Genç Schopenhauer için korkunç olan ile enfes olan arasındaki bu dengeyi ölçen terazide, yaşamın karanlık tarafı ağır basmaya başladı. Istırap ve ölümün her yerde mevcut olması, böylesi umutsuz bir yerde yaşamanın anlamını tespit edip, sonunda kötülüğün sızdığı dünyayı açıklama görevini güdüleyecek olan rahatsız edici bir fenomen haline gelecekti.