Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Beyta Dilî ( Dilo Rabe ) • Feqîyê Teyran
Dilo rabe dilo rabe, Veke çava, ku êvar e, Nezan û bes di xew da be, Bi newmê ra mebe yare.. Dil û şîrîn neke newmê, Ji nefsa xwe bike lewmê, Neçe nêzîka wê qewmê,
......... OLMAYINCA
1 Ben bunda turur degülem dost katına varmayınca Gussadan gönlüm açılmaz dostun yüzin görmeyince 2 Yâre ben Eyyûb degülem bunca belâya sabr idem Şol kadar çekem derdi tâ dermân ele girmeyince 3 Yâre ben Ya'kûb degülem aglayup gözsüz olamam Aglamak bana yarașur ben Yûsuf'um bulmayınca 4 Yâre ben Yûsuf degülem bâzirgâna kul olamam Kulluk eylemem hocama Mısr'a sultân olmayınca 5 Gör Abdürrezzâk'ı n'itdi ışk içün dînin terk itdi Palâs geyüp hunzir gütdi tâ ma'şûk ele girmeyince 6 Yûnus'a ta'na uranlar ışka harâmdur diyenler Işkıla fâsık olan yeg 'ışksuz müselmân olmayınca
Sayfa 196Kitabı okudu
Reklam
TEBERRÜK
Ebû Eyyûb radıyallahu anh bizzat anlatıyor: "Akşamları yemek hazırlar, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem'a takdim ederdik. Kapları iade buyurduğu zaman ben ve eşim Ümmü Eyyûb, Resûlullah'ın mübarek parmaklarının değdiği yerleri araştırır ve oralardan yemek suretiyle teberrük ederdik.
Eyyûb Sabri pâşa “rahmetullahi teâlâ aleyh”, (Mir’ât-ül Haremeyn) kitâbında diyor ki, (Sultân Abdülmecîd hân “rahmetullahi teâlâ aleyh”, Mustafâ Reşîd Pâşanın mason olduğunu, islâmiyyete uymıyan bir yol tutduğunu anlayınca, kahrından, üzüntüsünden hastalandı. Yatakda oturamıyor, hep yatıyordu. Yalnız, mühim şeyler okunuyor, (irâde-i şâhâne) alınıyordu. Sırada bulunan bir kâğıd için (Medîne ehâlîsinin bir dilekçesi okunacak) bilgisi verildi. (Durun, okumayın! Beni oturtun!) buyurdu. Arkasına yastık koyup, oturtuldu. (Onlar, Resûlullah efendimizin komşularıdır. O mubârek insanların dilekçesini yatarak dinlemekden hayâ ederim. Ne istiyorlarsa, hemen yapınız! Fekat, okuyunuz da, kulaklarım bereketlensin!) buyurdu. Bir gün sonra vefât eyledi.) İşte, Osmânlı Türk sultânlarının ahlâkı, hayâsı ve İslâmiyyete saygıları böyle idi. Türkün islâmiyyete olan bu saygısı ve edebi, Mescid-i se’âdetde, pis ayaklarını kabr-i se’âdete karşı uzatıp, leş gibi yatan vehhâbîlerin saygısızlığı ve edebsizliği ile hiç bir olur mu?
Sayfa 442Kitabı okudu
Hicretten sonra Efendimiz'i (sav) evinde misafir eden hepimizin "Eyyüb Sultan" olarak bildiği Eyyûb el-Ensârî(ra) 90 küsür yaşında İstanbul'a kadar gelmiş ve orada vefât etmiştir. Ümmü Haram (ra) annemiz 86 yaşında ilk deniz seferine katılmış ve Kıbrıs'ta vefât etmiştir. Bu sahâbelerin içinde 20 bin kilometre ötedeki Çin sınırına kadar gidenler bile vardır. Onların her biri Allah yolunda cihad etmiş, gayret göstermiş, mücadele etmiştir.
Sayfa 20
Eyüp Sultan Camii'nin İlk Bânîsi:Fatih Sultan Mehmed Han
Kostantiniyye'nin fethinin hemen akabinde ni'me'l-emir Fatih Sultan Mehmed Han, bu şehirde medfun Ashab-ı Kiram hazarâtının nurlu kabirlerinin tespitini arzu eder. Bunun için öncelikle Müslümanların ilk İstanbul kuşatmasında şehit olduğu bütün kaynaklarda sabit olan Sahabe-i Kiram'dan Mihmandâr-1 Resûl, Alemdar-1 Cenâb-ı Resûl-i Bârî namıyla meşhur Halid bin Zeyd Ebû Eyyûb el-Ensârî Hazretleri'nin kabrinin bulunması için ni'me'l- ceyşin en büyüklerinden, âlim, fâzıl ve hekim olan hocası Şeyh Akşemseddin Hazretleri'ne müracaat eder. Bunun üzerine Akşemseddin Hazretleri, keşif ve kerametiyle Ebû Eyyûb el- Ensârî'nin (r.a.) kabrinin yerini bulur.
Reklam
Kızkulesi'ne Gazel
Denizin ortasında yükselmiş ışık anıtıdır o İslâmın denizden güneşe yükselen sütunu gibi Denizden yükselmiş bir Eyyûb Sultan gecesi mumu gibi Geceyi gündüze dönüştüren ruh oyunu gibi Bakireliğin kehânete kurban oluşu değil Işığın şehre ilk kabul edilip dağıtılışının merkezi Bizans dirilmek için ummasın ondan medet O yalnız ve yalnız İslâmın dirilişine işaret Bir şehâdet parmağı gibi yönelmiş Tanrı’ya...
