Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Yaşamak, doğmuş olmanın bir sonucundan başka bir şey değildir
Taocu bilge Lao Tzu, bütünlüklü ve nezih bir hayatın küçük bir köyde yaşanabileceğini söyler. Zen’in kurucusu Bodhidharma, dokuz yılını bir mağarada, ortalıkta koşuşturmadan geçirmişti. Pa ra kazanmak, büyümek, gelişmek, endüstri ürünleri yetiştirmek ve bunları nakletmek için endişelenmek çiftçiye uygun bir yol değil dir. Burada olmak, küçük bir tarlaya bakmak, her günün, her bir günün tüm özgürlük ve bolluğuna sahip olmak; tarımın özgün yolu bu olmuş olmalı. Yaşantıyı ikiye bölerek, bir tarafa maddî diğer tarafa da manevî demek daraltıcı ve kafa karıştırıcıdır. İnsanlar yiyeceğe bağımlı olarak yaşamazlar. En nihayetinde, gıdamızı nereden aldığımızı bilemeyiz. Hatta insanlar yiyeceği düşünmeyi bıraksalar daha iyi olurdu. Benzer şekilde, insanlar “yaşamm gerçek anlamı”nı bul mak için kendilerini sıkıntıya sokmaktan vazgeçseler iyi olurdu; büyük manevî soruların yanıtlarını asla bilemeyiz, ama anlamamak iyidir. Doğduk ve yaşamın gerçekliğiyle doğrudan yüzleşmek için dünyada yaşıyoruz. Yaşamak, doğmuş olmanın bir sonucundan başka bir şey de ğildir. İnsanlar yaşamak için her ne yiyorlarsa; insanlar yaşamak için her ne yemeleri gerektiğini düşünüyorlarsa, bu yalnızca dü şünerek buldukları bir şeydir. Dünyanın varoluşu öyledir ki, eğer insanlar, İnsanî iradelerini bir yana bıraksalar ve onun yerine doğa tarafından yönlendirilselerdi, açlıktan öleceklerini düşünmek için hiçbir neden olmazdı.
Sayfa 122
Şekerin başlangıç dönemi
Şeker pancarından şeker üretilmesine iki yüzyıl önceki “endüstri devrimi” ile başlandı. Daha önce sadece şeker kamışından elde edilen ve ancak zenginlerin sofrasında olan şeker, böylece gelir düzeyi çok yüksek olmayanların da kolay satın alabileceği bir ürün haline geldi.
Reklam
Endüstriyel Toplumlar
Endüstriyel toplum, fabrika üretimi düzeninin egemenliğinde bir sosyal örgütlenme biçimidir. (11) Endüstri devrimi, ünlü tarihçi Toynbee'yi izleyerek ifade edersek, ilk defa 18. yüzyılın ortalarında İngiltere'de ortaya çıkmıştır. Endüstri çağı, "en çok değişen ve en çok değiştiren çağ" olarak adlandırılmıştır. Freyer'e göre İngiltere'de endüstri toplumu altı dalga halinde gelişmiştir. Bunlar: (12) -Dokuma dalgası, - Demir ve çelik dalgası, - Ulaştırma çağı dalgası, - Kimya çağı dalgası, - Elektrik endüstrisi dalgası, - Benzin motorları çağı. Daha sonra bu dalgalara yedinci olarak, atom çağını eklemek yoluna gitmiştir. (11) Hirszowicz, M.; (1985); Indrustrial Sociology, St. Martin's Press, New York, s.1 (12) Freyer, H.; İndüstri Çağı, İstanbul, 1954, s.14-17.
Sayfa 143 - Ekin Yayınları, 17. BaskıKitabı okuyor
Önsöz
Bu kitap, burada 'çifte devrim' adı verilen olguyu –1789 Fransız Devrimi ile çağdaşı olan (İngiliz) Endüstri Devrimi'ni – ilgilendirdiği ölçüde, 1789 ile 1848 arasında dünyanın uğradığı dönüşümün izini sürmektedir.
Sosyolojinin Temelleri ve Rol Oynayan Büyük Değişimler
Sosyoloji, Baykan Sezer'in (10) de vurguladığı şekilde, 1789 Fransız Devrimi'nden sonra Batı'da başlayan çok yönlü bir ekonomik ve toplumsal gelişimin ürünüdür. ...Ritzer, sosyolojik teorinin gelişimde rol oynayan büyük dönüşümleri şu altı başlık altında topluyor (11): Siyasal Devrimler Endüstri Devrimi ve Kapitalizmin Yükselişi Sosyalizmin Yükselişi Kentleşme Dinsel Değişmeler Bilimin Gelişimi (10) Baykan Sezer, Türk Sosyolojisinin Ana Sorunları, Sümer Kitabevi Yayınları, 1988, İstanbul, s.7. (11) Ritzer, G.; Age., s.6-9. (11)
Sayfa 27 - Ekin Yayınları, 17. BaskıKitabı okuyor
Bilişim Devrimi:
4) Dördüncü aşama bilişim devrimi. Endüstri devriminin üzerine geliyor. Şimdi, bütün dünya yeni bir devrimin, bilişim devriminin başında ve içinde. Bugüne kadarki devlet kategorileri, sınıflar, ideolojiler de değişecek.
