Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
192 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Kitap toplamda yirmi iki öyküden oluşuyor ve içinde beğenmediğim bir öykü bile yok... Fantastik ve eğlenceli bir dille yazılmış. Yer yer günümüz insanının hayata bakış açısına dokundurmalar sezdim, dikkat edebilenler için çok güzel detaylardı. Böyle okurken zevk alayım sıkılmayayım tarzında bir kitap arıyorsanız tam size uygun bir kitap! En beğendiğim öyküler: Pelerin, Ama Yine de Kapı Çalınıyor, Yedi Kat ve Fareler oldu. ----------SPOİLER---------- Ama Yine de Kapı Çalınıyor öyküsünde günümüz insanlarının o "mükemmel hayatlar"ına leke sürmemek adına ölümü göze alışı anlatılıyor. Massigher'in "Sizin başınıza tatsız şeyler gelmez değil mi? Böyle şeylerden söz etmeyi kabalık sayıyorsunuz değil mi? Yapmacıklı dünyanız hep yadsıdı bunları değil mi?" diyerek evin annesi olan Maria Gron'a sitem etmesi de bu söylediğimi kanıtlar nitelikte diye düşünüyorum. Pelerin öyküsü beni çok etkiledi. Annenin oğluna merhameti, sürekli bir şeyleri sorması, onu merak etmesi... Çok gerçekçi geldi. Sadece okumak değil gibiydi, hissetmekti işte. Öyküyü bende farklı yapan da çok gerçek olmasıydı. Yedi Kat ise Giuseppe Corte isimli karakterin ölümü kabulleniş ve hatta kabullenemeyiş süreci anlatılıyor. Karakterin ölüme direnişi, -birinci katta olmasına rağmen- hala sağlıklı olduğu konusunda diretmesi pes artık dedirtti. Galiba hayatta da böyle yedi kat olacak. Zaman içinde ve sanki hiç ölmeyecek gibi... ----------SPOİLER----------
Tanrı'yı Gören Köpek
Tanrı'yı Gören KöpekDino Buzzati · Can Yayınları · 20161,545 okunma
416 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Kıyamet kopmak üzere... Iyiyle kotu seytanla melek birbirine karışmış durumda. Yanlışlık ve aksaklık dizileri sonucu işler arap saçı... Kelimelerle anlatması biraz zor bir kitap. Iki muhtesem beyin bir araya gelmis bir kıyamet gösterisi sunuyor. Kendimize insanligimiza ayna tutulmus. Bağnaz, önyargılı ve eleştiriye kapalı biriyseniz çok da size gore değil. Başlarda karakterlerin çokluğu ve hikayenin karmaşıklığı nedeniyle biraz zorluyor bizi. Ancak bir noktadan sonra yuzunuzde bir gulumsemeyle son derece keyif alabileceğiniz içi dopdolu anlayana inceden dokundurmalar yapan bir kitap. Ayrica bu iki yazarla henuz tanismamis olanlar icin harika bir başlangıç. Onlerinde saygiyla egilmemek mumkun degil.
Kıyamet Gösterisi
Kıyamet GösterisiNeil Gaiman · İthaki Yayınları · 2012649 okunma
Reklam
200 syf.
·
Puan vermedi
Batının modern tutumları arasında, kendi ilimsel gerçekliğine tutunmaya çalışan insanların, fikirsel iz düşümlerinin yazarın gözlem gücüyle bir araya gelerek söylenme halidir, yumurtayı hangi ucundan kırmalı… Durum garp veya şark meselesi olmamakla birlikte, batı hayranlığının yıllar öncesinde bile bugünkü canlılığını koruduğunun resmidir
Yumurtayı Hangi Ucundan Kırmalı
Yumurtayı Hangi Ucundan KırmalıRasim Özdenören · İz Yayıncılık · 2022529 okunma
208 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Ertesi gün hiç kimse ölmedi. Ama herkes yaşlanmaya ve hastalanmaya devam etti. Böylece ölmemek, adı bilinmeyen bu ülkede tam bir kaosa yol açtı. Artık hükümetten kiliseye,sağlık kurumlarından cenaze levazımatçılarına herkesin derdi başından aşkındır. Ölmeyen ağır hastalar hastanelerde biriktikçe koridorlarda bile yatan hastalar belirmeye
Ölüm Bir Varmış Bir Yokmuş
Ölüm Bir Varmış Bir YokmuşJosé Saramago · Kırmızı Kedi Yayınevi · 202011,9bin okunma
192 syf.
·
Puan vermedi
Günümüz olaylarına esprili bir dille değinirken laf sokmayı da ihmal etmemiş. Eğlenirken düşünüyor, zaman zaman da kızıyorsunuz. İnce dokundurmalar düşünceye iterken, gerçek olaylar tebessüm ettirmeye yetiyor.
Yolculuk Nereye Hemşerim
Yolculuk Nereye HemşerimGülse Birsel · Epsilon Yayınları · 20051,221 okunma
N'apıyosunuz Orhan Bey bunlar ne kadar ince dokundurmalar?!
