Verdiğim bu örnek, Allah’a inanmanın getireceği çok yüksek kâr olasılığına karşı Allah’ı inkarın getireceği çok yüksek zarar olasılığını kıyaslayarak Allah’a inanmayı öğütleyen Pascal’ın (1623-1662) yaklaşımına benzetilebilir. Din felsefesi literatüründe “Pascal’ın Bahsi” (Pascal’s Wager) olarak bilinen bu yaklaşımın benzerini İslam düşüncesinde Hz. Ali (599-661) ifade etmiştir. Allah’ın varlığıyla ilgili delillerin önemine inanan ve bu konuda kitap yazan biri olarak, buna benzer bir yaklaşımı hiçbir zaman “Allah’ın varlığının bir delili” olarak ileri sürmedim. Öte yandan yukarıda verdiğim hayali örneğin iki sınıf için önemli mesajlar içerdiği kanaatindeyim. Birincisi, teist dinlere karşı bilinemezci (agnostik) bir tavır benimseyen veya onlarla hiç ilgilenmeyenlere mesajdır. Bu kesime; evin yanıyor olabilir (ahirette büyük pişmanlık yaşayabilirsin), az vaktin var (hayat geçiyor), bu önemli mesaja (teist dinlerin Allah ve ahiretle ilgili mesajına) kulağını tıkayamazsın, bir an önce eve gidip doğrusunu öğrenmelisin (bu mesajı değerlendirip kararını vermelisin), sonra çok geç olur, denilmektedir. İkincisi, teist dinlere inandığını beyan edip de, bu inançları doğrultusunda hayatlarında gereken değişiklikleri yapmayanlara mesajdır. Bu kesime; ev yanıyor (hayat geçiyor) ve bu yangını durdurma imkanı olduğunu biliyorsun (dinin hak olduğunu biliyorsun), bunu bilirken tavla oynayarak (dünyevi basit zevklere dalarak) evin yanmasına, malının ve çocuklarının kül olmasına (ahiret hayatının mahvolmasına) göz yumman büyük bir basiretsizliktir, diyen mesajdır.