Instagram, tiktok, Twitter, onedio gibi sosyal medya sitelerinden duyulan, sözde öğrenilen birkaç malumatla, hakikat peşinde koşmak yerine bir yere ait olmak için kendimizi tanımadığımız o bize ait olduğunu iddia ettiğimiz kimlikler ne kadar bize ait?
mesela din veya genel olarak İslam'a karşıt olan birisi tam olarak neye karşı? muntazari veya gazali bilmeden, şia/Sünni islama karşı olmak, muhazafazakarlardan dolayı siyasal İslam şöyle böyle demek! bir anda artan Atatürk, deniz gezmiş, aşırı sağ hayranlığı, aşırı maskülenite, aşırı çıplaklık, kendini pazarlama arzusu, gösteri toplumu, anksiyete soslu kendini gerçekleştirme arzusu ile pompalanan kişisel gelişim ve marjinalize olma düşüncesi arasında kalıp
hiçbirşey hakkında gerçek fikri olmayan kitleler haline gelmiş toplumda entelektüel olmak bir pirus zaferi kazanmak ile eş değer hale geldi, belki de ironik bir oksimoron olan şey elitist, küçük bir burjuva bile olmadan post Truth Çağında entelektüel olmak, ve bunu cahil olduğunu kabul etmeyenlere karşı sanki narsistik bir söylemmiş gibi sunma tevazusı;cahilsin demek yerine ilgi alanın bu değil diyerek herkesin varoluşsal sancılar çektiğini iddia edip safsatalarla bir yere varmasına saygı duymak? tarih, sosyoloji, politika bilmeden kendi görüşünü iddia ettiği garabetlerle düşmanlık, ötekilik yaratarak bir kısım insanı yok saymak ile uzmanlık alanı dışında konuşan herkese cahil diyen ilber ortaylı, celal şengör gibi insanların tek ortak noktası opürtünistlik değil midir?
(Entelektüel'in siyasal işlevi ne nazire!)
Elitist şikayetler olarak yorumlanma olasılığından kaçınmaktır görevimiz
Sayfa 40
Kemalizm
Tek doğru olmak... ebediyen geçerli olmak vb. iddiasındadır... şefçi, paternalist, elitist ve vesayetçidir. Çoğulcu, hoşgörülü, uzlaşmacı değildir; tek particidir, muhalefete izin vermez; özde çok-partililiğe karşıdır. Siyasal tartışmaya ve katılıma açık değildir. Otoriter, yer yer de totaliterdir.
Sayfa 70Kitabı okuyor
"BÜTÜN BİR KÂİNAT MUŞAMBA DEKOR"
Kapitalizm kadını bir metâ haline getirmiş ve göstermelik olarak bir gün hediye etmiştir, diğer günler gibi. Bu gün kadını kullanan sistem, cahiliyede kız çocuklarını diri diri toprağa gömen, insaniyeti sükut etmiş güruhtan daha merhametli değildir. Tüm dünyaya bakacaksak kadınların hâli ayandır. Elitist ve oligarşik yapılarda kastedilense bilemiyorum.Necip Fazıl;
"Bu nasıl bir dünya hikâyesi zor;
Mekânı bir satıh, zamanı vehim.
Bütün bir kâinat muşamba dekor,
Bütün bir insanlık yalana teslim."
derken bize ne anlatıyor acaba?
Kadın hakettiği değeri İslam'la bulmuş ve bu değer ebedileştirilmiştir.Allah, Peygamberinin pak nesebini bir kadınla devam ettirmiştir. Allah'ın Nebisi(sas) bir manifesto olan Veda Hutbesi'nde kadınların insana Allah'ın emaneti olduğunu söylemiş, çok söze mahal bırakmamıştır. Asrın Bedi'i kadınlara 'Şefkat Kahramanları' diye hitap ederek şefkatin yeryüzündeki en iyi temsilcileri kabul eder onları. Muhammed İkbal: "Kadını bir hizmetkâr telâkki eden Müslüman, Kur'an'ın hikmetinden zerre kadar hisse alamamıştır." diyerek kadının kıymetini veciz bir şekilde ifade etmiştir. Kadının kıymetini anlatan bahr-i bîpayandan bir kaç katre sunmaya çalıştık kırık dökük, sürç-ü lisan ettiysek af ola. Kadın, insanlık ve devamı, fedakarlık, okul, şefkat, merhamet demektir. Anadolu Ereni'nin dediği gibi "Allah bizi insan eyleye."
