Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Ta'zir Cezaları Beşeri Orijinlidir
Ta'zîr, azarlamak, edeblendirmek demektir. Hadd ve cinâyet olmayan her suç ve günahta fâilin ta'zîr edilmesi (münasip bir cezâ ile cezalandırılması) hükümet ve hatta muayyen şartlarda cemiyetin her ferdi için meşrudur; hatta İmam Şafi'î dışındaki üç imama göre bir vazifedir. Ta'zîr suç ve cezaları üç kısımdır. 1-İslâm hukuku
Kimbilir kimden umarız emr-i bi'l-ma'ruf Kimbilir kimden umarız nehy-i ani'l münker
Sayfa 228 - TİYOKitabı okudu
Reklam
Hükmü Bir yerde davet ve talimle meşgul olan varsa orada emr-i bi'l-ma'rüf ve nehy-i ani'l-münker farz-ı kifayedir. Ancak yeteri kadar olmayıp, cehalet galebe çalmış ise işte orada davet yani emr-i bi'l-ma'rúf ve nehl-i ani'l-münker farz-ı ayn olur. Her hålükårda emr-i bi'l-ma'rûf ve nehy-i ani'l-münker yapmak, ehli için farzdır. Eğer yapılmazsa müslümanlar vazifelerini terk ettikleri için hepsi günahkar olurlar. Davet ve tebliğ, her erkek ve kadın üzerine farzdır.
EMR-İ Bİ'L MA'RÜF NEHY-I ANİ'L MÜNKER NEDİR? Emr-i bil-ma'rüf; Allah'ın emrettiği iyilikleri yapmak, yaymak, desteklemek, teşvik etmektir. Nehy-i ani'l-münker, Allah'ın yasakladığı kötülükleri önlemek, onlardan kaç mak ve kul olduğunu, dünyada imtihan için bulunduğunu hatırlatmaktır.
Kimbilir kimden umarız emr-i bi'l ma'ruf Kimbilir kimden umarız nehy-i ani'l- münker
Kimbilir kimden umarız emr-i bi'l- ma'ruf Kimbilir kimden umarız nehy-i ani'l- münker
Reklam
İslâm'a davet, kişinin kendi şahsından başlayarak, en yakın çevresinden itibaren merhale merhale bütün insanlığa kadar uzanan mukaddes bir vazifedir. Kur'an-ı Kerim'den, hadis-i şeriflerden ve İslâmî kaynaklardan aldığı bu mana muvacehesinde davetin şümûlüne şahsın nefsini ıslahı, çocuklarını terbiyesi, yakınlarının eğitimi ile ilgilenmesi, bir dostuna nasihati, bir iyilikte bulunuvermesi ve hayra teşviki, kötülüklere karşı bir tavır takınarak onları ortadan kaldırmaya gayret etmesi, bir gayr-i müslimin hidayeti için uğraşması, yeryüzünden fitne ve fesadın kalkması için İslâm ordusunda yer alması, kısacası gayr-i İslâmî bir hal ve durumdan İslâmî bir hal ve duruma geçişi sağlaması hep girmektedir. Bu geniş mana sebebiyle davetin cereyan edeceği sahayı kısıtlayıp dar tutmak doğru değildir. Davet, imanî konularda oldüğü gibi, ibadet ve muamelatta, ahlâkî prensiplerde de cârîdir ve Cenab-ı Hakk'ın bütün müslümanlara yüklediği bir mü kellefiyettir, bir mes'ûliyettir. İslâm davetinin temelini teşkil eden emr bi'l-ma'ruf nehy ani'l-münker'i îfa, İslâm ümmetinin vasfıdır ve Cenab-ı Hak tarafından bütün müslümanlara emredilmiştir. Emrin umumiliği sebebiyle bütün müslümanlar güçleri nispetinde ve bilgi sahibi oldukları konularda İslâm'a davet vazifesini yerine getirecekler, yetişkin bir davetçiler grubunun yapabileceği faaliyetlerde de, maddî ve manevî yönlerden onlara destek ve yardımcı olacaklar, tensip ettikleri davetçilerin İslâmî ölçüler dairesinde hareketlerini her an kontrol ederek davetin sıhhatle yapılmasını sağlayacaklardır.
Sayfa 475Kitabı okudu
Sultan Mehmet'in Namaz Hususundaki Fermanı
Mesela Müslümanların İslam'ın beş şartından biri olan vakit namazlarının cemaatle kılınmasına dikkat edilmesi hususunda Anadolu vilayetlerine bir ferman gönderir. Bu fermanın hülasası şöyledir: "Namazı Dosdoğru Kılınız" "Allahü Teâlâ, emirlerinin yerine getirilmesini bize nasip ve müyesser eylesin. Bu hükümde bildirmek
Efendimiz aleyhisselâm da bizi bu konuda şöyle uyarır: Allah'a ve âhiret gününe inanan kimse, ya hayır söylesin, ya da sussun! Yine uyarır: Dilini tutan, kurtulur. Efendimizin bir diğer uyarısı da şöyledir: İnsanları yüzüstü cehenneme sürükleyen, ancak dillerinin ürettikleridir! Ayrıca şu uyarıyı da yapar: İnsanın her sözü kaydedilir, emr-i bi'l-ma'ruf (iyiliği emir) veya nehy-i ani'l-münker (kötülüğü yasaklama) veya Allah Teâlâ hazretlerine zikir hariç bütün sözleri lehine değil, aleyhinedir Nitekim Yüce Allah da buyurur: Ancak sadaka vermeyi yahut iyilik yapmayı ve insanların arasını düzeltmeyi gözeten kimseler hariç, onların gizli toplantılarının çoğunda hayır yoktur Nisâ, 4/114
Kimbilir kimden umarız emr-i bi'l-ma'ruf Kimbilir kimden umarız nehy-i ani'l-münker...
Reklam
Efendimizin bir diğer uyarısı da şöyledir: İnsanları yüzüstü cehenneme sürükleyen, ancak dillerinin ürettikleridir! Ayrıca şu uyarıyı da yapar: İnsanın her sözü kaydedilir, emr-i bi'l-ma'ruf (iyiliği emir) veya nehy-i ani'l-münker (kötülüğü yasaklama) veya Allah Teâlâ hazretlerine zikir hariç bütün sözleri lehine değil, aleyhinedir.
Sayfa 45 - Sufi KitapKitabı okudu
Imam Gazali, Kur'an'ı anlamamıza engel olan perdeleri dort grupta toplar: 1. Bütün gayret ve dikkatini harflerin mahreçlerini çıkarmaya yöneltip manasını düşünmemek. 2. Taklid yolu ile bir mezhebe bağlanarak, inceleme yapma dan, yalnız duyduğuna inanmak suretiyle körű körüne orada do nup kalmak. Böyle bir kişinin taklid ile edindiğı
İslamî bağlamda cihat şu anlamlara gelir: ‎‫‬‎a. Kendi nefsine karşı mücadele etmek. b. Toplumu daha iyi hale getirmek için mücadele etmek. Emr-i bi'l-ma'ruf nehy-i ani'l-münker yapmak (iyiliği emretmek ve kötülükten alıkoymak). c. Davet vermek ve İslam'ı yaymak için çabalamak. d. Meşru müdafaa için savaşmak veya savaş alanında baskıya ve saldırıya karşı savaşmak.
Sayfa 19
Doğruya dayanan arınma isteği öncelikle "emr-i bi'l-ma'ruf ve nehy-i ani'l-münker" gerektirir.
147 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.