111 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
12 günde okudu
Anayurt Oteli
Anayurt Oteli
ilk modernist Türk yazarlarından biri olan
Yusuf Atılgan
Yusuf Atılgan
'ın ikinci romanıdır. Yazar Yusuf Atılgan, Psikolojik yabancılaşma ve yalnızlık temasını başarıyla işleyen bir yazar olarak tanındı ve modern Türk edebiyatının önde gelen ustaları arasında yer aldı. Anayurt Oteli'ndeki Zebercet karakteri ise yaşadığı anı anlamlandırmaya çalışan insan tipolojisinin bir örneğidir. Bu anlamlandırma “neden ve niçin yaşıyorum sorusu” ile, yalnızlık, aşk ve cinsellik ekseninde gerçekleşir. Romanın mekanı Manisa'daki Anavatan Oteli'dir. Otelin ismi daha sonra Anayurt Oteli olarak değiştirilmiştir. Zebercet ve Otel, Türk edebiyatının unutulmaz bir tipi ve unutulmaz bir mekanı olmuştur. "Ne ölü, ne sağ" bir yaşamın kahramanı Zebercet. Gözünü ilk açtığı ve yaşadığı Anayurt Oteli'yle aynı kaderi paylaşıyor: Birbirine benzeyen geçici ilişkilerle geçen günler, yalnız ve tek başına sürüklenen bir hayat. Gecikmeli Ankara treniyle gelen -adını bile bilmediğimiz- kadın otelde bir gece kalır ve Zebercet'in de, Anayurt Oteli'nin de sessiz akıp giden günlerinin içeriği değişir. Küçük ayrıntıların tekdüze şaşmazlığında nerdeyse takıntılarla sürüklenen bir yaşamın öfkesi de, çaresizliği de büyük oluyor. Anayurt Oteli, 2008 yılında "müstehcen içeriği dolayısıyla" Milli Eğitim Bakanlığı’nın “100 Temel Eser” listesinden çıkarılmıştır.
Anayurt Oteli
Anayurt OteliYusuf Atılgan · Yapı Kredi Yayınları · 201730,1bin okunma
67 syf.
8/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Türk Edebiyatının Gamlı, Lirik ve Nostaljik Prensesi:
Tezer Özlü
Tezer Özlü
(10 Eylül 1942 – 18 Şubat 1986, Yaş: 43)
Tezer Özlü
Tezer Özlü
’nün aile hayatını, çocukluğunu, yaptığı üç evliliği, intihara olan eğilimini, manik-depresif tanısı ve hangi yabancı yazarlardan ilham aldığını, neden sürekli intihara öykündüğü bilinmeden yapılan bir ‘’Tezer Özlü Okuması’’, tam olarak
Çocukluğun Soğuk Geceleri
Çocukluğun Soğuk GeceleriTezer Özlü · Yapı Kredi Yayınları · 201816,6bin okunma
Reklam
128 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Ah zebercet ah ...
Kitap Milli Eğitim Bakanlığı’nın onayladığı 100 temel eser arasında yer almış (gerçi sanırım sonradan içerdiği müstehcen kelimelerle çocukların ruhsal ve zihinsel gelişimi açısından olumsuz etkileneceğini öne sürülerek geri kaldırılmıştır. Genelde bu tarz eserlerde hep aynı şey oluyor önce mutlaka okutulması gereken en önemli eser denip sonrada
Anayurt Oteli
Anayurt OteliYusuf Atılgan · Can Yayınları · 202330,1bin okunma
724 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
19 günde okudu
Okudum, Anladım, Tutunmayı ve Özgürlüğü Seçtim
Bu muazzam eseri
Kitap Dünyam
Kitap Dünyam
ekibinden bir grup arkadaşla beraber okuduk. Kendi adıma mest oldum. Bugüne kadar 108 baskı yapmış böylesine kıymetli bir eseri, sınırlandırılmış karakter sayısı ile ne derece anlatabilirim bilemiyorum ama en azından kısa kısa eserin bendeki izdüşümlerini aktarmış olayım. Oğuz Atay ' a pek çok noktada
Tutunamayanlar
TutunamayanlarOğuz Atay · İletişim Yayınları · 202062,1bin okunma
384 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Detaylı inceleme
İçinde bulunduğumuz çağı tanımlamak gün geçtikçe zorlaşmaktadır. Post-Modernite, Geç-Modernite, Risk Toplumu, Ağ Toplumu, Post-Endüstriyel Toplum ve Tüketim Toplumu gibi kavramlar her ne kadar içinde yaşadığımız çağı ve toplumu tüm boyutlarıyla açıklamak gayesi gütseler de toplumun değişen yapısından ve dinamiğinden ötürü benzer yeni kavramlara
Toplumun Mcdonaldlaştırılması
Toplumun McdonaldlaştırılmasıGeorge Ritzer · Ayrıntı Yayınları · 2021651 okunma
238 syf.
·
Puan vermedi
. . . PUSLU KITALAR ATLASI . . .
