Bir gün Don Kişot, hüzünlü kişiliğin bu ünlü şövalyesi, dünyanın gelmiş geçmiş şövalyelerinin en saf, en yüce gönüllü, en kalbi temiz olanı Don Kişot, sadık seyisi Sancho'yla serüven peşinde yolculuklara çıkarken birdenbire onu uzun süre düşündüren kuşku ve şaşkınlığın içine gömülüyor. Olay şu: Yaşamöykülerini şövalye romanları adı verilen ve
Sayfa 950 - 951, 952, 953, 954, 955 Yapı Kredi Yayınları
Karamazov Kardeşler - Babalar ve Oğulları
Aşk Çözümsüz Bir Problemdir
"Biraz zor oldu ama sonunda problemi çözdüm." Yavaş hareketlerle iskemlesine yerleşirken söylemişti bunları. Bir delikanlı gibi çapkınca göz kırpmayı da unutmayarak. Bana kalsa bu konuyu açmakta zorlanırdım, ama mademki o açmıştı, artık ben de görüşümü söyleyebilirdim."Çok sevindim. Aslında o bir problem bile değildi. Sen abarttın..." "Olabilir" dedi. "Ama unutma neyin problem olduğuna her matematikçi kendisi karar verir."Seninki pek doğru bir karar olmamıştı" diyecek oldum. "Belki değildi, ama çözdüm işte" dedi. Yüzüne rahat bir gülümseme yayılmıştı. "Biraz uzun sürdü ama sonunda çözdüm.
Üstelik izlediğim yol da, bulduğum sonuç da en doğrusu."
"Bilimde en doğru yoktur" diye takıldım.
"Haklısın ama aşkta var" dedi.
İNSANA YATIRIM YAPMAYAN
EN BÜYÜK HAİNDİR
Anlatacaklarım vardı
Sevmeden olmayacağını anladım
Gönlümün sesini dinleyerek bir dost seçtim
Bu gül kolay mı yetişti sanıyorsunuz
Biçtikçe büyüyen dikenleri biçtim
Şiirlerim hep erdemi anlattı
Erdemli bildiklerimizse hep yalnız bıraktı
Bizim bu duruşumuz
Onların çarpık düzenine uymadı
Allah'tan istedik
Bu niyetle muhtaç olmayı
gurbet hikayeleri gurbete çıkış 1 ( taslak halidir )
Liseyi yeni bitirmiştim. öss kazanamamış bir sene daha çalışmam gerekiyordu. aldığım puan iyi puandı bir seneye daha ihityacım olduğunu söylemişlerdi hocalarım. Babama gidip bu çocuk kafalı yeterince destek olunursa bir yerlere gelir hayırlısıyla demişlerdi. Babamın beni dershaneye gönderecek ne gücü vardı ne de benim bir sene daha öğrenciliğe
_Kahramanlık, ahlaki düşüncelerimde birinci sıraya geçti. Kendi kendimi zor idare edebilen küçük bir lider olmuştum. Konuşma yeteneğim babam tarafından takdir edilmiyordu. Ailem davranışlarımdan dolayı endişeleniyordu. Konuşma hevesim kaybolurken, askeri kitapları okuyordum.
_Hiçbir vakit suya sabuna dokunmayan gevşek insanların arasında
BEYAZLI KADIN-kitap yorumu
Beyazlı Kadın çok uzun süredir merak ettiğim, 
Wilkie Collins 'den okuduğum ilk eser oluyor. Kitap gotik edebiyatın ilk örneklerindenmiş. Yazarımız ingiliz edebiyatında önemli yer kaplıyor. Beyazlı Kadın, Victoria dönemi kurgusal yapıtları arasında "duygusal gerilim romanı" diye tanımlanan ve Gotik edebiyatın gerilimini, İngiliz
10/8 ️️️️
Herkese selamlar sonunda merak ettiğim, herkesin "oku bak mutlaka" dediği o seriye, Yalanın Uclemesi Serisine süper bir giriş yaptım. Daha once okuduğunuz kotu ana karakterleri unutun, çünkü bu gerçek anlamda kötü bir karakterin hikayesi. Adrian Volkov. Rus bir mafya babası. Hemde en babası Dark okumayi seven biri olarak bu minvalde biriyle tanismamistim, hatta bir sahne vardı ki kitabi duvara fırlatıp bırakmayı düşündürdü bana. Ama rüya denilerek geliştirdi yazar. Asla okuyamayacagim bir konuydu ama soyleyemem spoi olur. Adrian gerçekten sapkinliklari, ruh hastası gibi sessiz sakin konuşmaları, kafasını hafiften yana egmeleri ile tam bir psiko arkadaşlar. Net bilgidir, yayalim !!! Bu ruh hastasının devam kitabında neler yapacağını deli gibi merak ediyorum. Cunku sonunda ortaya cikan bir gercek var ki offfff diyorum. (Aslinda gercegi cozdum o malum nefret ettigim sahne sonucu) O yüzden konuyu anlatıp hemen devam kitabına başlıyorum.
Winter eski bir balerindir ve yaşadığı talihsizlikler sonucu artik sokağa düşmüş bir evsizdir. Bir öğlen kaza geçirmek üzereyken yabancı birinin onu kurtarması sonucu hayatı değişir. Cunku bu yabancı onun peşine düşmüştür ve ondan imkansız birsey istemektedir; ölen karısının yerine geçmesini. Winter bu isteği reddetse de bilmediği şey şudur ki, Adrian için hayır diye birsey yoktur ve ona asla karşı gelinemez.
Yalanın Yemini 
Rina Kent
Deniz kıyısında geçirdiğim bu günlerden yararlanıp emmek için taş topladım. Çakıldı bunlar ama ben taş diyordum. Evet, bu kez bir hayli taş biriktirdim. Dört cebime eşit sayıda dağıtıp sırayla emdim onları. Önce bir sorun yaratıyorlardı ama anlatacağım biçimde çözdüm bu sorunu. Diyelim ki on altı taşım vardı, ikisi paltolonumda, ikisi de paltomda
Sayfa 99 - Kırmızı Kedi Yayın EviKitabı okudu
