Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Biraz sonra karşısına, gece değil, gündüz bile iç kapayıcı olan ıssız sokaklar çıktı. Bu saatte sokaklar, büsbütün ıssız, içine kapanmış görünüyordu. Fenerler daha seyrekleşti, sanırım bu sokaklara daha az yağ veriliyordu. Sonra ahşap evler, çitler başladı. Ortalıkta in cin yoktu. Yalnızca sokaklardaki karlar parlıyordu. Uykuya dalan basık
Sayfa 50 - ...Kitabı okudu
Kocasının davranışları Gaia'yı öfkelendirdi. Çocuklarını özledi. Onlara yaptıklarından Uranos'tan nefret etti. Bununla birlikte duygularını kalbinin derinliklerine gömerek sessizce intikam alabileceği zamanı bekledi. Gaia ile Uranos'un diğer ölümsüz çocukları on üç Titandı. Çocuklarıyla birlikte Yunan tanrılarının en yaşlı kuşağı oldular. Helios güneş tannsıydt, gökkubbede bir at arabasında güneşi dolaştırırdı. Selene ay tanrıçasıydı. Okeanos dünyayı saran ırmağın tanrısıydı. Annesi Gaia gibi Themis de Delphoi'de kehanet tanrıçasıydı. Kronos, annesi gibi yeryüzü tanrıçası olan kız-kardeşi Rhea'yla evlendi, zamanla Yunan tanrılarının ebeveyni oldular. Daha sonra Atlas, o zamana kadar doğan Titanların en güçlüsü, dünyanın üzerine düşmemesi İçin gökkubbeyi tuttu. Bundan kısa bîr süre sonra en zeki, en akıllı Titan olan Promet-heus suyla çamurdan ölümlü insanı ortaya çıkardı. Kardeşi Epi-metheus ilk ölümlü kadınla, Pandora İle evlendi. Gaia, Titan çocuklarını Uranos'a karşı intikam aracı olarak kullanmaya karar verdi. Büyük bir parça çakmaktaşı alarak onu kocaman keskin bir taş-orak haline getirdi. Daha sonra oğullarına giderek "Çok acımasız olduğu için babanızı cezalandırmanızı istiyorum. Benim ricalarıma, erkek kardeşlerinizin isteklerine karşın onları Tartaros ülkesine hapsetti" dedi.
Reklam
:Ddd
Günlerden bir gün ünlü bir bilim insanı(Bertrand Russel olduğunu söyleyenler var) astronomi konusunda halka açık bir ders vermekteymiş.Dünyanın güneşin etrafında nasıl döndüğünü, keza güneşin galaksimizin, dev bir yıldız topluluğunun merkezi etrafında nasıl döndüğünü anlatmış.Dersin sonunda arka sıralardan kısa boylu yaşlı kadın ayağa kalkarak söz almış : " Bize anlattığın her şey saçmalık.Dünya aslında dev bir kaplumbağanın sırtında duran bir düzlükten ibarettir." Bilim insanı biraz üstten alarak gülümseyerek yanıt vermiş :" Peki, kaplumbağa neyin üzerinde duruyor?" "Sen çok zekisin genç adam,çok.." demiş yaşlı kadın."En aşağıya kadar hep kaplumbağa var işte!"
Kimseye güvenmeyin! Dünyanın en yaşlı insanı, en aptal insanı olsa dahi.
Sayfa 278 - Koridor YayınlarıKitabı okudu
Günlerden bir gün ünlü bir bilim insanı(Bertrand Russell olduğunu söyleyenler var)astronomi konusunda halka açık bir ders vermekteymiş.Dünyanın güneşin etrafında nasıl döndüğünü,keza güneşin de galaksimizin,dev bir yıldız topluluğunun merkezi etrafında nasıl döndüğünü anlatmış.Dersin sonunda arka sıralardan kısa boylu yaşlı bir kadın ayağa kalkarak sözü almış:''Bize anlattığın her şey saçmalık.Dünya aslında dev bir kaplumbağanın sırtında duran bir düzlükten ibarettir.''Bilim insanı biraz üstten alarak gülümseyip yanıt vermiş:'Peki kaplumbağa neyin üzerinde duruyor?''''Sen çok zekisin,genç adam,çok...''demiş yaşlı kadın.''En aşağıya kadar hep kaplumbağa var işte!''
Günlerden bir gün ünlü bir bilim insanı (Bertrand Russell olduğunu söyleyenler var.)astronomi konusunda halka açık bir ders vermekteymiş.Dünyanın güneşin etrafında nasıl döndüğünü,keza güneşin de galaksimizin,dev bir yıldız topluluğunun merkezi etrafında nasıl döndüğünü anlatmış.Dersin sonunda arka sıralarından kısa boylu yaşlı bir kadın ayağa kalkarak sözü almış:"Bize anlattığın her şey saçmalık.Dünya aslında dev bir kaplumbağanın sırtında duran bir düzlükten ibarettir." Bilim insanı biraz üstten alarak gülümseyip yanıt vermiş:"Peki kaplumbağa neyin üzerinde duruyor?" "Sen çok zekisin,genç adam,çok..."demiş yaşlı kadın "En aşağıya kadar kaplumbağa var işte."
Reklam
Anlamayacaklara anlatma sakın bilebileceğin en güzel şeyleri. Kalp ne ile doluysa, dudaklardan o dökülür gider. Sevgiye ve tutkuya açık bir kalp kadar dünyada değerli bir şey yoktur. Malını kaybeden, bir şey kaybetmiştir, onurunu kaybeden birçok şey kaybetmiştir. Fakat cesaretini kaybeden her şeyini kaybetmiştir. Uşağım bile olsa, yanlışlarımı
Nazca Çizgileri Neydi?
1926 Eylülünde, iki arkeolog Peru'nun güneybatısında, Nazca kasabası yakınlarındaki kayalık yamaçlara tırmandı. Perulu Toribio Mejia ve Amerikalı Alfred Kroeber'in amacı yakınlardaki bir mezarlığı görmekti. Sonra, bir an için durup, aşağıdaki düz, taşlık çöle baktıklarında, gözlerine ufka doğru uzanan çok sayıda uzun, doğru çizgiler çarptı. İki
Sahipsiz Şehir - Dilenciler
Bu perişan sokakların canlı birer facia halindeki motifleri dilencilerdir. Genç ve yaşlı her türlü izzetinefsin el açıp süründüğü bu haileli manzarada en fazla insanı şaşırtan şey, bunların şuurlu bir ikrahla karışlanmayışı, takip edilerek ortadan kaldırılması gereken ahlaki bir bela olduklarının bilinmeyişidir. Öyle zannediyorum ki bunlar dilenmeyi bir hak telakki ediyorlar, ne yapsın zavallılar, bazan develet memuruna işini yaptırırken dilenir gibi yalvarmaya mecburdurlar. Bir zamanlar dünyanın efendileri olmuş olan bu insalar, şimdi yalvarmaya ne kadar da düşkündürler!
Sayfa 19
192 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.