Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Kendi insanlığımı, kendi haklarımı unuttum. Hayatımı başkalarının saadetine vakfettim. Kendimi kendi tercihimle en basit temellerden , zevklerden mahrum ettim. Küçücük bir çocuk olduğum yaştan beri didindim. çırpındım.
Sayfa 34 - İnkılapKitabı okudu
Emir Timur Giriştiği her işte muvaffak olurken yirmi altı memleketin tacını başına geçirmiştir. Bunlar arasında Çağatay Hanedanı, Türkistan ve Moğolistan'daki Cet Hanedanı, Harizm, Horosan, Tataristan, Irak-ı Acem'de Beni Muzaffer, Irak-ı Arap'ta İlhanlılar ve Hind Hanedanı en mühimleriydi Ülkesi doğuda Çin Seddi'ne, kuzeyde Rusya içlerine, batıda Doğu Anadolu'ya, güneyde Mısır'a dayanıyordu. Kuvvetli cihangirin darbeleri altında hiçbir gücün kuvveti kalmıyordu. Askerlerin sadakati her türlü tasavvurun ötesindeydi. Yalnız canlarını değil, gerektiği zamanlarda mallarını ve ganimetlerini de hakanları yolunda feda ederlerdi. Timur da onlarla birlikte aynı sofrada yemek yerdi. Tasavvur ettiği bir şeyi asla terk etmez, verdiği emri geri almazdı. Kararlaştırdığı şey, onun için icra olunmuş hükmündeydi. Maziye asla teessüf etmez, istikbalden ise emin olmazdı. Ortaya çıkan her türlü hâlleri, metanetle karşılardı. Âlimlere, fakihlere, seyyidlere fevkalâde hürmet gösterirdi. Onların sohbetlerini dinlemek en büyük zevkiydi. Tüzükatı'nda: "Allah dostları âlimler ile devamlı irtibat hâlinde idim. Her işimde onlarla istişare ettim. Bunların hayır duaları bana zaferler kazan- dırdı" demektedir. Girdiği hiçbir memlekette de âlim ve şeyhlerin incitilmesine rıza göstermezdi. Savaş esnasında başarıya ulaşmak için hareketlilik ve şaşırtmaca gibi pek çok harp hilesine başvururdu. O kendisini takdim ederken genellikle “Biz ki, Mülûk-ı Turan; Emir-i Türkistan'ız. Biz ki Türk oğlu Türk'üz. Biz ki milletlerin en kadimi ve en ulusu Türk'ün başbuğuyuz" ifadelerini kullanırdı.
Reklam
“Bir gün yıldızlara çıkabilir miyim dersin? diye sordum. “Sana yolu gösteririm,” dedi. “Her zaman yolu gösteririm.” Rüya orada bitti ama bütün gece deliksiz uyumaya devam ettim.”
Sayfa 596
Sana sık sık bakıp zûr ile gönlüm mübtela ettim. (Sana sık sık bakarak gönlümü kuvvetli bir şekilde sana bağımlı kıldım.)
Sayfa 124 - İletişim
"'Aşık oldum,' diye itiraf ettim. Anlar vardır kelimeler seni yalnız bırakır. Hisler vardır adı konulamaz. Hatalar vardır geri alınamaz."
Sayfa 736 - NovaKitabı okudu
Reklam
Evet , ben insanları mutsuz ettim ama sürekli olarak beni suçlamadılar , sadece sessiz kaldılar , sanırım kendi içlerinde bile beni suçlamadılar . Bu insanlar arasında sahip olduğum ayrıcalıklı bir özellik
...evimizin de hayatımla beraber yıkılışına tanıklık ettim.....
Taşlar ya da sopalar, asla kıramaz kemiklerimi fakat kelimeler öylesine kırdı ki beni tek tek sayılsa da kemiklerimin hepsi ve ölecek olsam bile, açlığa mahkum ettim kendimi. - Bir deri bir kemik.
— Gerçekten deli olduğunuz doğru mu, Ferdinand? diye sordu bana, bir Perşembe günü. — Öyleyim! diye itiraf ettim. — O halde, burada sizi tedavi edecekler, değil mi? — Korkunun tedavisi yoktur, Lola.
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.