Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"Dünyadaki eğitim sistemleri insanların yetenekleri ve farklılıklarını bulup geliştirmeye yönelikken, Türkiye'deki eğitim sistemi farklılıkları yok etmeye yöneliktir. Aynı sıralarda oturur yeteneklimiz, yeteneksizimiz, dehamız, aptalımız... Aynı eğitimi alırız, ezberler de ezberleriz... Sonra bir çıkarız tornadan; hayata aynı şekilde bakan, farklılıkları ve yetenekleri yok edilmiş, ana haber bülteninde aynı haberi yedi defa tekrar ederek söyleyen haber spikerleri gibi birbirini tekrarlayan, gazetelerin verdiği üçüncü sayfa cinayet haberleri kadar birbirine benzeyen insanlar oluruz."
Sayfa 39
77 syf.
10/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Czentovic adlı dünya şampiyonu bir satranççı. Anlatan kişinin adı yok ama bir gemide geçen olay ele alınıyor. Gemide dünya satranç şampiyonu Mirko Czentovic ve hırsı olan parasal yönden sıkıntısı olmayan Mr. Connor adında bir adam var. Czentovic oldukça Narsist, bencil, daha doğrusu kibirli kendini beğenmiş birisidir. Küçükken hiçbir derste
Satranç
SatrançStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2020238,2bin okunma
Reklam
Türkiye'de muhalefet hiçbir zaman gerçekten muhalefet etmiyor. Daha muhalif hatta marjinal kimlikler bile, bir yanlarıyla sisteme yapışmaya bakıyor. Ya ataerkilliğe yapışıyor ya milliyetçiliğe ya dine... Gerçek anlamıyla kopuşu kimse göze alamıyor. Yapıların kolonlarının çekirdekleri çöküyor ama zihinlerin kolonları kolay kolay çökmüyor, çünkü geleneksel ezberler her yeri sarıp köklenmiş, bazı yerlerde görünmez bile olabiliyor. Kötülük hayli sıradanlaştı, gizlenmeye bile gerek duymuyor artık. Daha çekirdekten başlayarak "ben ve ötekiler", "biz ve ötekiler" diye ayrışmaya başlayan bir coğrafyadayız.
Murathan Mungan
Murathan Mungan
Alıntı Nejat İşler e ait olabilir.
Bu dünyanın en güçlü kadınları bile kırılgan ve savunmasızdır.Çabuk ağlatabilirsin bir kadını..Ama bu sana olan aşkının alevini de çabuk söndürmen demektir.Bir kadın senin için kaç kez ağladıysa senden o kadar uzaklaşmıştır aslında.Bir kadına herşeyi unutturabilirsin, ama neden ağladığını ve o’nu kimin ağlattığını asla !Kadın aşık olduğu her neyse
"İnsan öğrenmek ve mantığını çözmek arasında bir tercih yapar. Öğrenen insan her şeyi ezberler. Şarkı sözlerini, kitap isimlerini, büyük düşünürlerin doğum ve ölüm tarihlerini... Mantığını çözmeye çalışansa hayatın işleyişini kavramaya uğraşır. İsimlerin, tarihlerin bir önemi kalmaz. Birkaç temel bilgi yeter sanatın, hayatın mantığını çözmek için."
Sayfa 108Kitabı okudu
”Her kim Kuran’ı okur ve onu ezberler, böylece helalini helal, haramını da haram kabul ederse, Allah-u Teala onu bu sebeple cennete girdirir ve onu yakınlarından tamamına cehennemin vacip olduğu on kişiye şefaatçi kılar.” TİRMİZİ
Reklam
Bir Düş
Şiir şiiri çağırır. Hafızanda olan ezberler tek bir imgeyle akmaya başlar. Hafız, Yahya Kemal ve şimdi de Poe. Büyür gibi yaptığım zamanlarda en çok sığındığım şair: Ah! What is not a dream by day To him whose eyes are cast On things around him with a ray Turned back upon the past? - Nedir gündüzleri rüya olmayan Gözleri çevresindeki nesnelere Geçmişe dönük bir ışıkla bakan İnsanlar için rüya olmayan ne? diye çevirir Erdoğan Alkan.
Bilirsin, zihnimizde karanlık bir ezber odası vardır ve şartlar oluştuğunda orada uyuyan ezberler dilimizden yahut hareketlerimizden dökülür de biz hiç hissetmeyiz onların böyle dökülüverdiğini
Eğitim Üzerine
Dünyadaki eğitim sistemi insanların yetenekleri ve farklılıklarını bulup geliştirmeye yönelikken, Türkiye'deki eğitim sistemi farklılıkları yok etmeye yöneliktir. Aynı sıralarda oturur yeteneklimiz, yeteneksizimiz, dehamız, aptalımız...Aynı eğitimi alırız,ezberler de ezberleriz...
Lenin sürgündeydi, ama ölülerle dirileri yargılamak üzere, cebinde taşıdığı şanlı geleceğin bulutlan üstünde geri dönecekti. Şehir casuslar, muhbirler, attıklan her adımı bizzat kendileri baltalayan, ikili üçlü oynayan ajanlarla kaynıyordu. Bahtın, öğrenciliğinin son yılında aynı anda üç kadınla birlikteydi; kendisine bakılırsa cinsel faaliyet açısından kesat bir dönemdeydi, üstelik üç kadından ikisi polis muhbiriydi. Gerçi bu da oldukça makul bir orandı; kadınlar saçlarını örer gibi yaparlarken sinsice mektuplannı karıştırır, kitapların adlarını yarım yamalak ezberler, Bahtin sırtüstü yatarken çırılçıplak üzerinden sarkıp karyolasının altına göz atarlardı. Faux naij bir ifadeyle, neredeyse fincan olmadan da öylece duracak kadar koyu olan kahvelerini içerlerken, onu nazik bir biçimde devrim sınavından geçirirler, geceyarısı olunca istasyonlardaki gazete satıcılan-nın önünde iri yan yabancılarla fısıldaşmak üzere sıvışırlar-dı. Bahtin, bu oyundan büyük haz alıyor ve sevgililerini politik faaliyetleriyle ilgili gerçeküstü öykülerle besliyordu. Onlara Lenin ile Troçki’nin sevgili olduğunu, birbirlerine iki kez frengi bulaştırdıklannı anlatmış, kendisinin Anasta-sia’yla yattığını, Rasputin’le birlikte de bir enfiye âlemine katıldığını söylemişti.
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.