Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
GEÇİP GİTMEYEN BAŞLANGIÇLAR
"bir pazartesi günü idi. günler, şu garip günler! uykumuzun içinde saatleri başlayan günler! uyandığımız zaman üçte birini arkada bırakmışızdır başlayan günün, kaldı mı üçte ikisi. yap bakalım hesabını!.. hey gidi pazartesi hey! kaldı on altı saatin. bir saat kavgaya say, bir saat konuşmaya, iki saat yürümeye, yarım saat düşünmeye koy,
Sayfa 66 - YKYKitabı okudu
"bir pazartesi günü idi. günler, şu garip günler! uykumuzun içinde saatleri başlayan günler! uyandığımız zaman üçte birini arkada bırakmışızdır başlayan günün, kaldı mı üçte ikisi. yap bakalım hesabını!.. hey gidi pazartesi hey! kaldı on altı saatin. bir saat kavgaya say, bir saat konuşmaya, iki saat yürümeye, yarım saat düşünmeye koy,
Sayfa 80 - Türkiye İş Bankası Yayınları
Reklam
"Vay sen Hasso'yu döversin ha!"
"Maksat bu zavallı halkı soymak olduktan sonra, bunun türlü yollarını çeşitli çarelerini bulmak elbette kolay olur. Bir öğretmen yıllarca Anadolu'nun bir köşesinde uğraşıp çalışarak, beş on kuruş biriktirmiş. İzin alıp İstanbul'a doğru yola çıkmış. Yolda bir harami ile arkadaş olmuş. Beraber yiyip içerek at üstünde
Lord byron
"Antik Grekler döneminde kadınların durumu düşünülecek olursa,bu yeterlidir.Şimdiki durum,şövalyeliğin ve feodal çağların barbarlığının bir kalıntısı( yani burada Avrupa kadınlarına hanımefendi denmesine karşı olduğunu belirtiyor Schopenhauer), suni ve gayritabiidir.Onlar eve göz kulak olmalıdır-yedirilip içirilmeli giydirilip kuşandırılmalıdır-fakat topluma karıştırılmamalıdır.Din bahsinde iyi eğitim de görmeli,ama ne şiir ne siyasetle meşgul olmamalı,din ve yemek kitaplarından başka bir şey okumamalıdır.Müzik,resim,dans keza az biraz bahçecilik ve ara sıra da çift sürme... Epirus'ta yolları başarıyla tamir ettiklerini gördüm.Neden aynı zamanda ot biçme ve süt sağma olmasın? (fikrimi söylemeden geçemeyeceğim arkadaş bu Schopenhauer ve Byron kadınlardan ne çekmiş bu kadar yahu,ne kuyruk acısı varmışta böyle yaftalayıp durmuşlar.Pes doğrusu hayretle okuyorum :D,ehhh tabi kitabın genelinde haklı yönleri de var hani yok değil bunu da belirtmeden geçmemek lazım.Evet bir çok kadın parayı çarçur etmekten hoşlanır mesela,istisnaları göz önünde bulundurması da hoşuma gitti adam haklı beyler,bayanlar dağılın :D :D )
342 syf.
5/10 puan verdi
·
Beğendi
Kitap hızlı aktı. Bazı yerlerde çok yavaş. Olay akışını sevmedim ama konu ehhh'ti. Erkek ve kadın arasında tatlı atışmalar komiklikler kıskançlık sevişmeler ...müslümanları bayağı bi linç etmişler ama güzeldi.. Sonu tipikti. Ama bir tarihi ask romanı için sevdim. Okuyun
Biraz Daha Yaklaş
Biraz Daha YaklaşSandra Hill · Epsilon Yayınevi · 201728 okunma
80 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
28 günde okudu
Franz Kafka dönüşümü gerçek anlamda ne düşünerek yazmıştır bilemeyeceğiz. Bazen bir takım yazılar yazarım ve bunu yakın dostlarımla paylaşırım. Kişiler değişik yorumlar getirirler ama pek azı benim o yazıyı ne için yazdığımın kıyısında dolaşabilirler. Yazılanı anlamak için yazanı çok iyi tanımak gerekir. İçinde bulunduğumuz zamana bakınca en
Dönüşüm
DönüşümFranz Kafka · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2022222,9bin okunma
Reklam
392 syf.
