✓ "İnsan gözü denilen bir çift küçük noktada bazen ne büyük acılar birikebiliyor!"
[ Erick Maria Remarque, Garp Cephesinde Yeni Bir Şey Yok, Engin Yayıncılık, Syf 149 ]
Nazi ideolojisinin, kökenini oluşturan ırkçı teorilerin somut örneği, 1935 Nürnberg Yasaları yayınlandığında; 23 yaşında Hans Meyer, savaş kahramanı babasının Yahudi
sonsöz (veya cesur yeni dünya üzerine) david bradshaw (syf: 371-282)
ilk olarak 1932'de yayınlanan cesur yeni dünya "F.S. 632'de, bu istikrar yılında" geçmektedir -yani amerikan araba kodamanı henry Ford (1863-1947)'un gelişinden 632 yıl sonra; henry ford ki onun çok başarılı olan T Modeli (1908-1927) taşıma bandı ve
Fakat bu arada, belki de sondan bir önceki devrimin ilk aşamasında bulunmaktayız. Bir sonraki aşaması atom savaşı olabilir, ki o durumda, gelecekle ilgili kehanetlere kafa yormamız gerekmez. Savaşmaktan tümüyle vazgeçmesek bile, en azından onsekizinci yüzyıldaki atalarımızın yaptığı gibi akılcı davranmaya yetecek denli aklımızın yerinde olduğunu söylemek boşboğazlık olmaz. Otuz Yıl Savaşları'nın akla hayale gelmedik dehşeti insanlara bir ders vermiştir ve yüzyıldan uzun bir süredir Avrupa'nın politikacıları ve generalleri askeri kaynaklarını yıkıcı boyutlarda kullanmaktan ya da (çatışmaların çoğunda) düşman tamamen yok edilene dek savaşmaktan bilinçli şekilde kaçınmışlardı. Saldırgandılar, elbette gözlerini kâr ve zafer hırsı bürümüştü; ama aynı zamanda tutucuydular, ne pahasına olursa olsun dünyalarını bütün olarak, başarılı bir şirket olarak korumaya kararlıydılar. Son otuz yılda tutucular yoktu; yalnızca milliyetçi sağ köktenciler ve milliyetçi sol köktencileri görüyoruz.
“Neden beni denizin bile kuruduğu bir yerde dünyaya getirdiniz?”
Çin edebiyatında Kültür Devrimi arka planı taşıyan kitaplar yeni bir şey değil. Öncesinde de bu konuyu ele alan birkaç kitap okumuştum. Ancak çok az sayıda kitap bu dönemde Sincan sınırları içindeki yaşamın bir portresini önümüze koyuyor. Hiç kuşkusuz bu kitap Wang Gang'ın
Kirchner ile Pechstein’in Köprü akımı, Kandinsky'nin Mavi Atlı grubu, Grosz ile Dix’in Yeni Nesnelciliği. Bunlara ek olarak, Nolde’nin öne çıkan soyutçuluğu, Franz Marc ile August Macke’nin renk tutkusu, Javlensky’nin incelikli üslubu, Feininger’in şiirsel renk kullanımı, Paul Klee’nin resim araştırması, Max Beckmann’ın keskin zarafeti. 20. yüzyılın başlangıcında, Birinci Dünya Savaşfnın dehşeti yaşanırken karşı karşıya gelen Almanya ile Avrupa’da, resim ve heykel gibi betimleme sanatlarının yanı sıra sinemada, müzikte ve tiyatroda da Alman Ekspresyonizminin vurgusu hissedilir. Özellikle toplumda genel kabul görmüş biçimlere ve geleneklere bir karşı duruş niteliği taşıyan bu akım, yaratıcı sanatçılarla, yeni bir düzenin ve yeni bir insanın yaratılmasında etkili olur.
2 Haziran Cuma günü artık Ayasofya Camii olan eskinin büyük kilisesinden(Hagia Sophia) ilk ezan sesi duyuldu ve Sultan Mehmet Han Gazi adına hutbe okundu.
••• O arada Hoca Akşemsettin de mucizevi bir şekilde Peygamber'in ilk kuşatmada şehit olan ve ölümü kente yönelik öyküsü güçlü bir kutsal savaş güdüsü oluşturan sancaktarı Eyüp'ün mezarını buldu.
Gerçekte, eğer merkezileşmeyi ve uygulamalı bilimleri, insanı amaca araç yapacak şekilde değil de özgür bireylerden oluşan bir ırkı yaratmanın aracı olarak kullanmayı seçmezsek, elimizde yalnızda iki alternatif kalıyor: Ya bir dizi ulusal, militarize totaliteryanizmler, ki dayanakları atom bombasının dehşeti ve sonuçları da uygarlığın yok edilmesidir (veya savaş sınırlandırılırsa milirazmiri sürdürülmesi) ya da ulusal sınırların da ötesinde totaliter bir rejim, ki bu da genelde hızlı teknolojik gelişme ve özelde atom devriminin sonucu olarak ortaya çıkacak olan ve verimle istikrar ihtiyacı nedeniyle Ütopya'nın refah tiranlığına dönüşecek olan toplumsal kargaşayla doğar. Paranı öder, şansını denersin.
