Çizgiyi nerede çizeceğimiz, hangi çizgileri çizeceğimiz ve bu işle kimi görevlendireceğimiz konusunda ister istemez idmanlıyızdır. Bazı koşullarda insanları öldürmek yasak değildir ama belli insanları öldürmek yasaktır; işkence yasak değildir ama bazı insanlara işkence etmek ve bunu belli şekillerde yapmak yasaktır; seks yasak değildir ama belli insanlarla, belli türde cinsel faaliyetler yasaktır ve saire.
Sayfa 101 - Metis YayıncılıkKitabı okudu
Ne yapmak istediğini bilmemek kadar acı verici bir şey daha yoktur. Ne istediğini bilememek insana verilmiş en yırtıcı işkence türlerindendir.
Sayfa 250Kitabı okudu
Ancak bununla övünebilmişti : Tutukevlerinde işkence, dışarda hoyratlık kolgezerken, zorbalık bir hayat biçimi olup çıkmışken, bu kıran kırana zaman içinde, hiç değilse... Hiç değilse elbet - az yiğitlik mi bu?- büyük dalgaya, o güçlü çağrıya karşın sürüklenmemekte, genel bir yaşama yeri olan aşağılara doğru çekilmemekte direnmek ; kimseye bir fiske vurmamak, vurmamış ve vurmayacak olmak , kışkırtı oyununa gelmemek, dudaklara anlayışlı bir derviş gülümsemesi oturtmak, sesini en olgun tınıya ayarlamak, kısacası aydın rolünü en başarılı biçimde oynamak..
Sayfa 75Kitabı okudu
Din adına çocuklara yapılan baskı ve tahakkümün haddi hesabı yok. Kendilerini bir tek Tanrı’ya hesap vermekle yükümlü tutan ruhbanlar tarih boyunca istedikleri çocukları ilahlarına kurban etmişler, çalıştırmışlar, zevkleri için kullanmışlar, işkence etmişler, satmışlar, beyinlerini bizden olmayanlar kötüdür diye yıkayıp savaştırmışlar. Ama her şey Tanrı adına yapıldığından karşı çıkan yok.
Sayfa 159 - İletişim Yayınları
Ne yapmak istediğini bilmemek kadar acı verici bir şey daha yoktur. Ne istediğini bilememek insana verilmiş en yırtıcı işkence türlerindendir...
İnsan bilmediği şeyden korkar hep. Senin sınıfındaki sıradışı ölçüde ‘zeki’ çocuğu, diğerleri kurşun putlar gibi öylece oturup ondan nefret ederken derslerde öğretmenlerle en çok konuşan ve yanıt veren oğlanı hatırlarsın. Okul çıkışı dövüp işkence etmek için seçtiğiniz kişi de bu zeki çocuk değil miydi? Tabii ki oydu. Hepimiz birbirimize benzemeliyiz. Anayasanın dediği gibi, herkes hür ve eşit doğmaz ama herkes eşit hale getirilir. Her insan diğer herkesin suretidir; o zaman herkes mutlu olur çünkü sinmelerine yol açacak, kendilerini kıyaslayacakları dağlar yoktur. Yani! Yandaki evde bulunan bir kitap, dolu bir tabancadır. Yak onu. Silahın mermisini al. Adamın zihnine zorla gir. Okumuş adamın hedefinin kim olacağını kim bilebilir? Ben mi? Onları bir dakika bile midem kaldırmaz.
Sayfa 79 - İthaki YayınlarıKitabı okudu
Zaten işkence nedir? İrademiz ve kafamız bizi küçültecek bir iş yapmadıkça, işkence sade bir fizyoloji meselesidir.
İsterseniz işkence edin ona, adaletsizlik yapmaz.
Sayfa 394Kitabı okudu
"Yarım kalmış hayaller gibi, yarım kalmış insanlar, tekerlekli kutularının içinde sahaya çıkıyorlardı. Bellerinden aşağısı olmayan bu işkence insanları, tahta sandıklarının küçük demir tekerleklerini elleriyle çevirerek yeşil çimenlerin üstünde geziniyorlardı. Film çevirmek için, binbir emekle hazırladığım çimenlerin üstünde. Kolları uzun
Sayfa 156 - İletişim Yayınları, 13.baskı - 2002Kitabı okudu
