Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Karısını Hz. Ömer (r.a.)'a Şikayet Eden Adam
Hz. Ömer'in hilafeti zamanında bir adam, davranışlarını beğenmediği karısını şikâyet etmek üzere halifenin evine gelir. Kapının önüne oturur ve Hz. Ömer'in çıkmasını bekler. Derken içeriden bir gürültü kopar. Hz. Ömer'in hanımı koca halifeye bağırıp çağırmakta ve fakat Hz. Ömer ağzını açıp da karısına tek kelime söylememektedir. Bu hâli gören kapıdaki zavallı boynunu bükerek: "Bütün şiddetine ve sertliğine rağmen, üstelik mü'minlerin emiri iken Ömer'in hâli böyle olursa, benim derdime nasıl çare bulabilir" diye düşünür ve kalkıp giderken Hz. Ömer dışarı çıkar. Adamın arkasından: - Hayrola, derdin neydi? diye seslenir. Adam da der ki: - Ey mü'minlerin emiri! Karımın kötü huylarını ve bana olan saygısızlığını şikâyet etmek üzere gelmiştim. Senin karının da sana karşı olmadık sözler söylediğini duyunca vazgeçip geri döndüm ve kendi kendime: Mü'minlerin emiri karısıyla böyle olunca, benim derdime nasıl deva bulacak? dedim. O zaman Hz. Ömer adama şunları söyledi: - Kardeşim, karımın benim üzerimdeki hakları sebebiyle ona katlanmaya çalışıyorum. Zira o benim hem aşcım, hem fırıncım, hem çamaşırcım, hem de çocuklarımın süt annesidir. Halbuki o bütün bunları yapmak zorunda değildir. Üstelik gönlümün harama meyletmesine engel olan da odur. Bu sebeple onun yaptıklarına katlanıyorum. Bu sözleri duyan adam: - Ey mü'minlerin emiri! Benim karım da aynen öyle, dedi. Bunun üzerine Hz. Ömer adamı: - Haydi kardeşim, karına katlanmaya bak! Hayat dediğin göz açıp kapayana kadar geçiyor! diye teselli etti. (Zehebî, el-Kebair, s. 179).
Sayfa 335 - ERKAM YAYINLARIKitabı okuyor
Mis kokulu sevdiğimi alan TOPRAK
Gölgeler ah içime düşen sancım Sonbahar çökmüş bedenlerimize Yolun neresindeyiz ah kardeşim Gazel yaprakları arasında geziniyorum Yeşillik ne mümkün kalmamış Bedenler kuru otlar gibi Kırılgan cansız ve zayıf
Reklam
Osmanlı'da "Kardeş ve evlat katli"
Fatih Sultan Mehmed Han, devletin daha evvel içine düştüğü birtakım tehlike ve hataları değerlendirip «Fâtih Kânunnâmeleri» denilen ka- nunnâmeleri hazırladı. Lakin sanılmamalıdır ki bunlar, onun veya o devirdeki ricâlin şahsî düşüncelerini aksettirir. Asla!.. Devlet idaresine dair pek çok kâide ihtiva eden bu kanunnâmelerde günümüze kadar
Sayfa 124 - Erkam yayınlarıKitabı okuyor
367 syf.
·
Puan vermedi
Aşk nedir?
Müridandan birisi birgün Abdülkadir Geylanî Hazretlerine: — Aşk nedir? Diye sordu. Abdülkadir Geylanî Hazretleri hiç cevap vermeyip: — Git bunu Basra'da bulunan Seyyit Ahmet Rufai'den sor ve selâmımı tebliğ et! Dedi. Mürid kalktı, ta Basra'ya gitti. Orada Seyyid Ahmed Rufaî Hazretlerini bulup: — Aşk nedir? Diye sordu. Seyid Ahmed Rufai Hazretleri hiçbir cevap vermeden: — Ennarü aşkun, ennarü aşkun! Diyerek döne döne yükseldi ve gözlerden gaybolup gitti. Soruyu soran zat, bu hadise karşısında çok taaccüpte kalmıştı. O anda Şeyh Abdülkadir Hazretlerinin ruhu tecelli edip: — Ey fülan oğlu fülan! Kardeşim Ahmed Rufai'nin etrafını çiz, oraya misk-ü amber dök ve neticeyi bekle! Dedi. Adam emir buyurulduğu gibi yaptı. Biraz sonra Seyyid Ahmed Rufai'nin yine gittiği gibi: — Ennarü aşkun, ennarü aşkun, diyerek geri geldiğini gördü. Ahmed Rufai Hazretleri soru soran zata: — Git Gavsül-A'zam'a selâmımı söyle, gördüklerini aynen nakledersin, dedi. O zat Bağdat'a geldi, gördüklerini Hazreti Şeyhe nakletti. Gavsül A'zam Hazretleri: — Gördün mü aşk neymiş, dedikten sonra; Ahmed Rufai birçok evliyanın aşamadığı mertebeyi aştı, buyurdu.
Mesnevi Cilt 1
Mesnevi Cilt 1Mevlana Celaleddin-i Rumi · Akçağ Yayınları · 2012383 okunma
Umut: İnsanı ayakta tutan her şey. Olamayacağını dahi düşündüğün şeylerin bütünü bence. Güzel kalbine bu umudu koyan senden bunu esirger mi? Umutsuzluğa kapılmamam gerektiğini öğrendiğimde 18 yılımı geride bırakmıştım. Ne çok zayi etmişim... Kapıldığım bu yeis ne kadar çok şey başarmama engel olmuş dedim kendimce. Sevgili kardeşim eğer sende benimle aynı durumdaysan, tekrardan yeise kapılmamak için dışarı çık ve Ey Umudum! diye haykır. Bir gün gelir açmaz dediğimiz çiçekler açar öyle değil mi?