Hayal mi gerçek? Gerçek mi hayal? İkisi de mi gerçek? İkisi de mi hayal? . . . Hem gerçeği hem hayali muallakta bırakan bir obsesif şüphenin romanı:
Puslu Kıtalar Atlası
Puslu Kıtalar Atlası
Eflâtunî bir girdap içinde büyük daireler çize çize derinlere doğru efsunlanmış ve yarı-anestezik bir halde duhul ederken birden son sayfaya gelmemle birlikte geceyarısının bir kör
Puslu Kıtalar Atlası
Puslu Kıtalar Atlasıİhsan Oktay Anar · İletişim Yayınları · 202048,6bin okunma
Reklam
Eğitim Felsefesi - William Torrey Harris
Yüz öğrenciden doksan dokuzu otomattır; önceden kendileri için çizilmiş yolu yürümeye özen gösterirler. Bu tesadüf değil, bilimsel olarak tanımlandığında bireyin içeriği/kapsamı olduğu söylenecek tam ve sağlam bir eğitimin sonucudur. Okul eğitiminin o büyük maksadı (kendine yabancılaşma) en iyi bir şekilde karanlık, havasız, çirkin mekânlarda gerçekleştirilebilir. Bu, fiziksel benliği alt etmektir, doğanın güzelliğini aşmaktır. Okul eğitimi, dış dünyadan kendini çekebilme gücünün geliştirilmesidir.
En kısa ve net yorumuyla cevap, yönetenlerle yönetilenler arasında büyüyen uçurumdur. Yukarıda savrulan kaygılarla, aşağıdaki sıradan erkeklerle kadınların endişeleri ve korkuları arasındaki bağlantıyı bırakın anlamayı, o bağlantıyı kurmak bile güçleşmektedir (zaman zaman ve kısa süreli bir şekilde, yönetici unsurların seçmen kitlelerde yaşanan sorunların suçunu onlara değil de göç gibi hayali kötülüklere atmasıyla kapattığı karşılıklı yabancılaşma hâli…). Güçlerinin büyük kısmını bankalara, çokuluslu şirketlere ve diğer ulus ötesi güçlere terk etmiş hükümetler, insanların sefaletinin arkasında yatan gerçek sebeplere ciddi bir şekilde eğilme yetisinden yoksundurlar. Beklenildiği gibi insanlar buna, hükümetlerinin sorunlarını çözme iradesi ve becerisine artık güven duymayarak cevap verirler. Çaresizce kurtuluş arayan insanlar, artık yukarıya değil etraflarına bakınmaktadırlar. İtibarını kaybetmiş politik mekanizmalar karşısında gelişen ve umutla beklenen alternatif politikalar, dikey ve hiyerarşik değil yatay ve çokmerkezli olmaya meyillidir.
724 syf.
·
Puan vermedi
·
8 günde okudu
Kimilerinin severek okuduğu, kimilerinin sevmeyerek de olsa bitirdiği, yarım bıraktığı, kimilerinin de -sosyal medya sağolsun- okudum triplerine girdiği bir kitap olan Tutunamayanlar'ı an itibariyle ben de okumuş bulunmaktayım. Bir sessiz haykırış bu kitap. Hayattayken anlaşılamamış Oğuz Atay, yine aynı durumu yaşayan kahramanın/kahramanların gözünden açıklıyor düşüncelerini. Anlaşılmamaktan ziyade, kendisini anlamaya dair hiçbir çaba sarf edilmemesine bir başkaldırı... Yanlış anlaşılma dahi yok gibi ortada yani. Disconnectus Erectus yani Tutunamayanlar; öyle sevgilisinden ayrılan veya ne bileyim eğitim hayatında başarısız olan bireyler için kullanılan bir tanım değil. Malum günümüzde bunları yaşaması yetiyor, insanların hayata “tu kaka” demesine. Bu çok daha ayrı bir şey. Var oluşun getirdiği sancı, içinde bulunulan düzene yabancılaşma daha çok... Turgut Özben ve Selim Işık karakterlerinin yaşadıkları, düşünceleri bir yumru olup oturuyor boğazınıza. Hele bir de pek yabancı gelmiyorsa size bunlar. Bilinç akışı tekniği ile yazılmış, farklı bir dili olan eser. Okunması kolay değil. Tam da bunun üzerine kitapta geçen bir alıntıya yer vermek istiyorum: “İnsan beyninin böyle farklı güçte olması, birinin yazdığını, ötekinin okuyacak kadar bile bir zekâya sahip olmaması çok üzücü.” Ben elimden geldiğince sizleri anlamaya çalıştım Turgutçuğum Özben, Selim Işık ve cânım Oğuz Atay. Saygıyla eğiliyorum kaleminin önünde.
Tutunamayanlar
TutunamayanlarOğuz Atay · İletişim Yayınları · 202062,1bin okunma
Ölümcül Bağımlılıklar ve Basiret Tutulmaları
Her alanda Batılı bir modelin kopya edilmesi, nihai bir yabancılaşma noktasında bulunduğumuza işaret eder. Seküler dünya görüşünün, eğitim tarzının tercih edilmesi, bugün de tarzın ısrarla sürdürülmesi, İslâm'ın ve Osmanlı mirasının bütünüyle çepere itilmesi anlamı taşır. Hangi toplum olursa olsun, bir toplumun kimliğinin, dünya görüşünün, eğitim tarzının, kültürünün, siyasal-kültürel kavram ve kurumlarının yabancılar, sömürgeciler, kolonyalistler tarafından inşa edilmesi kadar vahim bir durum tasavvur edilemez.
Sayfa 23 - MahyaKitabı okudu
173 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.