Bu kitap Maksim Gorki'nin en önemli eseri olarak sayılmakta ancak ben diğer kitapları okunmadığım için bu konuda bir şey söyleyemiyorum. Ama bir Rus klasiğine göre sürükleyici ve olaylarla dolu bir kitap olduğunu söyleyebilirim.
Kitap 20. yüzyılın başlarındaki kapitalizmin ortaya çıkardığı sömürüleri ve işçi sınıfının çektiği sefaleti anlatıyor. Yazar, köylü ve işçi sınıfının, burjuva sınıfı tarafından nasıl muamele gördüğünü, genç işçi Pavel ve onun annesi Pelageya Nilovna Vlassov'un gözünden okuyucuya sunuyor.
Oğlunun başını çektiği Çar karşıtı grubu, oğlunun faaliyetleri ve sözleri aracılığıyla benimseyen Nilovna, giderek bilinçleniyor ve herkesin 'Ana' diye bildiği bir karaktere bürünüyor. En az genç insanlar kadar devrim yolunda çabalar sarf ediyor. Bazen bildiriler dağıtıyor bazen de köylüleri bilinçlendirmek için geziyor.
Üst sınıf tarafından daima ezilmiş olan Ana'nın etrafında şekillenen olaylar, 1917 Ekim Devrimi öncesindeki Rusya'nın durumunu gözler önüne seriyor. Bu tarz dünya klasiklerine ilgisi olanların mutlaka okuması gereken kitaplardan.
Herkese keyifli okumalar. :)
AnaMaksim Gorki · Evrensel Basım Yayın · 201628,5bin okunma
Eser, 1917 Ekim Devrimi sırasında yeni mezun bir doktorun kasabaya tayini çıkması üzerine yaşadığı kısa anılardan oluşmaktadır.
Kitabı Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları'ndan okudum ve kitap 157 sayfadan oluşmaktadır. Bulgakov’un okuduğum ilk kitabı olmakla beraber kitabı seçmemdeki etken ismi olmuştur. Sağlıkçı olduğum ve çalışma hayatına
Rusya'da toprak köleliğinin kaldırılması ardından küçük bir yerleşim merkezine fabrika kurmaya gelen İlya Artamonov ve oğullarının hikayelerinden sonra, fabrikanın bu sakin yerleşim alanındaki toplumsal yaşantıya getirdiği olumsuz etkiler anlatılıyor Gorki'nin bu yüceltilesi romanında, sonra efendim, hikayede eleştirilen köleliğin kaldırılması
Rus şair ve yazar Boris Pasternak (1890-1960)’ın 1955 yılında tamamlamasına karşın kitap içeriğindeki Rus Devrimi’ne yönelik eleştirel bakıştan dolayı Rus Yazarlar Birliği bünyesindeki sansür kurulundan onay alamayan ve ilk olarak Sovyet Rusya dışında basılan ilk ve tek romanı.
Kitabın yayımı sonrası Soğuk Savaş döneminin iki kutuplu dünyasında
Klemperer,Lenin'in Ekim Devrimi'nde(1917) herkese hitabını kullanarak,Cumhuriyetin halkları arasındaki ırk,milliyet ve toplumsal cinsiyet farklarını ortadan kaldırdığını iddia eder.Ayrıca devrim sonrasında yapılan eğitim reformlarının ve Sovyet vatandaşlarının okuryazarlığını arttırmaya yönelik seferberliğini vurgular.Klemperer'e göre 20.yy. Sosyalist reformları,"eski" hümanizmin kurtarılmaya değer bir tarafını yani "duyu ve zekâ gibi dünyevi-insaniyetleri" geliştirme vaadini uygulamaya geçmiştir.
Sosyalizmin temel kitaplarından. 1917 devriminin öncüsü. Pavel adlı bir işçinin anası olan Pelageya'nın kişiliği ve hayatı etrafında Ekim Devrimi öncesi Rusya'sının ekonomik ve toplumsal panoraması. Oldukça sade bir dile sahip özellikle de klasikleri göre. Çevirisi fena değildi ama büyük yayınevlerinin neden yayınlamadığını merak ettim. Örneğin İş Bankası, Gorkinin Ana haricindeki kitaplarını yayınladı. İlginç...
AnaMaksim Gorki · Evrensel Basım Yayın · 201628,5bin okunma
"25 Ekim 1917'de Aile Hukuku Kararnamesi hazırlandı(...)
İlk kez evlenmede belli bir yaş sınırı beliriyordu. Buna göre, evlenebilmek için erkeğin, 18, kadının ise 17 yaşını doldurmuş olması gerekiyordu."
Kaysın Kuliev, şiirleri 100'den fazla dile çevrilmiş bir Balkar Türkü şairi... Kuliev'in şiirlerini güçlü ve farklı kılan şey şüphesiz yaşadığı dönem, coğrafya, siyasi ve toplumsal durumdur. Zira kendisi Ekim Devrimi'nin gerçekleştiği yıl yani 1917 yılında Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği'nde, Kuzey Kafkasya'da Karaçay-Balkar bölgesinde
Kitabın başındaki cümle ile başlamak istiyorum.
"Bütün kitaplar eşittir; ama bazı kitaplar öbürlerinden daha eşittir."
"Büyük Biraderin Gözünü üzerimizde, Bütün hayvan eşittir fakat bazı hayvanlar diğer hayvanlardan daha eşittir." Alıntılarıyla hafızalara kazınan 20.yy'ın başarılı yazarı, ditopya denilince akla gelen