Necmettin Eyyûb'ün altı oğlundan üçünün adları türkçedir ve şöyledir:Buri:Orta Asya Türkçesinde kurt manasına gelen Böri olması muhtemeldir. Selahattin'in eniştesinin ismi de Muzaffer Ud-in Gökbörü idi.Gökbörü bozkurt'un diğer ismidir yine Selahattin'in bir yeğenini de Karakuş adını taşıyordu görüldüğü gibi bütün bunlar Kürt boyuna mensup olan Eyyubilerin Türklüğünü ve Türkçe kullandıklarını gösteren belgelerdir ayrıca o devirde yazılan eserlerde de eyyubilerin Türk soyundan oldukları gösterilmiştir. Sultan selahattin'in ordusu Kürt,Türkmen,Arap, Acemlerden müteşekkildi.Sarayında Türkçe konuşulduğu gibi kendisi de TÜRKÇE konuşurdu.
Sayfa 155
Eyyûb Sultan Hazretleri'nin Tesellisi
Yanağıma süzülen yaşları göstermek istemiyordum, ama bunu başaramadığımı anladım: "Üzülme Hamedcik. Çünkü Sevgili bir seferinde, 'Allah'tan başka ilah bulunmadığına şehâdet ederek vefat eden kimse cennete girecektir.' buyurmuştu. Üstelik mezarımın üstünden İslâm atlılarının geçtiğini görür gibiyim. Bedenimi koyacağınız yerin, bir gün İslâm nuruyla yıkanacağını biliyorum. Daha üzüntüye ne hacet?"
Sayfa 294 - Kapı Yayınları, 10. Basım (2022)Kitabı okudu
Eyyûb Sultan / O Salih Kul
.. "Elbette bu dediğini yaparız, lâkin neden Bizans'ı gören şu tepeye yahut hendeğin karşı yakasına değil de sahrada belirsiz bir yere? Bize belli bir noktayı gösterseniz de sizi oraya defnetmeye çalışsak." "Rasûlullah'ın sünnetine burada da uymak isterim. Allah'ın bana takdir ettiği mahalle gelince atım duracaktır. İşte orası benim için Kostantiniyye'ye yeterince yakın demektir. Çünkü Rasûlullah'ın bir gün 'Kostantiniyye'de, kalenin yakınında salih bir kul defnolunacaktır!' dediğini işittim. Umarım ki o salih kul ben olayım."
Sayfa 294 - Kapı Yayınları, 10. Basım (2022)Kitabı okudu
Reklam
Eyyûb Sultan'ın Son Arzusu
... Son arzum odur ki, Azrail aleyhisselam bize uğradıktan sonra na'şımı Kostantiniyye surlarına yakın götürsünler. O gün savaş hattı nerede oluşursa, bedenimi o noktaya kadar taşısınlar ve orada, savaşan mücahidlerin arasında beni defneylesinler. Ta ki atlarımızın ayakları bedenimi çiğnemiş olsun, Bizans dokunamasın. Ayrıca, eğer yapabiliyorlarsa, cenazemi kendi atımın arkasında bir sedyeye bağlayıp taşısınlar. Tıpkı Kutlu Nebi'yi getiren Kusvâ'nın Medine'de bizim hanemizi bulduğu gibi o da benim için nereye gideceğini ve nerede duracağını bulacaktır."
Sayfa 293 - Kapı Yayınları, 10. Basım (2022)Kitabı okudu
Ebû Eyyûb = Eyyûb'un Babası Hâlid = Eyyûb Sultan
Zeyd oğlu Hâlid'in hanımıyım ben. Oğlumuz Eyyüb doğduktan sonra herkes beni Ümmü Eyyüb diye çağırdı. Ebû Eyyûb'u çok sevdim. Allah ondan razı olsun. Onun gibi imanlı, şefkatli, çalışkan, gayretli ve geçimli bir koca yeryüzünde az bulunur. Kutlu misafirimiz geldiği günden itibaren tam yedi ay onunla birlikte hizmetinde bulunduk. Gündüz gelen gidenle ilgilendik, geceleri sırayla uyuyup Akabe'de verilen söze uyduk, onu koruduk. Ebû Eyyüb her hizmetine koştu, her arzusunu canla başla yerine getirdi.
Sayfa 80 - Kapı Yayınları, 10. Basım (2022)Kitabı okudu
İstanbul - Eyyûb Sultan ve Peygamber Duası
"Bizim için dua eder misiniz ey Allah'ın elçisi!" "Allah Teâlâ sizi hoşlanmadığınız şeylerden muhafaza buyursun inşallah ey Hâlid, her nerede sakin olursanız, o memleket ma'mur ve bereketli olsun."
Sayfa 75 - Kapı Yayınları, 10. Basım (2022)Kitabı okudu
Eyyûb Sultan
Ben Melik Tübba'nın veziri Semul ile hekim Revaha'nın torunu Hâlid'im. Zeyd'in oğlu ve Eyyûb'un babası Hâlid.
Sayfa 61 - Kapı Yayınları, 10. Basım (2022)Kitabı okudu
78 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.