Sayfa 148 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları / 1.Basķı Mayıs 2009Kitabı okudu
Reklam
Endüstri devrimi:
3) Üçüncü aşama, endüstri devrimi: Fabrika kuruluyor. Fabrikanın kurulması gene her şeyi değiştiriyor. İnanç olarak tek tanrılı dinlerin üstüne milliyetçilik geliyor. Milliyetçilik tek tanrılı dinleri yok etmiyor, ama yeni bir ideoloji olarak geliyor. Eskiden insanlar sadece Müslüman, Hıristiyan, Sünni, Şii, Katolik, Protestan diye ayrılırken, şimdi İtalyan, Fransız ve Alman diye de ayrılmaya başlıyor. Birincisi bu. İkincisi, köylü, kentliye ve işçiye dönüşüyor. Toprak ağası, tüccara ve sanayiciye dönüşüyor. İki yeni sınıf doğuyor, önce sermaye sınıfı, sonra işçi sınıfı. Yönetim değişiyor, babadan oğula geçen hanedanlar gidiyor. Devlet, kilisenin egemenliğinden kurtuluyor, laikleşiyor, yöneticiler seçilmeye başlanıyor ve yepyeni bir dünya ortaya çıkıyor endüstri devrimi ile. Savaşlar hammadde ve pazar için, milliyetçilik adına yapılıyor.
Sayfa 148 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları / 1.Basķı Mayıs 2009Kitabı okudu
Türkiye'nin iki önemli handikabı vardı o yıllarda. 50'li yıllar, 60'lı yıllar. Birisi, endüstri devrimini yeterince yaşamamış olmak. Endüstrileşme başlamıştı Cumhuriyet döneminde, ama gene de Aydınlanma, endüstri devrimi, Rönesans vb. gibi süreçleri özümleyerek yaşamadığı için az gelişmişti ülke.
Sayfa 141 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları / 1.Basķı Mayıs 2009Kitabı okudu
Mimaride güzellik tartışmalarına son veren, yeni kuşaktan mühendisler oldu. Mühendislik 18. yüzyılın sonuna doğru tanınıp kabul görmeye başlamıştı. Mühendisler kısa süre içinde Endüstri Devrimi'nin yeni binalarını inşa etme işini üstlendi. Demir, çelik, cam ve beton teknolojilerine hakim olan bu insanlar inşa ettikleri köprülerle, demiryolu hangarlarıyla, su kemerleriyle, doklarla herkesi şaşırtıp büyülüyordu. Ama bu yeteneklerinden daha ilginci, mühendislerin İnşaata başlamadan önce kendilerine hangi üslubu temel alalım diye akıllarından bile geçirmeleriydi.
Sayfa 52 - SEL YAYINCILIKKitabı okudu
Endüstri devrimi ve modernizm aklı yüceltirken, duyguları ihmal etti.
Reklam
Asgaride yaşayan bağzı ülkeler: Hem cüce hem aptal hem umutsuz. Çirkiinnnnn
Bir kere asgari geçim rejiminde yaşayan insanlar kısa boyludur. Habsburg ordusuna yazılmş Italyanların ortalama boyu, gıda rejimleri ekmekten polentaya geçtiğinde 167 cm'den 162 cm'ye düştü. 18. yüzyılda Ingiliz askerlerinin boyu ise tam tersine, daha iyi beslenmeleri neticesinde ortalama 172 cm'ydi. (Günümüzde erkeklerin ortalama
'' Endüstri Devrimi'ne öncülük etme yolunda, İngiltere'ye üstünlük sağlayan özelliklerin en önemlisi de, Avrupa ülkeleri arasında en geniş sömürge imparatorluğunun İngiltere'nin elinde bulunmasaydı. ''
Dürdüncü sanayi devrimi, üretimde insan faktörünü en aza indirgeyerek bilgisayarlaşmanın tüm üretim süreçlerini kapsamasını amaç edinmiştir. .
Sayfa 7
1760'larda İngiltere'de yaşanan Endüstri Devrimi'nin yol açtığı keşiflerle, Batı insanı tabiat güçleri ve madde üzerinde sonsuza dek hükmedeceğini sanarak bir tür "güçlülük sarhoşluğu" yaşıyordu.
426 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.