Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Cehalet mutluluktur demişti ya Sokrates. Yeni anladım ne demek istediğini. Bazen bilmek, haber almak kaygıyı artırmaktan başka bir işe yaramıyor. Bazen bilmek, hayal kurmaya bile engel. Ve seviyorum ben, sonunu bile bile...
Sayfa 120
Dünyada okunmayı bekleyen o kadar iyi kitap var ki!
Sayfa 182Kitabı okudu
Reklam
Ama insan bu noktada düşünmeden edemiyor: Acaba Savaş ve Barış gibi epik bir başyapıt 150 sayfayla, İlyada 120 sayfayla anlatılabilir miydi? Düşüncesi bile korkunç geliyor! Demek ki iyi romanlar, uzunluklarını kendileri belirliyorlar.
Sayfa 182Kitabı okudu
Edebiyat, ne kadar derin düşünceler anlatırsa anlatsın; bunları okura zevk verecek, sayfaları sabırsızlıkla çevirtecek, hatta “Aman bitmesin!” dedirtecek bir biçime büründürme sanatıdır. Bütün büyük yazarlar, bunu başardıkları için büyüktürler. Siz hiç Cervantes, Dostoyevski, Tolstoy, Dickens, Gogol, Flaubert, Stendhal, Marquez okurken sıkılan, öf pöf eden birini gördünüz mü? Ben görmedim.
Hayatta yapılan her güzel iş gibi, kitap da zevk alarak okunmalı.
Sevilmek, anlaşılmak en büyük mutluluktur.
Sayfa 121
Reklam
Bilmek ve şahit olmak en büyük mutluluktur.
Sayfa 55 - İletişim
Mutluluk duygusunun saf halinde gerçekleşmesi için kendi dışındaki bir şeye gereksinimi yoktur. Mutluluk, teşhire ihtiyaç duymaz. "Bakın biz mutluyuz" fotoğraflarında eksik olan şey mutluluktur ve bu fotoğraflar, izleyicilerine tam da bunu tamamlamak için gösterilir. İçerikteki eksiklik izleyicilerin "aa evet mutlular" yargısı ile takviye edilir. Mutluluk söylenen değil olunan, gösterilen değil yaşanan bir şeydir.
Reklam
Çay mutluluktur :))
"...gölün kenarına bir çayhane yapılmış olduğunu görünce çok sevindi."
Ben mavi gökte uçan boz bir Güvercinim, Sen de yanımda kanat çırpan eşim. Sevdiğinle yanyana olmak, En büyük mutluluktur bana göre.
Sayfa 83 - Ketebe yayıneviKitabı okudu
*~●。。。"Bilmek ve sahip olmak en büyük mutluluktur. Macera ise büyük bir ibadettir."
Sayfa 55 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Bu hayatta yirmi yıl yaşadıktan sonra dünyanın yaşamaya değer bir yer olduğunu anladım. Yirmi beş yıl yaşadıktan sonra aydınlıkla karanlığın bozuk para gibi iki farklı tarafı olduğunu, ışığın vurduğu yerde mutlaka gölgenin de olacağını anladım. Otuzuncu yılımı yaşadığım şu anda ise şöyle düşünüyorum: Mutluluk arttıkça hüzün de iyiden iyiye artar. Keyif hissettikçe çekilen acı büyür. Bunları ayırmaya çalışırsan hayatın akışı bozulur. Bir araya getirmeye uğraşırsan başarısız olursun. Para önemlidir. Ancak senin için önemli şeyler çoğaldıkça, kaygılar uyku sırasında dahi peşinden gelmez mi? Aşk mutluluktur ancak bu mutlu aşk ağırlaştıkça ve taşınması zorlaştıkça insan aşksız geçen zamanlarını daha bir sever hâle gelmez mi?
Sayfa 7
1.500 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.