Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
İnsan Sarrafı Dostoyevski'den, Hayatınıza Işık Tutacak 15 Hayat Dersi 1. "Sevmek, güzel birinde aşkı aramak değil, o kişide bilmediğin bir zamanın, beklenmedik bir anında kendini bulmaktır." 2. "Yeni bir adım atmak ve yeni bir söz söylemek, insanların en korktuğu şeylerdir." 3. "Acı çekmek, büyük bir zekaya ve duyarlı
Bugün : şöyle bir baktım da biz insanoğlu, kavgayı ve olumsuz eleştiriyi ne çok sahipleniyoruz...Yaşamımızda değil sadece , sanal alemde bile ağzı olan konuşmak istiyor ama diksiyonu bozuk, niyeti bozuk... Ortaya bırakıp bilmişliğimizi kendimizi rahatlatıyoruz...Çok yazık değil mi güzel zamana, ne gerek var? Ne demiş Paulo Coelho "Kişiye göre davranacaksın, küçükle küçük olacaksın hatta; ama seviyesizin seviyesine inecek kadar düşmeyeceksin hayatta." İşe yaramak lazım kötü duygulardan arınmak lazım, akıllı ve duyarlı olmak lazım..Akşamınız şen ola:)))
Reklam
192 syf.
8/10 puan verdi
İnsanlar sağlık ve her şeyinin yerli yerinde oluşunun kıymetini bilmiyor. Bu kitapta Christy'nin yerine koydum defalarca kendimi. Dehşete düştüm.' Ben olsaydım ne yapardım? ' diye anlamsız sorular sordum. Kitap güzel ve akıcıydı. Altı çizelecek her gün halimize şükür ya Hak! dedirtecek nitelikte. Fakat şöyle bir konuyu es geçmeyeyim ; İnsanların değişmesi için aile, çevre ve duyarlı insanlar gerekli. Eğer sizi teşvik etmeyen ve yönlendirmeyen insanlar yoksa tek başınıza yapabilecekleriniz bu durum için sınırlıdır. bu yüzden Christy çok şanslıydı. Ona hep destek olan özellikle annesi olmak üzere kocaman bir aileye sahipti.
Sol Ayağım
Sol AyağımChristy Brown · Nemesis Kitap · 201778,6bin okunma
Çok okudum, yalnız bütün hayatımı değiştiren kitabı değil başka kitapları da. Okurken ama, kırık hayatıma derin bir anlam vermeye, bir teselli aramaya, hatta hüznün güzel ve saygıdeğer yanını aramaya kalkışmadım hiç. Çehov’a, o yetenekli, veremli ve alçakgönüllü Rus’a sevgi ve hayranlıktan başka ne duyabilir insan. Ama boşa gitmiş kırık ve kederli hayatlarını Çehovcu denen bir duyarlılıkla estetikleştiren, hayatlarının sefaletinden böbürlene böbürlene bir güzellik, bir yücelik duygusu alan okurlar için üzülür, bu okurların teselli ihtiyacını karşılamayı bir kariyere dönüştüren işbilir yazarlardan da nefret ederim. Bu yüzden pek çok çağdaş romanı ve hikayeyi bitirmeden yarıda bıraktım. Ah, atıyla konuşarak yalnızlıktan kurtulmaya çalışan kederli adam. Vah, sevgisini durup durup suladığı saksıdaki çiçeklere veren içi geçmiş beyzade. Vay, eski eşyalar arasında hiçbir zaman gelmeyecek, ne bileyim bir mektubu, eski bir sevgiliyi ya da anlayışsız kızını bekleyen hassas adam. Bize durmadan yaralarını ve acılarını teşhir eden bu kahramanları Çehov’dan kabalaştırarak araklayıp başka coğrafyalar ve iklimlerde bize sunan yazarlar da aslında ağız birliğiyle şunu demek isterler: Bakın, bize, acılarımıza ve yaralarımıza bakın; biz ne kadar hassas, ne kadar ince, ne kadar da özeliz! Acılar bizi sizlerden çok daha ince ve duyarlı kıldı. Siz de bizim gibi olmak, sefaletinizi bir zafere, hatta bir üstünlük duygusuna çevirmek istiyorsunuz değil mi? Öyleyse inanın bize, bizim acılarımızın hayatın sıradan hazlarından daha zevkli olduğuna inanın yeter.
Sayfa 226Kitabı okudu
190 syf.
·
Puan vermedi
Ben her kitaptan mutlaka bir şeyler alırım .Sinan Akyüz'ün bütün kitapları kitaplığımda yerini almış durumda .Konuları gerçek hayattan seçilmiş dili sade anlatım yalın. Hiç okumayı sevmeyen biri bu kitapları okuyarak okumayı sevecektir. Kitabın kısaca konusu ikinci evliliklerini yapan bir çiftin yaşadıklarını birbirlerine itiraf etmeleri daha sonra da bu itiraflar saygı ve sevgilerine gölge düşürürken kadın evi terk ediyor. Şunu anladım ki insanın yaşantısı kendine özeldir bunu en yakınına bile anlatması prestijini sarsar .Herkesin başına her şey gelebilir .Bizim toplum bunları tolera edebilecek seviyeye daha gelemedi .Dürüst olmak yaşadığını eşin dahi olsa çevrenle paylaşmak demek değildir. Dürüstlük verilen sözde durmak, hayatında olanlara sadık kalabilmek, görevini en iyi şekilde ifa etmek ,ödemelerini günü gününe yapma k,toplum kurallarına saygıda kusur etmemek insana ve çevreye karşı duyarlı olabilmektir. bu daha da artırılabilir .Ama yaşadığın olumlu ve olumsuz şeyleri kendince çözebilmek ,yoksa destek almak. bu kitapta almasını bilene verdiği mesajlar çok etkileyici elime aldım ve bir saatte bitirdim .Okunulacak bir kitap tavsiye ederim.
