Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
İktidar denen tılsımlı kuvveti demir gibi elleri arasına aldıktan sonra, onu durdurma cesareti gösterebileceklerin başına taş değil, cehennem alevleri yağdıracaktı.
Diyalektik 2 – Şeref, Bilgelik, Sanat
*_Düşünce_ _Buda: Her şey düşüncedir. Ne düşünüyorsak o oluruz. Bize düşüncelerimiz şekil verir. Hepimiz düşüncelerimizden doğarız. Bu dünyayı yaratan, zihnimizdir. Bu dünyayı bir hava kabarcığı, bir serap gibi düşün. Dünyayı böyle gören kişiyi ölüm görmez. Biz, içselliğimizin meyvesiyiz. İçimizde ne varsa biz oyuz. Bizi biz yapan zihnimizdir.
Reklam
Ebelik öyle adi bir sanat, ehemmiyetsiz bir iş, kolay bir şey değildir; ebe olmak için sağlam ve yorulmak bilmez bir vücut, pak ve güzel bir huy, pek çok hazırlık malumat, pek iyi ve merhametli bir yürek ister. Herkes, her kadın iyi bir ebe olamaz.
Sayfa 240Kitabı okudu
Bilgili ve Görgülü Ebe Yetiştirmek
Bugün ve yarın memleketimizin bizlerden istediği mühim ve asıl bir vazife var;o da bu yurda ma'nen ve maddeten kıymetli evlatlar yetiştirmektir... . . .
Güneşin tılsımlı elleri, panjurlarını kaldırdı gözlerimin.. 😴
Bütün bunların beyhude olduğunu anlamıştım, çünkü bu yeryüzündeki şeylerle bir bağlantısı olamazdı onun. Orneğin onun o uzun saçlarını yıkadığı su, ancak pek az bulunur, pek az bilinir bir çeşmeden akabilir, tılsımlı bir mağaradan çıkabilirdi. Entarisi bildiğimiz pamuktan dokunmamıştı, o entariyi maddi eller, insan elleri yapmamıştı. Seçkin, üstün bir varlıktı o. Elindeki o gündüzsefasının bilinen bir çiçek olmadığını anlamıştım. İnanıyordum: Bildiğimiz suyla yıkasa solardı yüzü ve uzun zarif parmakları bildiğimiz bir gündüzsefasmı koparsa, pörsümüş bir gül gibi solardı parmakları.
Reklam
Ürperti
ÜRPERTİ… Üşüyerek uyandım zifiri karanlığa. Uyandığımda ellerim koynumda kollarımı ovuşturuyordum. Otuz zemheri geçişti. Her biri altı ay süren koca otuz zemheri. Her defasında farklı bir duygu yaşadığım otuz zemheri. Her günü parmak ile saysan ömür yetmez. Zemheri ile karakış kavga ederdi her defasında. Geceleri ayaza çalar yeryüzü. Dışardaki
Onun o uzun saçlarını yıkadığı su, ancak pek az bulunur, pek az bilinir bir çeşmeden akabilir, tılsımlı bir mağaradan çıkabilirdi. Entarisi bildiğimiz pamuktan dokunmamıştı, o entariyi maddi eller, insan elleri yapmamıştı. Seçkin, üstün bir varlıktı o. Elindeki o gündüzsefasının bilinen bir çiçek olmadığını anlamıştım. İnanıyordum: Bildiğimiz bir suyla yıkansa solardı yüzü ve uzun zarif parmakları bildiğimiz bir gündüzsefasını koparsa, pörsümüş bir gül gibi solardı.
( Eleştirel bir Bakış )
_Dinde zorlama yoktur. (Bakara 256) _Ama, kim İslamdan çıkıp başka bir dîn'e yönelirse sapkındır ve af yoktur. (İmran 90) _Çünkü, tek gerçek din islamdır. (İmran19) _İslam dışı tüm inançlar batıl ve sapkınlıktır.(Hadis) _İslam hakim gelene kadar kafirlerle savaşın.(Enfal39) _Kâfirler istemeseler de Allah nurunu tamamlayacaktır. (Saff 8)
Mem nelere gark olmadı Zin'in ateşi için Ferhat dağlar delmedi mi Şirin'in düşü için Kusur ise her saniye her yerde seni anmak Mecnun az mı yemin etti Leyla'nın başı için Sesi yorgun gözlerinden uykusuzluk seçilir Görkeminin zerresinden Ağrı Dağı küçülür Gecelerin kollarında leblerinin bal suyu Aydan dökülürcesine kana kana içilir
Reklam
95 syf.
