Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"Hareket ediyorum, lâkin hareket nedir bilmiyorum. Yaşamak istiyor değilim. Kim olduğumu, hattâ var olduğumu hakkiyle bilmiyorum. Bende dalgalanan bu varlık tezahürü, bu bir gölgenin silik ve yakalanmaz hareketleri, işitiyorum ki bunlar kendilerinde ebediyen ağır bir mesuliyet taşıyorlar, deniliyor ve hatta kan pahasına bile yokluğu ele geçiremem; çünkü o artık benim için yok olmuştur. Demek ki hayata mahkûm oldum, ölüme mahkûm oldum, ebediliğe mahkûm oldum! Nasıl ve ne hakla? Bunu önceden ne bilmiş, ne de istemiştim."
Moris BlondelKitabı okuyor
Kalk haydi, ebediyen uyuyacağız zaten!
Ömer HayyamKitabı okuyor
Reklam
Bir rüyadan gelip de içime düşen çığlık Ya götür beni burdan, ya da ebediyen sus
Öyle zannettik... Büyüdük de ne oldu?
". Yaşımız ilerleyip biz yaşamın "gerçekleri" ile tanıştıkça güzel masal dünyamız silindi ve muhteşem masal kahramanları hafızalarımızın arşivlerine sürgüne gönderildi. Sandık ki çocukça hayaller dünyasını ebediyen terk ettiğimiz zaman akıllı ve güçlü olacağız, ama harikulade hikmet âleminde yeniden küçük birer çocuk olduğumuz için çocukluk hayallerine geri döneceğiz ve onların aslında gerçeklik olduğunu göreceğiz..."
Böylece kendilerine krallık ve özgürlük vaat edilen Araplar, Osmanlı İmparatorluğu’nu arkadan vurarak ebediyen köleliğin belgesine imza attılar…
- Madam, Cemil Bey çok iyi bir süvâridir?; siz de mükemmel bir binici olduğunuzu az evvel ispat ettiniz. Yarış yapsanız ne iyi olur, diyordu. Genç kadının yüzü hafifçe bulutlandı: - Yavrum, benlik tahrik eden şeref ve zevklerden hoşlanmam, dedi. Yürüdük; çocuk, belki de mânâsını ebediyen anlayamayacağı bu cevapla şaşkın arkamızdan bakıyordu. -Bana en ağır gelen duygu, senden daha üstünüm, demektir. Rekorla, iddia ile yükselişi küçüklük bulurum Cemil Bey.. Meşhur bir ressam, birgün bana: Hakikî büyükler meşhur olmaya yeltenmeden meşhur olanlardır, demişti. Bence de, hayâtın seçkin ve zirveleşmiş simâları, söhret iddiası gütmeden, cemiyetin seçimiyle meşhur olan kimselerdir.
Sayfa 125
Reklam
Ey körebe oynayan hayallerim, gitmeyin Bırak uçsun öteye düşlerimi, ey fanus Bir rüyadan gelip de içime düşen çığlık Ya götür beni burdan, ya da ebediyen sus
Sayfa 65
“İnsan, ebediyen beklenti içinde ve ebediyen düş kırıklığı yaşayan bir emici olup çıkmıştır.”
İçimde ise mutluluk vardı, ebediyen elimden kaçtığını, geri gelmeyeceğini sandığım bir mutluluk.
İnsan, emici olup çıkmıştır, ebediyen beklenti içinde ve ebediyen düş kırıklığı yaşayan...
Reklam
İnsan bir şehrin ya yerlisidir ebediyen ya da yabancısı...
Emperyalizm,milletleri maddeten istila eder. Halbuki komünizm, milletleri manen yıkar ve fikir adına menfi fikirler nizamıyla, onları ebediyen esir eder, hatta kendi küfür potasında eritir.
Sayfa 179Kitabı okudu
O yüreği güzel üç kadın ve onların çocukları da olmasa bu kulaklar ebediyen tek bir ses işitmezdi artık.
Sandık ki çocukça hayaller dünyasını ebediyen terk ettiğimiz zaman akıllı ve güçlü olacağız.
Bu alıntıya kalbimi bıraktım
En büyük sevgimi bahşettiğim kimseler, derin mezarlarında yatıyorlar şimdi; ve her ne kadar hayatımın mutluluğu ve neşesi orada meftunsa da, kalbime tabut yapıp bütün sevgilerimi ebediyen içine koyup, mühürledim. Derin acılar, o sevgilerime daha bir güç verdi, daha bir inceltti onları.
Sayfa 95 - Varlık Yayınları, 1963Kitabı okuyor
1.500 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.