Galip Beyin odada rastlantısal olarak gördüğü her şey de bu amaca göre düzenlenmişti. Duvar saati, bu tür bir eve böyle tıkırdayan bir duvar saati gerektiği için özellikle seçilmişti. Böyle evlerde, bu saatlerde hep açık durduğu için, televizyon bir sokak lambası gibi sürekli açık bırakılmış, üzerindeki el işi örgü, bu tür ailelerin televizyonlarının üzerinde bu tür örtüler durduğu için serilmişti. Masanın üzerindeki dağınıklık, kuponları kesildikten sonra atılı atılıverilmiş eski gazeteler, hediyelik çikolata kutusundan bozma dikiş kutusunun kenarındaki reçel damlası, hatta, doğrudan kendisinin yapmadığı şeyler, kulağı andıran kulpunu çocukların kırdığı bir fincan, korkutucu sobanın yanında kurutulan çamaşırlar, her şey, inceden düşünülmüş bir tasarının sonucuydu.
Reklam
112 syf.
8/10 puan verdi
·
19 saatte okudu
Stephen Hawking’ten sonra Küçük Prens’e geçmek benim için ilginç bir deneyim oldu. Küçük Prens’i beğendim evet; fakat neden bu kadar abartıldığını anlayamadım. “Sadece basit bir çocuk kitabı değildir,” diyenlere katılmadığımı belirtmek isterim. Güzel bir çocuk kitabıdır, evet. İçerisinde tabi ki öğütler ve ince dokundurmalar olması bir çocuk kitabına göre daha ileri seviyede olduğunu düşündürtebilir. Fakat daha fazlası değildir. Bir diğer yorumum da kitap sosyal medyada o kadar çok paylaşılıyor ki, zaten kitabı okumadan okumuş kadar oluyorsunuz. Belki beni bu sebeple de etkilememiş olabilir. 20’li yaşlarınızın sonlarındaysanız veya daha büyükseniz bu kitap sizi de benim gibi etkilemeyebilir. Yine de farklı bir kitap olduğunu söyleyebilirim. Çerez niyetine okunabilir. Asla kötü bir kitap değildir. Yalnızca benim beklentimi karşılayamamıştır.
Küçük Prens
Küçük PrensAntoine de Saint-Exupéry · Can Çocuk Yayınları · 2015235,9bin okunma
152 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Bazen çok övülen, fazlaca anlam yüklenen ve okuması kesinlikle önerilen kitaplardan, diğer okuyucular kadar etkilenmem. Beklentim o kadar yüksek oluyor ki, aynı tadı alamıyorum. Bu kitaba aynı ön yargılarla başladım. Sadece o kadar merak ettim ki okumam gerekiyor dedim. Acaba "neden bu kadar anlam yükleniyor" diye. Tabii ki de ön yargıların boşa çıktı. iyi ki okudum diyeceğim bir kitapmış (fazla övmek istemiyorum). Neden bu kadar anlam yüklendiğini anladım ve özümsedim. Aslında bildiğimiz, yaşadığımız ya da yaşayanları gördüğümüz olayların bir çiftlikte ve hayvanların arasında geçmesi enteresandı ama olaylara dışarıdan bakmak iyi geldi. ön sözünde yazdığı gibi "bir peri masalı" ama çokça dokundurmalar içeriyor. Benden söylemesi :) okuyun.
Hayvan Çiftliği
Hayvan ÇiftliğiGeorge Orwell · Can Yayınları · 2020247,5bin okunma
724 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Bu ilk yorumum doğrusu, son olur mu endişesiyle yazılan bir ilk yorum. Bu kitaba daha önce 2 kere başladım ama devam edemedim, sarmamıştı. Bu sefer kesinlikle başlayıp bitireceğim dedim ve kıskana kıskana okudum yani Oğuz Atay'ı. Kitapta Selim'i Turgut'un gözünden anlamaya çalışıyorsunuz. Bazen Selim'i kendi ağzından dinleme fırsatı da veriyor yazar. İnsanın yaşadıkları tabi ki bakış açısı farklılığı yaratır ama benim kişisel görüşüm şu yönde; hepimiz aslında birer Selim'iz. Sadece bunu hissediş dozlarımız ve görme şeklimiz farklı. Bunun dışında yazar kitapta bazen o kadar güzel sosyolojik dokundurmalar yapıyor ki cidden hayranlık duydum. Gene hayranlık uyandıran bi konu da bazı hisleri,fikirleri somutlaştırarak sunuşu oldu. Ama kabul ediyorum bazen çok hızlı ve sert girişler oluyor, durumlar ve hisler arasında.. Onları yazarla aynı hızda yakalamak biraz zaman alıyor ve bu okura "Ne oluyor ya?" dedirtebiliyor. Ama % 85'lik oranda muhteşem bi tat duyarak okudum diyebilirim. Biraz fazla kırdı beni kitap, çünkü fazla fazla yüzleştim kendimle ama başka türlü olsa ilk 3'üme girmesini sağlayamazdı. Kesinlikle okuyun, hissedin ve düşünün... Çünkü kitap okurken çok güzel düşündürüp hissettiriyor. İyi okumalar...
Tutunamayanlar
TutunamayanlarOğuz Atay · İletişim Yayınları · 202062bin okunma
368 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.