Tolstoy'a göre kadın, salt çocuk doğurmak içindir.
Nietzsche'ye göre ise kadın doğası gereği kötü ve vahşidir.
Çok okunan bazı yazar ve filozofların kadınlar hakkındaki görüşleri ne yazık ki hastalıklıdır.
Öncelikle başlığı merak ediyorsunuzdur. Bu cümle 4 yaşında bir kızın, ablasının öğretmenine kurduğu cümle. Olayı kısaca özetleyeyim size.
"-Sana dondurma almamı ister misin?
+İstemem.
- Aaa yemek de yemek istemiyorsun! Hasta mı oldun sen birtanem?
+Yemek yemek istiyorum. Dondurma istemiyorum. Onun içinde süt var. Süt istemiyorum.
- Hay
Merhaba değerli okuyucular :)
Öncelikle Üvercinka şiirinin hikayesini öğrenelim... :)
Cemal Süreya eşi Seniha Hanım hamileyken “Üvercinka” adını taktığı genç bir kızla tanışır. Cemal Süreya ile bu kız arasında tutkulu bir aşk başlar. Ancak Cemal Süreya’nın 58 yıllık hayatında Üvercinka şiirini yazdığı bu genç kızın adını bilen ve yüzünü gören
YouTube kitap kanalımda Kardeşini Doğurmak kitabını yorumladım: ytbe.one/XvACJzZtwCM
"Yetiştirdiğin ağacın meyvesini ilk sen yemez misin?" Ensest suçunu kabul eden bir "baba"(!)
Uzun zamandır kurgu romanların arasında kaybolmamla birlikte oluşan rahatlığımı bozabilecek ve beni içindeki saf gerçeklerle rahatsız
Tebrik ederim.
Bir kız, babası tarafından tecavüze uğradı.
Sesinin duyulmaması için dayak yedi.
Adının çıkmaması için susturuldu.
Ve en sonunda zarsız, namussuz ve iffetsiz kaldı. Üzerine bir de babasından olan çocuğunu doğurdu.
Suçu neydi?
Savunmasız, küçük ve bu dünya için fazla temiz olmasıydı...
Bununla bitmiyor ki, o çocuk gibi binler var şu
Bu incelemeyi yazabilmek için geceyi bekledim çünkü gece bütün duygular iki katıdır.
Peki gece gerçekleşen istismarların cezai yaptırımında, gündüz işlenenlere kıyasla hiçbir fark olmadığını biliyor muydunuz?
"Biraz önce ne okudum ben" diye kendisini sorguladığını söylemişti, bu kitabı ısrarla öneren
Okuması bu kadar zor olan bir kitabı yazmak, tüm bu veriler için çalışmalar, röportajlar yapmak nasıl zordur kim bilir... Peki bunlar bu kadar zorsa ya o acıları yaşamak!..
Öyle satırlar var ki tüyleriniz diken diken oluyor. Ve onların gerçekten olduğunu, yaşandığını bilmek büyük bir acıya vesile... Sık sık yarım bırakıyor, uzaklaşıyorsunuz. Ama
Bu kitabın ismini okurken bile tüyleriniz diken diken olup, hatta iğreniyorsunuz değil mi?"Kızlar nasıl kardeşlerini doğurur?" diyorsunuzdur belki içinizden.
Hâlbuki
Babaları tarafından cinsel istismara uğrayıp kardeşlerini doğuran bir çok kız çocuğu var.
Saklanıyor sadece.
"Adımız çıkmasın"
"Aman çocuğun psikolojisi