Coşkuyla gittiğim her yerden
Elimi tel örgülere sürerek geri döndüm
Döndüm ve kalmadığım yerden devam ettim
Herkesin özlediği bir uzak vardır
Ortadoğu'da.
Rus bir beyin cerrahıyla yine Rus bir astronot din konusunda tartışıyorlardı. Beyin cerrahı dindar, astronotsa dindar bir kişi değildi. “Uzayda çok dolaştım” diye övünerek konuştu astronot, “ama ne Tanrı’yı gördüm ne de meleklerini!” Cerrah cevap verdi: “Ben de çok zeki beyinler ameliyat ettim, ama tek bir düşünce görmedim!”
Ebu Bekir Şibli hazretleri şöyle buyuruyor:
“Dört yüz kadar âlime hizmet ettim. Dört bin hadis ezberledim. Sonra yalnız bir tanesini seçip onunla amel ettim. Kurtuluşumun bu hadise bağlı olduğunu anladım. O hadis-i şerif de şudur:
“Ey insan! Dünya için orada kalacağın kadar çalış. Ahiret için de orada kalacağın kadar çalış. Allah için, O’na ihtiyacın kadar çalış. Cehenneme dayanacağın kadar da günah işle.
Beni bu güzel havalar mahvetti,
Böyle havada istifa ettim
Evkaftaki memuriyetimden.
Tütüne böyle havada alıştım,
Böyle havada âşık oldum;
Eve ekmek ve tuz götürmeyi
Böyle havalarda unuttum;
Şiir yazma hastalığım
Hep böyle havalarda nüksetti;
Beni bu güzel havalar mahvetti.
Nisan 1940 (Garip 1, 1941)
Yıllarca ihanet ettim kendime. Beni ben yapan o şahane mutsuzluğumu, ucuz sevinç kırıntılarıyla tedavi etmeye çalıştım, kadim duyguların yerine kolay olanları seçtim. Kendimle birlikte bütün dünyayı da kandırdım.