Ey Müslümanlar, bu hitabım sizedir! Gardiyanlar ve zalimler uyanmadan ve durumu fark etmeden önce siz uyanın! Değerli mucahid kardeşim, kıymetli mucahide kardeşim, uyanın artık! Müslümanlara zulmettikleri yetmez mi! Ne zaman İslam'ın sizin yardımınıza ihtiyacı olduğunu anlayacaksınız! Artık hepimizin, ölüm uykusundan uyanmamız ve çok ciddi bir şekilde mücadeleye koyulmamız gerekiyor. Allah'ın bize yüklediği cihad görevini hakkıyla yerine getirmemiz için bunu yapmamız gerekiyor. Gardiyanlar uyanmadan ve durumu fark etmeden önce harekete geçmemiz gerekiyor. Allah'ın, haklarında 'maymun ve domuz' sıfatlarını kullandığı ve duygularını kaybetmiş bu insanların, bize daha fazla zulmetmemesi için Müslümanların uyanması ve kararlı bir şekilde İslam davasına hizmete koşması gerekir. Hepimizin bu davanın bir yerinden tutması îcap ediyor. Yazı yazabilen yazsın, gazeteci olan haberlerimizi paylaşsın, hiçbir imkânı olmayan kardeşlerim en azından dua etsin; ama herkes bir şey yapsın. Yazılarımızla kâğıtları diriltmek ve kalemleri tüketmek için, bunu yapmamız gerekiyor.
Reklam
İyi ki hayatıma girmişsin, iyi ki varsın...
Nasılsın güzel sevgili, umarım iyisindir. Ben çok heyecanlıyım. Bugün senin özel günün. İnsanlardan kendimi soyutlamaya çalıştığım dönemde çıkmıştın karşıma. Seni ilk gördüğüm yeri hatırlıyorum. Odandaki diğer masanın duvar tarafındaki sandalyede oturuyordum. İlk kez orada o güzel sesini duymuştum. Beni ilk aramanı hatırlıyorum. Odana çağırmıştın.
Kebelekin Markoviči

Kebelekin Markoviči

@milinkovicv
·
15 Nisan 04:26
Seni sevmeme izin verdiğin için teşekkür ederim...
Merhaba sevgilim :). Bugün çok özel bir gün ve dahası yarın çok çok daha özel bir gün. Nasıl başlayacağımı bilmiyorum. Seninle bize ait günlerin konuşmasını çok çok erken yapmıştık aslında. Sen takvimine not almıştın, bense birkaç kez unutup 17 Mart tarihinde sonsuza kadar aklıma kazımıştım. Senden saklı bir şeyim olmadığı için bunları anlatmamda
Kazançlı otuz Saniye İsteyen...
● Lan oğlum; canım kardeşim, er kardeşim hanım kardeşim, sevin sevin de put sever gibi sevmeyin. Allah Ve Resûl ölçüsü bilin, şu kapitalizmin ; - ne kadar çok sevgi o kadar iyi - propogandasına gelmeyin. Siz sevgiyi çoğalttıkca elmasın karatı büyüyor adamlar kasaya para atıyor. Senin yârini ne kadar sevdiğin; işin içinde para kazanmak yoksa kapital amcaların neden umrunda olsun ? Ey ümmetin kıymetlisi kardeşim, sevdiğine dön de ki; - Bana İbrâhimî'lik ( aleyhisselam ) nasip olursa elimdeki balta sen ol. Görünen görünmeyen nice put varsa gel kırmaya niyetlenelim bir Peygamber sünneti yerine gelmiş olsun..
Alp Eren YILDIRIM
Alp Eren YILDIRIM
Ey kardeşim
Enbiyalardan, evliyalardan Medet beklenemez. onlardan yardım olmaz diye bozuk bir itikada sahip olma. Halbuki onlar Allah'ın hak kullarıdır ve onlari insanlar içinde Hz Allah bir vesile kılmıştır. Çünkü her verinin kerameti peygamberin hak olduğuna şahittir. evliyalardan zuhur eden kerametler peygamberlerin vesilesiyle olmaktadır.
Ey kardeşim
Dünya için bütün merakları yükleyip de ahiret için düşünmeyenler neye benzerler bilir misin? Tıpkı aslanın pençesine düşmüş ölüme giden adamın sırtındaki pireyle mücadele etmesine benzer.
Reklam
MİSAFİRPERVERLİK
"Ey kardeşim! Misafiri güzel ağırla, zira o Allah'ın nimetidir. Misafir kendi rızkıyla gelir, dahası ev sahibinin günahlarını götürür. Sende yiğitlik ve idrak varsa misafirin kıymetini bil."
Sayfa 66 - SemerkandKitabı okudu
Urve b. Zübeyr (r.a.), namazını acele kılan bir adamı görünce onu yanına davet etti ve şöyle dedi: “Ey kardeşim, senin namaz kılarken Rabbine ihtiyacın yok mudur? Doğrusu ben namaz kılarken Rabbimden herşeyi isterim. Öyleki, tuzu dahi ondan isterim. ”
Sayfa 69 - Hüküm KitapKitabı okuyor
1.500 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.