Mille'in de gördüğü gibi, dünyayı asıl değiştiren, bir toplumsal devrim olarak çok daha fazla savaş değildir; bir tür "süper kapitalizm", işçi sınıfı ve köylülerle sessiz bir anlaşma yaparak, eski burjuvaziyi sarsmıştır. Mille'in kastettiği, Fransa'da endüstri ve bankacılık alanlarında ardı ardına bir gelişme olduğu ve bir zamanlar başat olan orta ve küçük burjuvazinin artık kriz -buna bağlı olarak aydınların krizi de oluşmuştur- içine girdiğidir. Savaş ve Rus Devrimi, 1914'ün Ağustos ayından önce halihazırda var olan hareketi hızlandırmıştır.
Endüstri Devrimi ilerledikçe işverenle işçi arasında büyük bir uçurum açılmıştır. Bu devrimden önce, her işçi ileride bağımsız bir usta olmayı ümit edebiliyordu. Fakat devrimden sonra, üretimin bir fabrika işi durumuna gelmesi böyle umutları ortadan kaldırdı. "Kendi başına iş sahibi olmak" bir zanaatkârın normal olarak ümit edebileceği bir şey olmaktan çıktı, çünkü yeni düzende bağımsız iş sahibi olmak için her şeyden önce kapital gerekliydi. Endüstri Devriminin başlangıç döneminde, bu konuda bir çeşit firsat eşitliği olduğunu da belirtmeliyiz. Bu dönemde, çok küçük kapitallerle işe girişen bazı kimseler kısa zamanda zengin olma olanağı bulmuşlardır. Robert Owen de, ileride göreceğimiz gibi, çok küçük bir kapitalle işe başlayıp kısa zamanda büyük zenginlik kazanan girişimcilerin parlak bir örneğidir. Fakat fabrika biriminin gittikçe büyümesi, zamanla, bu "firsat eşitliğini" ortadan kaldırmıştır.
Reklam
Bir kere, Robert Owen, Endüstri Devrimi'nin daha ilk döneminde, üretim güçlerindeki bu eşsiz atılımın insanları yapısal olarak işsizliğe "yazgıladığını" gören ilk düşünürlerden biri. Kapitalizmin doğal uyum safsatasına hiç pabuç bırakmıyor. Kendisinin de büyük beceriyle üretime koştuğu yeni işletkelerin gücüne hayran. Ancak, kapitalist düzende, bunların işçilere çevrilmiş birer silah olduğunun da ayrıminda. Öyleyse çözüm, bu büyük üretim gücünü çalışan insanların buyruğuna vermekte yatıyor.
9. Endüstri Dünyasına Doğru
"Bunlar, mühendisler için gerçekten de parlak zamanlardır." - James Nasmyth, istim çekicinin mucidi
Sayfa 238 - Dost Kitabevi Yayınları, epubKitabı okudu
Evet, kültürün en yüksek merhaleye ulaştığı Yeni Dünya'da kültür yok artık: karşı-kültür, anti-kültür, hip kültür, kültür sonrası, devrimci kültür var. İdeolojilerle teknik, yeni kuşaklara güvensizlik veriyor. Hepsi de ütopyalara susuz. Hepsi için de kültür bir uyutma endüstrisi.
Çağ
Zamanların en iyisiydi, zamanların en kötüsüydü; bilgelik çağıydı, ahmaklık çağıydı; inanç devriydi, inançsızlık devriydi; aydınlık mevsimiydi, karanlık mevsimiydi; umudun baharıydı, umutsuzluğun kışıydı; önümüzde her şey vardı, önümüzde hiçbir şey yoktu; hepimiz doğrudan cennete ya da hep birlikte doğruca diğer yola[1] gidiyorduk...
Bordo Siyah, ÇEVİREN: SANİYE GÜVEN
Reklam
526 öğeden 421 ile 430 arasındakiler gösteriliyor.