“Uslu dur; pürüz çıkarma; fazla derin düşünme; büyük düşüncelerin olmasın; sadece düşük bir profili sürdür; karbon kopya gibi ol; nazik ol; hoşlanmasan da, uymasa da, doğru büyüklükte olmasa da, incitse de ‘evet’ de”
….
değerler sistemine uymak, ruhsal bağlantının aşın düzeyde kaybına neden olur. Toplumsal yakın-lıklan ya da etkilenmeleri bir kenara bırakarak, vahşi ruhumuz ve yaratıcı tinimiz yaranna yapmamız gereken, herhangi bir toplulukla kaynaşmamak, kendimizi bizi çevreleyenlerden ayırarak onlarla aramızda bizim seçimlerimiz doğrultusunda köprüler kurmaktır. Hangi köprülerin güçlü olacağına ve rahat geçileceğine, hangilerinin eksik ve boş kalacağına biz karar veririz. İlişki kurmayı uygun gördüğümüz topluluklar, ruhsal ve yaratıcı hayatımız için en büyük desteği verenler olacak-
Sanırım hiçbir şeyin öyle pek tamamlanmadığı
Bir çağda yaşıyordum. Ve bütün eksik kalmaların
Sessiz ve ünü olmayan bir tanığıydım ben
Ben, diyorum, demek oluyor ki bir anlamım vardı benim de
Düşünen bir şey olarak ve düşündüren
Ama korkarak söylüyorum, çok ağır bir yük gibi taşıyordum
bunu da
Ve biraz da pek kullanılmayan
Ya da hiç bırakmadıkları kullanılmaya
Çok ağır bir yük gibi
Onu ben taşıyordum, düşündüklerimi
Ve bu durumda ne beni etkileyen
Ne de ben etkilendikçe bir başkasını
Etkileyen ve bizi geçen
Bir ben kurmuş oluyorduk ki, o zaman da diyordum
Yani hiçbir şey değilim de ben, sadece bir konuyum
Öyle mi?