10/10 puan verdi
Önce şunu söylemem gerekiyor. Bu kitabın türü "uyarlama" / "retelling". Yani eski bir hikayenin yeni bir versiyonu. O yüzden "Bu kitap Binbir Gece Masallarını anımsatıyor." diyerek orijinal olmadığını ya da okunmaması gerektiğini savunan bir yorum görürseniz o yorumu okumayın. Çünkü kitap Binbir Gece Masalları'nın
Gazap ve Şafak
Gazap ve ŞafakRenee Ahdieh · Pegasus Yayınları · 20171,235 okunma
56 syf.
·
Puan vermedi
·
3 saatte okudu
Ehhh, yeter artık! Zweig görmekten tiksindim demiyorsunuzdur umarım. Zira diyorsanız sizi şöyle öteye alayım. Son birkaç Zweig eseri kaldı okumadığım. Onları da okuyunca bitecek Zweig Külliyatı. Geçmişe Yolculuk, anımsadığım kadarıyla şubatta raflara çıkmıştı. Çıktığı dönemde epey popüler olup halen de popülerliğini korumakta, her Zweig kitabı
Geçmişe Yolculuk
Geçmişe YolculukStefan Zweig · İş Bankası Kültür Yayınları · 202326,5bin okunma
Dün Serkan evlendi, Suzan’la. Bugün Oğuz, Ümmühani ile. Serkan ve Suzan için davul çalındı, konvoy kuruldu, yemekler verildi çaylar dağıtıldı. Serkan mavi takımının içinde çok heycanlıydı, konvoy kız evinin önğne gelince, davul sesi sanki ayrı bir tınıdan çaldı. İstersen kızını karşı komşuna ver, elini uzatacak kadar yakın yere ver, o evden çıkması, o davul sesi, veda vaktini gösteren bir çağrı gibi, iliz iliz içine işliyor insanın. Ehhh ne demişler : ”kız beşikte, çeyiz sandıkta. Suzan’ı gelin getirdik yeni evine girmeden kurban kana akıtıldı, duası yapıldı, gelin süzüldükçe süzüldü, al yazmasının ardından. Seyre daldı yeni komşular, bacılar gençler çocuklar, bir neşe bir heycan bir tazelik geldi ahaliye. İkindiye dayandı vakit dağıldı ahali, köylüler ve evliler evlerine... Yatsı ezanı okununca mavi damatlığı ile namaza girdi Serkan, kıldı namazını ama belki de yeni müslüman olan bir Hırıstiyan gibi şaşaladı😌 Namazın ardından imam ve cemaatle beraber, tekbirler eşliğinde Serkan, evine götürüldü, Suzan’nına teslim edildi:) Ve bu akşam Oğuz’un düğünü, Allah mutlu etsin, darısı tüm dileyenlerin başına, onlar ermiş muradına biz çıkalım kerevetine😌
469 syf.
9/10 puan verdi
·
4 günde okudu
HARİKA BİR İNCELEMEDEN ZİYADE KİTABIN BENDE HİSSETTİRDİKLERİDİR
Serinin ilk kitabı olan Silahşor beni o kadar zorlamıştı ki, bir King kitabı olduğuna inanmakta o kadar güçlük çekmiştim ki Üç'ün Çekilişi'ne başlamak benim için epey göz korkutucu oldu. Okunan birkaç harika King kitabından sonra Silahşor beklentimi hiçbir şekilde karşılamamış ve benim için tam anlamıyla hayal kırıklığı olmuştu. Gerçi Silahşor'un
Üç'ün Çekilişi
Üç'ün ÇekilişiStephen King · Altın Kitaplar · 20061,410 okunma
Reklam
Aşk-ı Rana
"Ehhh azizim, haklısın. Fakat sen de biliyorsun ki hayat çoğu zaman kurduğumuz planları altüst eder, düşündüğümüz şeyler ile yaptığımız şeyler zamanla farklılaşır. Anlayacağın yapboz misalidir hayat . Kimi zaman tutamazsın elinde dağılır, kimi zaman toparlarsın elinde anlam bulur. Fakat bazıları vardır ki onların hayatları herkesinkinden farklıdır. Ne dağılmaya gelir ne de anlam vermeye. Ucunda tutunca hemencecik çıt çıt diye kırılır. Ah azizim ah ! Tıpkı bir kalem gibi kırılır, tıpkı bir kaya gibi ufalanır, tıpkı bir rüzgâr gibi savrulur. "
Sayfa 83 - Hayat YayınlarıKitabı okudu
250 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.