"Ayrıcalıklı kişilerin ezilmişler karşısında kendilerini bağışlatmak için omuzlarında hissettikleri kaygılar, aslında ayrıcalıklı kişilerin ayrıcalıklı yasalarını koruyabilme kaygılarıdır"
İsteyen bana ırkçı desin isteyen terörist desin. Ben bir Kürdüm. Partilerle veya kişilerle olan hesaplar bir yana ben bu dünyada kendimi en çok Kürt halkına yakın görürüm. Özkardeşleri acılar içindeyken başka şeylerle uğraşan bir insan insan değildir. Ve böyle birisi kendisininde ezildiğini göremeyecek kadar kördür. Ben kardeşlerinin ve kendisinin benliğini unutan nankörlerden olmayacağım. Ben ümmet, din yahut işçiler, ezilmişler deyip sıra Kürtlere gelince susanlardan olmayacağım. Allah her ne olursa olsun hakkı haykıranların mükafatını arttırır ve onlara yardımcı olur inşallah.
Fabrika bacaları çatlayacak hırsından
Sefaletler, felaketler ve kötü niyet
Her gün götürüyor içimizden birini
Şu fabrika, şu vapur, lokomotif düdüğü
Şarkısını tekrarlıyor ezilmişler şehrinin.
En saklı yerlerinden en güzelliğin çıkıyor
Ansızın doğan hayvanlar gibi güzel
Bakınca bir şiir canlıyorum dünyaya
Yapılan bir şeydir şiir, yuvarlak, kırmızı, geniş
En genişi en kırmızısı o ezilmişler katında
Şimdi bir gizliyi kovuşturuyor
Gözlerinden içeriye üç polis
Deli ediyor onları mısralarımda
Sayfa 39 - adam yayınları / PDF
Ezilmişler, yoksullar benim akrabam,
bu büyük ülke de benim doğum yerim.
Sayfa 61 - İthaki YayınlarıKitabı okudu
En saklı yerlerinden en güzelliğin çıkıyor
Ansızın doğan hayvanlar gibi güzel
Bakınca bir şiir canlıyorum dünyaya
Yapılan bir şeydir şiir, yuvarlak, kırmızı, geniş
En genişi en kırmızısı o ezilmişler katında
Yetişir kendimize acıdığımız
Bir topraktan bir toprağa
Nehir nehir boşalan
Ezilmişler, suçsuzlar
Yetişir kendimize acıdığımız
Affetmeyecek bizi bir gün
Çocuklarımız.
Sayfa 93Kitabı okudu
Din kurumu her zaman ve her yerde güçlülerin yanındadır. Bu dünyadan umutlarını kesmiş bulunan ezilmişler, onun öbür dünya vaatlerine dört elle sarılmışlardır. Ne var ki bu oyalanma da yetmiyor, ara sıra canları boğazlarına gelip başkaldırıyorlar. Oyalamanın bir başka yolu dinleri çeşitlendirip, bu çeşitli dinleri de küçük ayrıntılarla çeşitli mezheplere ayırarak, ezilmişleri birbirlerine saldırtmaktır.
Parti, hiç kuşku yok ki, proleterleri kölelikten kurtardığını ileri sürüyordu. Proleterler Devrim'den önce kapitalizm tarafından acıma sızca ezilmişler, aç kalıp dayak yemişler, kadınlar zorla kömür madenlerinde çalıştırılmışlar (aslında hâlâ kömür madenlerinde çalışıyorlardı), çocuklar daha altı yaşında
fabrikalara satılmışlardı.
