Uzun zamandır merak ettiğim bir kitaptı. Ustalıkla işlenmiş olay örgüsü ve ilginç bir konu. Öncelikle (hepizin ara sıra yaşadığı) hayatınızdan memnun değilseniz, hep keşke diyorsanız, kaçırdığınız yada yaşayamadığınız hayatlara üzülüyorsanız kesinlikle tavsiye edeceğim bir kitap.
Kitabın konusu Nora 35 yaşındadır annesi ve babasını kaybetmiş abisiyle de arası pek iyi değildir. O gün işten çıkarılır ve kedisi Volts ölür. Artık yaşama tutanacak hiç birşeyi kalmadığını hisseder. Kendisini ölüm ve yaşam arasında sıkıştığı Gece Yarısı Kütüphanesinde bulur. Sonsuz kitabın yer aldığı kütüphanede Nora'nın seçebileceği ve her biri farklı hayatını temsil eden kitaplar vardır. Nora'nın pişmanlık duyup istediği hayatları deneyimlemesiyle macerası başlar.
Matt Haig paralel evren, kara delik, kuantum fiziği gibi daha bir çok sıradışı konuyu bünyesinde barındıran, yalın bir dille anlattığı masalsı kurgu beni etkilemeyi başardı. Ufkumu açan ve kararlarımı sorgulatan bir okuma oldu benim için. Herkesin bu yolculuğa çıkmasını yürekten tavsiye ediyorum.
Her gün rasgele bir iyilik yap: Karşılık beklemeden, adam seçmeden iyilik yapmaya ne dersin? Mesela otobüste birine yer ver. Elleri dolu birinin kapısını aç. Birine adres tarif et.
Unutma ki iyilik de tıpkı gülmek gibi bulaşıcıdır ve çabuk yayılır. İyilik eden iyilik bulur. Bir de bakmışsın ki hayat sana gülümsüyor, ummadığın fırsatlarla karşına çıkıyor.
Dost istersen Allah yeter. Evet, O dost ise herşey dosttur.
Yârân istersen Kur’ân yeter. Evet, ondaki enbiya ve melâike ile hayalen görüşür ve vukuatlarını seyredip ünsiyet eder.
Mal istersen kanaat yeter. Evet, kanaat eden iktisat eder; iktisat eden bereket bulur.
Düşman istersen nefis yeter. Evet, kendini beğenen belâyı bulur, zahmete düşer; kendini beğenmeyen safâyı bulur, rahmete gider.
Nasihat istersen ölüm yeter. Evet, ölümü düşünen, hubb-u dünyadan kurtulur ve âhiretine ciddî çalışır.
"Bir ülkede kadınlar için gerçek özgürlük olmadığı sürece, o ülkede gerçek özgürlük yoktur."
Anaerkil ailenin yıkılmasıyla ev yönetimi toplumsal niteliğini yitirdi. Ev yönetimi artık toplumu ilgilendiren bir sorun değildi. "Özel hizmet oldu. Toplumsal üretime katılmaktan alıkonan kadın da baş hizmetçi oldu. " (Engels).
Dost istersen Allah yeter. Evet o dost ise, herşey dosttur.
Yârân istersen Kur'an yeter. Evet ondaki enbiya ve melaike ile hayalen görüşür ve vukuatlarını seyredip ünsiyet eder.
Mal istersen kanaat yeter. Evet kanaat eden, iktisad eder; iktisad eden, bereket bulur.
Düşman istersen nefis yeter. Evet kendini beğenen, belayı bulur zahmete düşer; kendini beğenmeyen, safayı bulur, rahmete gider.
Nasihat istersen ölüm yeter. Evet ölümü düşünen, hubb-u dünyadan kurtulur ve âhiretine ciddî çalışır.
John steinbeck'in kaleminden çıkmış bir başka güzel eser.101 sayfadan oluşan kitap oldukça akıcı ve duru bir şekilde yazılmıştır.Hayatımızın içinde sık sık yer eden bir konuyu daha iyi idrak edelim diye sonunu hüzünlü bitirmiştir Steinback.Kitap hayatta bir şeyi elde eden insanların,elde ettikleri şeyin sonuçlarını görmesi gerektiğini veya
Çocuğumuz düşüp kafasını masaya çarpınca biz hemen masayı döveriz, "eh masa ehhhh sen niye orada duruyorsun!" diye, çocuk masa orada durmasa kafasını çarpmayacağını sanır ve büyüdükçe yaptığı her hatayı yükleyecek birini veya bir şeyi mutlaka bulur. Malum...
Kızının mezuniyetini izlemek için Balıkesir'den Erzurum'a gelen başörtülü anne,