Gerçekte, eğer merkezsizleşmeyi ve uygulamalı bilimleri, insanı amaca araç yapacak şekilde değil de özgür bireylerden oluşan bir ırkı yaratmanın aracı olarak kullanmayı seçmezsek, elimizde yalnızca iki alternatif kalıyor: ya bir dizi ulusal, militarize totaliteryanizmler, ki dayanakları atom bombasının dehşeti ve sonuçları da uygarlığın yok edilmesidir (veya savaş sınırlandırılırsa militarizmin sürdürülmesi); ya da ulusal sınırların da ötesinde totaliter bir rejim, ki bu da genelde hızlı teknolojik gelişme ve özelde atom devriminin sonucu olarak ortaya çıkacak olan ve verimle istikrar ihtiyacı nedeniyle Ütopya'nın refah tiranlığına dönüşecek olan toplumsal kargaşayla doğar. Paranı öder, şansım denersin.
1946
Bu bir İnceleme Değil!
YAZIŞMALI SÖYLEŞİ
Soru — İdam istemiyle yargılanan bir yurttaşsınız. Şiir dalının birinciliğini kazanmak sizde nasıl bir duygu, ne gibi düşünceler yaratıyor?
Yanıt — ödülü düşlemek, onu almaktan daha mı güzeldi diye sorduğum oldu kendi kendime. Bu soru, ödülün ilk şaşkın sevinci durulmaya başlarken ağırlığını duyurdu.
1930'lar, özellikle İngiltere'de güçlü bir pasifist hareketin ortaya çıkışına da tanık oldu. Bu, 1914-18'in dehşetinin tekrarlanmaması gerektiği talebiyle dile getirildi. 1933'te Oxford Üniversitesi Birliği su önergeyi tartıştı:"Bu kurum hiçbir koşulda, Kral ve Ülke için savaşmayacak." Önerge 173'e karşı 275 oyla kabul edilince, basında çok geniş yer verildi. Popüler sağcı gazeteler, İngiltere'nin en eski üniversitesinin öğrencileri arasında pasifizim bu kadar yaygın olması karşısında duydukları dehşeti ve korkuyu ifade etti. Bununla birlikte, güçlü konumlarda bulunan 1. Dünya Savaşını yaşamış ve öğrencilerle hemfikir olan insanlar vardı. Hatta bazı İngiliz -ve Fransız - politikacılar, Hitler'e istediklerinin çoğu verilirse, yeni bir Avrupa savaşından kaçınılacağına inanıyorlardı .
Gerçekte, eğer merkezsizleşmeyi ve uygulamalı bilimleri, insanı amaca araç yapacak şekilde değil de özgür bireylerden oluşan bir ırkı yaratmanın aracı olarak kullanmayı seçmezsek, elimizde yalnızca iki alternatif kalıyor: Ya bir dizi ulusal, militarize totaliteryanizmler, ki dayanakları atom bombasının dehşeti ve sonuçları da uygarlığın yok edilmesidir (veya savaş sınırlandınlırsa militarizmiri sürdürülmesi) ya da ulusal sınırların da ötesinde totaliter bir rejim, ki bu da genelde hızlı teknolojik gelişme ve özelde atom devriminin sonucu olarak ortaya çıkacak olan ve verimle istikrar ihtiyacı nedeniyle Ütopya'nın refah tiranlığına dönüşecek olan toplumsal kargaşayla doğar. Paranı öder, şansını denersin.
Otuz Yıl Savaşları'nın akla hayale gelmedik dehşeti insanlara bir ders vermiştir (...) ne pahasına olursa olsun dünyalarını bütün olarak, başarılı bir şirket olarak korumaya kararlıydılar.
İşte New Mexico'daki Ayrıbölge'yi ziyaret ederken Bernard Marx, John adlı vahşiye rastlar ve onu Londra'ya getirir. John ilkin kendisini çevreleyen yeni dünya karşısında coşkuya kapılır ve Londra'dan büyük ilgi görür; fakat kısa süre sonra Dünya Devleti'nce hayal kırıklığına uğratılır ve Jonh'ın perspektifinden F.S. 632'nin eksiksiz, totaliter dehşeti teyit edilir.
Ford, Dokuz Yıllık Savaş'la bü-
yük Ekonomik Bunalım'ın çifte felaketinden sonra kurulmuş bir küresel kast sistemi olan Dünya Devleti'nin önde gelen ilahıdır, onun endüstri felsefesi de bu düzen içindeki hayatın
her yönüne hükmeder. Dünya Devleti'nin istikrarı, biyolojik mühendislik ve insanı
her yönden koşullandırmanın