Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Peygamber Efendimiz(s.a.v): "Sana kesinlikle lânetçi olmamanı tavsiye ederim" buyurdu.
Hz peygamber Sallallahu aleyhi ve sellem, Yarına bir iş bırakmazlardı. (Ravi: Hz Enes(r.a.) Ramuzul el hadis 548/14)
Reklam
Efendimiz (s.a.v.) Medine'deki mescitte namaz kıldırıyor...
Muhtemelen akşam namazı... Fatiha'yı okumaya başlıyor ama bitiremiyor... Ağlıyor, ağlıyor... Sonra bitiriyor namazı ve sahâbe soruyor: "Ya Resûlallah! Bugün namazda çok duygulandınız, ne oldu?" Efendimiz (s.a.v.) şöyle diyor: "Aklıma annem geldi. Dedim ki şimdi annem hayatta olsaydı, ben de eve varsaydım, başımı dizlerine koysaydım... "Ey anacığım! Oğlun geldi, deseydim, o da benim saçlarımla oynasaydı..."
Peygamber efendimiz (s.a.v) şöyle buyurmuştur: "Güzel söz sadakadır."
Güneş gören su ile yani güneşte ısıtılan su ile abdest almayı gusletmeyi yasaklamış Peygamber Efendimiz (s.a.v) ve güneşte ısıtılan suyun cilt için ne kadar zararlı olduğunu ve cilt hastalıklarına sebep olduğunu bildirmiştir.
Fenalıklara Değil İyiliklere Bak
Sevgili Peygamber Efendimiz (s.a.v.) ile alâkalı Hz. Muâviye (r.a.) şöyle anlattı: Bir seferde Resûlüllah Efendimiz’in (s.a.v.) matarasını taşıyan Hz. Ebu Hüreyre (r.a.) rahatsızlanmıştı. Ben hızlı davranarak hemen Resûlüllah’ın abdest aldığı matarayı aldım, hürmetle Resûlüllah Efendimiz’in eline su dökmeye başladım. Resûlüllah Aleyhisselâm bana bakınca heybetinden başımı eğdim. Sonra Resûlüllah (s.a.v.) bana tekrar baktı ve: “Ey Muâviye (r.a.), eğer Müslümanların işlerini görmek sana verilirse Allâh’tan kork ve adaletle hareket et.” buyurdu. Bundan iyice anladım ki bu iş, benim başıma gelecektir. Abdest suyunu dökmeye devam ettim. Sonra Resûlüllah Efendimiz (s.a.v.) ikinci defa baktı ve: “İyi bil ki benden sonra ümmetimin işlerinin başına geçersin. O vakit geldiğinde sen onların iyiliklerine bak, suçlarına ve fena hallerine bakma.” buyurdu. Bundan dolayı Hz. Muâviye (r.a.), insanlara hep yumuşaklık ve tatlılıkla davranırdı. (İslam Tarihinden Altın Sayfalar, Fazilet Neşriyat)
Reklam
Bazen bir taş sadece taş değildir
Bazen bir taş sadece taş değildir, Haceru'l-Esved gibi. Bazen bir ev sadece ev değildir, Beytullah gibi. Bazen bir ağaç sadece ağaç değildir, Tûbâ ve Hannâne ağacı gibi. Bazen bir şehir sadece şehir değildir, Mekke, Medine ve Kudüs gibi. Bazen bir kabir sadece kabir değildir, Ravza-i Mutahhara gibi. Bazen bir kitap sadece kitap değildir,
Necmettin Erbakan
Efendimiz (s.a.v) buyuruyor: "Müminin ferasetinden korkun. Onlar Allah'ın nuruyla bakarlar."
Sayfa 66 - MGV YayınlarıKitabı okuyor
Kalb kendi memleketinde adaletle hükmederse, bu uzuvları taat ve ibadet etmekte kullanır. Yani, göze iyiye, güzele bakmasını; kulağa faydalı şeyleri dinlemesini, diğer uzuvlara da hayır işleme­lerini emreder ki bunun neticesinde bereket başlar, kalbin meydanı temizlenir, saflaşır. Bunlara işareten Peygamber Efendimiz (s.a.v.): “Bedende bir parça et vardır ki o iyileşince bedenin hepsi iyileşir, o hastalanırsa bedenin hepsi hastalanır. İşte o kalptir” buyurmuş­tur.
Efendimiz'in (s.a.s): "Öyle bir zaman gelecek ki kişi kazancının helalden mi haramdan mı olduğuna bakmayacak... Faize bulaşmayan kalmayacak, bulaşmayana da tozu bu- laşacak... En fazla aranan şeylerden birisi de helal lokma olacak..." (Buhari, Heysemi, Beyhaki
Reklam
Çalışan Kadın İlmihali
1-Dinimiz, evi geçindirme vazifesini erkeğe yüklemiştir. Evli kadının geçim masrafları kocasına, bekarınki babasına, dul kadınınki baba, çocuk veya kardeşlerine aittir. Bunlardan herhangi biri bulunmazsa devlete aittir. 2- Müslüman kadın için ekonomik bağımsızlıktan önce Allah'a kulluk gelir. Müslüman kadın Allah'a kulluğunu hakkıyla
Peygamber (s.a.s.) efendimiz şöyle buyurmuştur: إن أشد الناس عذابا يوم القيامة عالم لم ينفعه الله سبحانه بعلمه. "Kıyamet gününde insanların en şiddetli azab görecek olanı o alimdir ki, Allah ona ilmi ile fayda sağlamamıştır."
Peygamber Efendimiz'in (s.a.v) Hz. Âişe'ye öğrettiği dua: "Allah'ım! Dünyada ve ahirette, bildiğim ve bilmediğim bütün hayırları senden ister, başıma gelecek bütün şerlerden de sana sığınırım. Allah'ım! Senden cenneti ve ona yaklaştıracak doğru bir itikad, iyi niyet, salih amel ve güzel söz sahibi olmayı istiyorum. Cehennemden ve ona yaklaştıracak olan itikad ve niyet bozukluğu ile kötü amel ve çirkin sözden de sana sığınıyorum. Allah'ım! Kulun ve Resûlün Hz. Muhammed'in (s.a.v) istediği bütün hayırları senden ister, onun sığındığı bütün şerlerden de sana sığınırım. Allah'ım! Hakkımda takdir ettiğin her işimi hayırla tamamla."
Sağlık
Peygamber efendimiz s.a.v akşamdan kalan,ertesi gün ısıtılan yemeği asla yemezdi.
Efendimiz (a.s.) biriyle tokalaşırken karşıdaki elini çekmeyene kadar O'da (s.a.v.) elini çekmezdi. Muhatabı rencide olmasın diye önce onun elini bırakmasını beklerdi. Bu da önemli bir insanî ilişki kuralıdır. Bu sünnette hayata farklı yollardan taşınabilir. Mesela telefon görüşmelerinde muhatap telefonu kapatmadan telefon kapatılmaz, özellikle telefonu açan kapatır, sonra diğeri kapatarak bu sünneti de hayata taşıyabiliriz.
Sayfa 101
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.