Hayatımı kendi ruh haline göre bana ithaf ettiği cümleler içerisinde geçiriyor olmak pek eğlenceli. Kimin mi tabii ki de annemin. Babama sinirlendiği zaman evime gelip '' ne yapacaksın kocayı ohh en rahat sensin '' demesinin ardından babam ile ikinci bahar moduna geçince de '' ahh kızım çocuklar da gidecek, bizler bugün var yarın yokuz nasıl
Dedi ki çocuk;
Hangi mesleği seçmeliyim baba?
"Oğlum" dedi adam
Her meslek gelir hesaba, kitaba
Yeter ki azmet, uğraş, didin...
Hata yapmaktan korkma, tecrübe kazan. Ders al hatalarından.
Sadece zaman akıverecek parmak aralarından birdaha hiç gelmemecesine
İşte onu iyi kullan!
Dostuna omuz ver.
Sır verme ser ver.
İşine ter ver.
SAKIN "ÖĞRETMEN" OLMA OĞUL !!
Dedi ki çocuk:
Hangi mesleği seçmeliyim baba?
Oğlum dedi adam,
Her meslek gelir hesaba, kitaba
Yeter ki azmet… uğraş… didin.
SAKIN "ÖĞRETMEN" OLMA OĞUL !!
Dedi ki çocuk:
Hangi mesleği seçmeliyim baba?
Oğlum dedi adam,
Her meslek gelir hesaba, kitaba
Yeter ki azmet… uğraş… didin.
Mesnevi, cilt 1, 509: "Toprak emindir. Ona ne ekersen hainlik etmez. Ektiğini fazlasıyla biçersin. Fakat bahar mevsimi Hakk'ın fermanını getirmedikçe toprak içindeki sırları dışarı vurmaz."
Marul ektiğini bilmeden domates bekleyen biri, topraktan marul çıkınca toprağı suçlamış, yağmuru suçlamış, suyu suçlamış. Bu durumu bir çok şeyi anlatmak için kullanabiliriz fakat en çok da çocuk yetiştirme konusuna yakışacağını düşünüyorum. Ailelerin ve Toplumun gençlerden bekledikleri gibi bir nesil olmadıkları yönünde çoğu zaman eleştirileri duyar ve okuruz. Sümer tabletlerinde bile “Gençlik nereye gidiyor?” eleştirisi olduğunu bildiğimiz için bu şikayetlerin eski çağlardan beri geldiğini söylemek yanlış olmaz. Eleştirilerinde ne kadar haklılık payı var tartışılır ancak kendilerine “Ne ektik de ne bekliyoruz?” eleştirisini yapmaları yakındıkları soruna en büyük katkıyı yapacaktır.