Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Emre Eryılmaz

Türkçecilik cereyanı kültürün de devamlılığı prensibini hiç­ bir zaman ihmal etmemiştir; Türkçülerin zaman perspektifi içinde geçmiş, bugün ve gelecek arasında herhangi bir ke­ sinti yoktur. Onların kullandıkları malzeme milli hayatın gerçek unsurlarına, yani hafızalardan silinmemiş bir geçmi­ şe, yaşanan bir bugüne ve bütün milletçe hayal edilen bir geleceğin zaruretlerine dayanıyordu.
Reklam
Ömer Seyfeddin'in, Reşat Nu­ ri'nin, Falih Rıfkı'nın ve Yusuf Ziya Ortaç'ın kullandığı dil, Türkçenin ondokuzuncu yüzyıl sonlarından itibaren göster­ diği tedric i gelişme içinde eriştiği mükemmelliğe birer ör­ nek teşkil eder. Biz bu Türkçecilik hareketini Türk milliyet­ çiliğinin başarılı bir hamlesi olarak görüyoruz, çünkü milli­ yetçiliğin gayesi, milli kültürün münevverler elinde işlenmiş ve gelişmiş örneklerini halk kitlesine maledebilmektir
Başarının karşısındaki en büyük tehdit başarısızlık değil, sıkıntıdır.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Yalnızım. Akşam. Hafif bir sis var. Gökyüzü altın rengi bir dokuyla kaplanmış, orada, daha yukarıda ne olduğunu kim bilir? Ya benim kim olduğumu, ne olduğumu bilen biri var mi?
Reklam
Umduğunuzdan daha azını yapmak hiçbir şey yapma­maktan iyidir.
Sayfa 180Kitabı okudu
Hatasız olduğuna kesinlikle inanılan bilgi, inançtır.
Modern evliliğin ideali insanın eşini arkadaş edinmesidir.
Sayfa 271Kitabı okudu
Eğer geleneklerden ötürü bir arada yaşayan ailelerin sayısı giderek azalırsa o zaman birbirlerini sevdikleri için bir arada kalan aile sayısı da artabilir.
Dünyayı karanlıktan, sakat düşünceden, yavuzluktan kurtaran okul değildir, büyük düşünürlerin, bilginlerin, şairlerin yazdıkları kitaplardır. O düşünürlerin, bilginlerin, şairlerin kitaplarını ortaya koymazsanız, okul hiçbir işe yaramaz.
Reklam
Hani şiir okumağı, hikâye okumağı boş bir iş sayıp da kendilerine yakıştıramıyan kimseler vardır, siz onlar arasında başkalarını anlıyan, başkalarının dertlerine, kaygılarına ortak olan birini gördünüz mü hiç?
Edebiyatmış, edebiyat da zaten yoksulluğun bir arazı değil mi, geldiğin çevreden kurtulmanın en klasik yolu.
Sayfa 149Kitabı okudu
Bir kimse devlet işleri için neme gerek dedi mi, devleti yok olmuş bilmeli.
Ütopyalara gerçekten de inananlardanım ben. Şu son yüzyılda, düşgücü açısından en çılgın bilimkurgu yazarlarının bile aklının alamayacağı yenilikler icat edildiğini düşünürsek, ütopyalara inanmamanın yolu var mı?
Halam çocuksuz ölünce, bir dairesi amcama, bir dairesi bana verilmek üzere, o ev apartman haline getirilirken, tesadüfen o sırada yoldan geçen Aziz Nesin deniz manzaralı yeni yapılan apartmana bakmış bakmış, “kim bilir hangi talihli pezevenk burada oturacak” demiş kendi kendine. Orada benim oturduğumu öğrenince, “aman ne güzel! Demek o talihli pezevenk senmişsin!” diye çok sevinmişti. Böyle bir manzaralı yerde oturmak gerçekten de bir pezevenk şansı.
35 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.