8/10 puan verdi
" Kimseye anlatılmaz bu dertler , çünkü herkes bunlara nadir ve acayip şeyler gözüyle bakarlar." Sadık hidayet yalnızlığı , anlaşılmamayi , iyiyi , güzeli ve gerçeği aramayı , bu arayış içinde bitkin düşmeyi , kendine yaptığı işkenceyi , kötü alışkanlıklarını , ruhsal bozukluğunu , hayali , düşü ve kendi tabiriyle ezelden ebede kısa ömrünü bu kitapla anlatmıştır. Kitabın ismimiydi , yoksa Stefan zweig gibi hayata vedası mi bilmiyorum fakat kitap okur üzerinde uzun süre etkisini yitirmiyor. Okuyucunun bir düş mü yoksa gerçekmi ayırt edemediği kurguda yazar arayışının imkansızlığını o kadar güçlü anlatıyor ki ... " Onun o uzun saçlarını yıkadığı su , ancak pek az bulunur , pek az bilinir bir çeşmeden akabilir. Tılsımlı bir mağaradan çıkabilirdi. Entarisi bildiğimiz pamuktan dokunmuştu , o entariyi maddi eller , insan elleri yapmamıştır. Seçkin üstün bir varlıktı o . " Okura bu tasvir ve benzetmeler ile kendini kanıtlıyor . Her sayfasında altı çizilecek o kadar cümleler o kadar aforizmalar var ki , iyi ki seçmişim iyi ki okumuşum
Kör Baykuş
Kör BaykuşSadık Hidayet · Yapı Kredi Yayınları · 202328,2bin okunma
Örneğin onun o uzun saçlarını yıkadığı su, ancak pek az bulunur, pek az bilinir bir çeşmeden akabilir, tılsımlı bir mağaradan çıkabilirdi. Entarisi bildiğimiz pamuktan dokunmamıştı, o entariyi maddî eller, insan elleri yapmamıştı. Seçkin, üstün bir varlıktı o.
_Aşk bir Sanat'tır. Aşkın yaşı yok, tadı vardır. Bu da yaşamın tadını aşkla çıkarmayı bilenlerin işidir. _Bir tek kadına bağlanın demek istemem. Tanrı korusun, olmaz bir kadınla mutluluk. Aldatın, yalnız iyi becerin gönül çalmayı. Karda gez izin görünmesin. _Ey erkekler! Dikkatle dinleyin beni ve destek verin. İlkin şuna inanın bütün
Örneğin onun uzun saçlarını yıkadığı su, ancak pek az bulunur, Pek az bilinir bir çeşmeden alabilirdi, Tılsımlı bir mağaradan çıkabilirdi. Entarisi bildiğimiz pamuktan dokunmamıştı, O entariyi maddi eller, bildiğimiz insan elleri yapmamıştı. Seçkin üstün bir varlıktı o.
Sayfa 30
örneğin onun o uzun saçlarıni yıkadığı su, ancak pek az bulunur, pek az bir çeşmeden akabilir, tılsımlı bir mağaradan çıkabilirdi. Entarisi bildiğimiz pamuktan dokunmamıştı, o entariyi maddi eller, insan elleri yapmamıştı. Seçkin, üstün bir varlıktı o. Elindeki o gündüzsefasının bilinen bir çiçek olmadığını anlamıştım. İnanıyordum: bildiğimiz suyla yıkasa solardı yüzü ve uzun zarif parmakları bildiğimiz bir gündüzsefasını koparsa, pörsümüş bir gül gibi solardı parmakları.
Sayfa 20
47 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.