Yatağımdaki Yabancı
Yatağımdaki YabancıSinan Akyüz · Alfa Yayıncılık · 20171,043 okunma
Kadınlar da erkekler de kendileri için belirlenmiş cinsiyet rollerini oynuyor, ancak sonuçlardan şikayet ediyorlar. Çiftler birbirlerine stereotiplere uydukları için çekici geliyorlar. Kadın erkeği güçlü, sessiz, erkeksi, girişken ve becerikli olduğu için çekici buluyor. Erkek kadını sıcak, duyarlı, açık ve konuşkan olduğu için çekici buluyor. Ancak sonradan kadın erkeğin konuşmamasından, erkekse kadının dırdırcılığından şikayet ediyor.
Sayfa 186Kitabı okudu
Reklam
Yalnızlığına kaç, dostum! Seni büyük adamların gürültüsünden sersemlemiş, küçüklerin iğneleriyle de delik deşik olmuş görüyorum. Seninle nasıl susulacağını pek iyi bilir orman ve kaya. O sevdiğin ağaca benze yine sen, o geniş dallıya: sessiz ve dinlercesine sarkar o, denizin üstüne. Yalnızlığın bittiği yerde, pazar yeri başlar; pazar yerinin
OĞLUM 12 YIL UYUDUKTAN SONRA UYANDI... Bir gün çok sinirlendi. Yine kendini balkondan atmak istedi. Zor ikna edebildik. Akşam oldu, onu uyuyor zannettim. Babasıyla ne yapacağımızı konuşurken bir ara "oğlumuzu olmazsa bağlayalım" diye ağlayarak anlatıyordum ki birden yatağından doğrulup sadece bana bakarak, "yazıklar olsun size,
Lucas, ejderhaya karşı verdiği savaşımlar Yaşlandıkça anlıyor onu öldürmenin kolay olmadığını. Bir ejderha olmak kolay ama onu öldürmek kolay değil, çünkü çok sayıdaki kafasını (bu sayı danışılabilecek yazarlara ve hayvanat kitaplarına göre yediyle dokuz arasında değişiyor) keserek öldürmek gerekiyor, ancak en azından bir tane iyi kafayı
208 syf.
·
Puan vermedi
Atatürk bu kitabın askeri okulların müfredatına konulmasını istemiştir.Didaktik bir dille yazılmış, her yaştan insanın okuması gereken, okudukça bilgilendirici bir kitaptır. Yıllarca İsveç ve Rusya işgali altında kalan bataklık halinde olan bir ülkenin nasıl beyaz zambaklar ülkesi haline geldiğini bu kitap sayesinde daha iyi anlıyorsunuz. Finlandıyalı Snelman adlı bir adam ülkesini düşmüş olduğu zor durumdan kurtarmak için köy köy gezmekte, insanları eğitim, tıp, adalet, tarım, hayvancılık, askerlik , aile olmak, birlikte mücadele etmek, bilinçli ve duyarlı bir nesil yetiştirmek hakkında konferanslar vererek bilgilendirmektedir. Vermiş olduğu bu konferanslar sayesinde kısa sürede Finlandiya her alanda gelişme kaydetmiştir. Bugün Finlandiya dünyada sosyal adaletin, refah seviyesinin ve kişi başına düşen milli gelirin en yüksek olduğu ülkelerden biridir. Ülkede sosyal sorunlar yok denecek kadar az yaşanmaktadır. Devlet insanlarının her türlü hakkını korumaktadır. İnsanlar da ülkesinin gelişmesi için çalışmaktadır. Bence okul çağındaki bütün çocuklara bu kitap okutulmalıdır. Okusunlar ki ülkeleri için gelecekte ne yapmaları gerektiğini anlasınlar.
Beyaz Zambaklar Ülkesi
Beyaz Zambaklar ÜlkesiGrigory Petrov · Ayrıntı Yayınları · 201799,4bin okunma
Reklam
Wassermann, bize bu romanda her türlü canlıya ve iyiliğe karşı bitmek tükenmek bilmeyen nefreti sonucu Ruth adındaki duyarlı ve saf kızı da öldüren bir adamı anlatmaktadır. Bu cinayeti işleyerek varlığını borçlu olduğu riyakârlıktan intikam alır, onu aşağılar; ancak bir yandan da ruhunun kaybolan parçasına, ayrıldığı sevgi dolu yanına duyduğu
Sayfa 150
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.