164 syf.
10/10 puan verdi
Bir Köy Enstitülü daha..
"Ben buralarda dolaşırken İstanbul'da bir kadın şairi Boğaz'da, Pendik'te, Florya'da, Şişli'de hanımlarla röportaj yapıyordu:- Atatürk'ün kadın konusundaki devrimleri gayesine erdi mi? diye soruyordu.Onlar da:- Evet, diyorlardı." Dursun Akçam Cumhuriyet tarihinde ilk defa 1963 yılında Doğu (Ardahan-Kars-Ağrı..) illerinde köylü
Analar ve Çocuklar
Analar ve ÇocuklarDursun Akçam · Yeni Büyük Dağıtım Yayınları · 19728 okunma
Reklam
124 syf.
·
Puan vermedi
Çaydanlıkta Bulut Demledi Biri, Al Tadına Bak:)
Merhaba sevgili okur. Bu kitabı okumama neden olan arkasında yazan, şairin şiirinden bir kesitti.: "Ne tuhaf ömrünün sonuna kadar Kelimelerle yaşamam Ağaçtan çok ağaç sözünü Denizden çok deniz sözünü sevmem
Ne Tuhaf
Ne TuhafSabahattin Kudret Aksal · Yapı Kredi Yayınları · 2014437 okunma
Sabah erken uyanınca ben :D
❝ Gözlerinde derin bir keder okunuyordu... ❞
Sayfa 18 - Domingo YayınlarıKitabı okudu
Instagramda tatil hikayelerini görünce ben de kendimi böyle motive ediyorum
Ne tuhaf ömrümün sonuna kadar Kelimelerle yaşamam. Ağaçtan çok ağaç sözünü Denizden çok deniz sözünü Sevmem. Halbuki bir sabah erken uyanınca. Balkona çıkmakta güzel.
PAZAR SABAHI ERKEN UYANINCA BEN
Bütün bunlar gerçek olamazdı. Dünyanın en korkunç kâbusuydu bu.
PDF
Reklam
Erken uyanınca ben :)
Başının içinde davullar çalıyordu sanki.
Sayfa 377 - İthakiKitabı okudu
70 syf.
9/10 puan verdi
dünyaya inanmış bir yüzü anlatmak bu kitap okuyanın huzurunu kaçırsın diyedir, onlaradır diye başlıyor dünya lekesi. bile isteye o lekeyi üstüne çalan herkes geceyi erken getirir yanına. üstünü erkenden örter. lekeyi kapatmaz ama karanlıkta bırakır, ne siler ne uzaklaştırır, ne hatırlamak ister ne unutmak. dizinin dibi biraz yaralı kalır. dizinin
Dünya Lekesi
Dünya LekesiSeyyidhan Kömürcü · Everest Yayınları · 20211,533 okunma
Eve döndüğümde dedem Kuran'dan ayetler okuyordu. Hiç uyumaz mıydı acaba? Çocukken yatmadan önce duyduğum son ses onun sesiydi, uyanınca da ilkin onu duyardım. Değişen denizde değişmeyen bir kaya gibiydi, kaç yıldır dua ediyordu böyle acaba? Birden, her zaman ağır yorgunlukların sonunda olduğu gibi dirildiğimi duyumsadım. Dinginlğime tekrar kavuştum, Mustafa Said'in öyküsünün getirdiği kara düşünceler dağıldı. Köy artık gökyüzüyle yeryüzü arasında asılı değildi. Ağaçlar artık gerçek ağaçtı, yükselen gök pırıl pırıldı, “Ben bir yalanım.” demişti. Ben de öyle miyim acaba? Benim için gerçek bu köyde değil mi? Yabancılar arasında yaşadım ama tek başıma: onları ne sevdim ne de nefret ettim onlardan. Hazinesini avuçlarında saklayan bir çocuk gibi yüreğimin ve aklımın uygusunu hissettim. Eve en gizli köşelerinde köyüm vardı. Yazın, Londra'da, köyümün kokusunu duyabilirdim. Yorgunluk akşamlarında ya da sabahın erken saatlerinde yabancı sesler ve gürültüler köyümün bildik sesleri gibiydi benim için. Hiç kuşkusuz yerleşik kuşlar soyundanım.
Sayfa 47 - AdamKitabı okudu
336 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Elimdeki son Nermin Yıldırım kitabını okudum hüzünlüyüm Yazarın insana dokunan bir kalemi var,kitaplarındaki melankoli sıkmıyor beni. Sanırım biraz melankolik şeyle seviyorum bende yani arkadaşlarım öyle diyor. Rüyalar Anlatılmaz kitabı aile, aile olma kavramlarını işliyor bana kalırsa. Her ailede konuşulmadan ünsanlara biçilen roller oluyor. Bu
Rüyalar Anlatılmaz
Rüyalar AnlatılmazNermin Yıldırım · Hep Kitap · 20172,308 okunma
59 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.