Kalbim, unutacağız onu,
Bu gece, sen ve ben.
Ben ışığı unutayım,
Onun sıcaklığını sen.
Unuttuğun vakit, söyle bana,
Ola ki düşüncem donar.
Acele et, oyalanırken sen,
Hatırlayabilirim tekrar.
Öncelikle bu ileti uzun, karışık, garip, deli saçması ve dağınık bir ileti olacaktır baştan uyarayım. İlk başta konuya girmeden önce ön bilgilerden gerek dizide gerek kitaplarında(Son dizisindeki amca benim için efsane idi. Ondan ilk defa bir görsel yapıt kitabı çok fark attı. :D Dr. Hannibal Lecter zihin sarayının ufak versiyonunu kendimde
Karanlık bir yanı var öykülerin. İlginç ve karanlık. İlginçliği şuradan kaynaklanıyor, Oates beş ünlü yazarın son zamanlarını onların yazım şekline uygun onların ruh halleri üzerinden öyküleştirmiş. Edgar Allan Poe bir deniz feneri bekçisi- ki ölmeden önce bir sayfa yazdığı yarım kalmış bir deniz feneri öyküsü bulunmuş-Emily Dickinson modern zamanda bir çift tarafından satın alınan bir robot. Mark Twain çok genç kızlarla yazışan onlara hediyeler sunan ihtiyar bir pedofili. Henry James yaralı askerlerin son nefeslerinde ellerinden tutan onların yaşam ölüm arasındaki gitgellerinden derin bir haz duyan yaşlı bir yazar ve Hemingway. En çok etkilendiğim öyküsü oldu. Depresif bir yazarın, yaşlılık, babasının intiharı, alkol ve yalnızlık arasına sıkışmış ruh hali içinde kendini öldürme çabası. Bırrr! O nasıl bir anlatım. Yaşlanmadan ölsem diye dua ediyor insan. Oates kibarlığı, acıma duygularını ve büyük yazarlar gölgesini askıya almış.
Vahşi GecelerJoyce Carol Oates · Everest Yayınları · 20091 okunma
O zamanlar Emily Dickinson'un o müthiş tanımını, "Kitaplarının basılması şairi ilgilendiren bir mesele değildir," sözünü
bilmiyordum daha,- şair olmak her şeydir, bir şair olarak bilinmekse hiçbir şey.
Ample make this bed -
Made this bed with awe-
In it waith till judgament break -
Excellent an fair -
Be its mattress straight -
Be its pillow round -
Let no sunrise yellow noise
Intrerrupt this ground.
Bu yatağı geniş yap -
Huşu veren bir yatak yap -
İçinde kıyamet gününe kadar yatabileceğim -
Harika ve rahat -
Şiltesi dümdüz olsun -
Yastığı yuvarlak -
Güneşin hiç bir sarı günü
buraya dokunmasın.
EMİLY DİCKİNSON......
Severek okuduğum kitaplardan biridir.Sanki kitabın yazarı ile sohbet eder gibi. Kitap; William Shakespeare, Balzac, Edgar Allan Poe, Charles Dickens, Tolstoy, Emily Dickinson, Mark Twain, Jack London, Virginia Woolf, Franz Kafka, Agatha Christie, Ernest Hemingway, Sylvia Plath gibi birçok yazarın sıradışı ve sansürsüz bir profilini sunuyor. Fazla birşey söyleyip kitabın gizemini bozmak istemiyorum.Kitabın kapağı benden fazla açıklayıcı oldu sanki;))
Bu arada söylemeden geçemeyeceğim. Sylvia Plath eşi Ted Hughes ile tanıştığında öyle heyecanlanmış ki onu yanağından ısırmış ve yanağını kanatmış. İlk bakışta aşk denen şeydi bu diyor yazar;))