Bu açıdan bakıldığında denebilir ki, informel mantık, kalsil mantık dışında tamamen farklı ve yepyeni bir mantık değildir Ona göre sadece, kısmen (a) daha geniş kapsamlıdır; (tümevarim, tümdengelim ve analojinin ötesinde kondüktif ve abdüktif gibi çok daha farklı kanıt biçimlerini önemser ve irdeler); (b) daha pratik, pragmatik, diyalojik ve pedagojiktir; (günlük hayatın düşünme ve tartışmalarında hızlı bir biçimde işe yaramayı amaçlar); (c) daha az biçimsel, daha az kurallı, daha esnektir; (geçerlilik kuralları gibi kuralları fazla katı bulur ve iyi bir kanıtın mutlak şartları saymaz); (d) daha doğal bir dilden, daha az teknik terimden, daha doğal örneklerden yanadır, (e) daha fazla çok-değerlilikten yanadır (doğru ve yanlıştan ibaret iki değerli değerlendirmelerden ziyade, güçlü, muhtemel, makul, mümkün, orta, zayıf, çok zayıf gibi çok değerli ifadeler kullanmaktan yanadır); (f) daha bağlamsaldır, (kanıtların geçtiği bağlamı ve durumu da dikkate almayı önemli görür); (g) daha iddiasız, mütevazı ve ikna amaçlıdır (mutlak anlamda ispatlama veya kesin olarak çürütme gibi aşırı iddiaları gerekli görmez); (h) daha toplumsaldır, herkesin seviyesine uygun olmayı ve herkesin mantıktan yararlanmasını amaçlar (sadece filozoflar, ilahiyatçılar ve bilim insanlarına yönelik elitist bir tavır içinde değildir) geniş bilgi için benz yaran,...
Sayfa 34 - Rağbet yayınları
Taha Parla Kemalizmi şöyle tanımlar:
Tek doğru olmak... ebediyen geçerli olmak vb. iddiasındadır... șefci, paterna, list, elitist ve vesayetçidir. Çoğulcu, hoşgörülü, uzlaşmacı değildir; tek-particidir, muhalefete izin vermez; özde çok-partililiğe karşıdır. Siyasal tartışmaya ve katılıma açık değildir. Otoriter, yer yer de totaliterdir.
Sayfa 70 - İletişim YAYINLARIKitabı okudu
"... elitist çatışma teorisinde siyasal toplumsallaşma, gücü elinde bulunduran egemen elitin bireyi ve toplumu ideolojik olarak belirleme, düzenleme ve kendi çıkarlarına uyumlulaştırmadan başka bir anlama gelemeyeceği açıktır."
Sayfa 80
Ecevit’e göre CHP kitleleri cahil buluyor ve onların kendileri için iyi olanı bilemeyeceklerini sanıyordu. Parti’nin bu elitist anlayışı terk etmesini istedi.
Sayfa 187Kitabı okudu
Aynen
Taha Parla, Türkiye'de Siyasal Kültürün Resmi Kaynakları
Taha Parla Kemalizmi şöyle tanımlar:
Tek doğru olmak... ebediyen geçerli olmak vb. iddiasındadır... şefçi, paternalist, elitist ve vesayetçidir. Çoğulcu, hoşgörülü, uzlaşmacı değildir; tek-particidir, muhalefete izin vermez; özde çok-partililiğe karşıdır. Siyasal tartışmaya ve katılıma açık değildir. Otoriter, yer yer de totaliterdir.
Türk'e Tapmak, Onur Atalay
Wyndham Deedes ve eşkıyalık
Tuhaf bir tesadüf, Eşref’in, aksi hâlde karanlık kalacak bu dönemdeki faaliyetlerinin anlaşılmasına imkân tanır. Eşref, ilki İzmir’de ve ikincisi Birinci Dünya Savaşı sırasında Kahire’de olmak üzere iki mühim noktada kendini, Wyndham Deedes isimli şahsına münhasır bir İngiliz rakiple karşı karşıya bulmuştur. East Kent
Kötülük, garip bir şekilde, modern varoluşun bayağı özelliklerine karşı bir duruştur. Kötü, modern yaşamı tatsız bulan elitist bir irticacıdır. Modern hayat lanetlemeyi hak edecek kadar derin değildir ve kötünün amacı ona ruhen egzotik bir şeyler katmaktır.
Sayfa 104 - İletişimKitabı okudu
