana.
