Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Bak Steven: Beş yıl sonraki halin. Dünya ayaklarının altında. Ve kendini dünyanın hangi ücra köşesinde bulacaksın acaba? Burada. Peki burayı seviyor musun? Hayır. Peki ya şey için ne yapıyorsun, aa... Siz ona ne diyordunuz? Ah, tamam... Hayatın için? Hiçbir şey. İşin yok mu? İş yok. Araba yok. Para yok. Hatun yok. Evet, ne kadar tüyler ürpertici bir olaylar zinciri, değil mi? Bu kısır döngüyü kırmak için yapabileceğin bir şeyler olmalı. Neden bir seven-eleven soymuyorsun? Silah yok. Peki ya rock'n roll? Kabuğunu kırıp yükselmenin geleneksel yolu. Yetenek yok. Zaten fahişelik de yapamazsın. Cık. Ah bu küçük kasabalar. Peki ya intihar? Silah yok. Yetenek yok. Biliyorsun, bu şahane kasabada parlak bir delikanlı için fazla olanak yok, değil mi?
Marmara ÇizgiKitabı okudu
9/10 puan verdi
Bir Pezevenk Ne Anlatabilir?
Bir Pezevenk Ne Anlatabilir? Kitaptan Dave Chappelle'in Netflix'te yayınlanan Bird Revelation" gösterisiyle haberim oldu. Dave Chappelle kitaptan iki önemli kısmı anlattı ve yazarın hayatında duyduğu en acımasız kapitalist kavramların tanımını yaptığını söyledi. Hem Dave Chappelle'in kitaptan anlatmış olduğu hikayelerin hem de
Pezevenk
PezevenkIceberg Slim · Parantez · 200117 okunma
Reklam
Bugün istediğimiz kadar aşı yoluyla difteriyi önleyebilelim, x ışınlarıyla bedendeki küçücük bir iğneyi bulabilelim, sırttaki bir kamburu düzeltebilelim, frengiyi sağaltabilelim ve hayranlık verici daha nice ameliyatlar yapabilelim, -hepsi de kuşkusuz başarılı buluşlar olmasına karşın- gerçek bilimin amacının ne olduğunu anlayamamışsak eğer, bu buluşlarla övünç duyamayız. Sıradan meraklarımızı gidermek ve bunları pratiğe uygulamak için harcadığımız gücün onda birini insan hayatının temelini oluşturan gerçek bilim uğruna harcamış olsaydık, bugün hasta olan ve ancak çok küçük bir bölümü hastanelerde şifa bulabilen insanların çoğunda bu hastalıklar olmazdı; fabrikalar iğne ipliğe dönmüş, kaşeksiden mustarip, kamburlaşmış çocuklar olmazdı; bugün olduğu gibi çocuklarda ölüm oranı yüzde elli olmazdı; kuşaklar soysuzlaşmaz, fahişelik, frengi, yüz binlerce insanın savaşlarda ölmesi gibi şeyler olmaz, günümüzün biliminin insan yaşamının zorunlu evreleri olarak gördüğü bütün bu dehşet verici şeyler yaşanmazdı.
Sayfa 224Kitabı okudu
“Tanrıları korku yarattı”. Sermayenin kör –halk kitleleri tarafından önceden sezilemediği için kör– gücünün korkusu yani proletaryanın küçük-esnafın yaşamının her adımında “ansızın”, “beklenmedik” ve “rastlantısal” bir yıkıntı, yok olma, yoksulluk, fahişelik, açlıktan ölmek gibi tehlikeler yaratan gücün korkusu, modern dinin kökenidir. Maddeciler anaokulu düzeyinde kalmak istemiyorlarsa, öncelikle bunu hatırdan çıkarmamalıdırlar. Kapitalist düzenin ağır işi altında ezilen ve kapitalizmin kör, yıkıcı güçlerinin insafına bağlı olarak yaşamını sürdüren kitleler, dinin bu kökenine karşı savaşmayı, sermaye egemenliğinin her türlüsüne karşı birlikte, örgütlü, planlı ve bilinçli bir savaş vermeyi kendi kendilerine öğrenmedikleri sürece, hiçbir eğitici kitap bu kitlelerin kafasındaki din inancını çürütemez.
Harika bir Filmdi: Jeanne Dielman
Filmin Adı: Jeanne Dielman 23 Quai du Commerce 1080 Bruxelles Rutinliğin içindeki sessiz bir çığlığın hiç beklemediğimiz bir eyleme dökülüşünü izliyorsunuz aslında 3,5 saat boyunca. Eşini kaybeden bir kadın olan Jeanne oğlu Sylvain ile yaşamını sürdürmektedir. Aslında yaşadığı hayat klasik bir ev kadını hayatı. Farklılık ise geçimini hayat
2010'da Kingston Üniversitesi'nin yayımladığı bir rapora göre öğrenci burslarının kaldırılmasından sonra, eğitim masraflarını fahişelik ve striptizcilik yaparak karşılayan İngiliz öğrencilerin sayısı beş kat artmıştır.
Sayfa 38 - PalesKitabı okudu
Reklam
528 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
11 günde okudu
Bir Ahmet Ümit klasiği.. Bir cinayet, tarihi bir semt, cinayeti ve elbette katili araştırırken girilen ve şahit olunan yaşam öyküleri... Klasik dediğime bakmayın. Ben şikayetçi değilim bu durumdan. Her seferinde büyük bir heyecanla okuyorum, büyük bir heyecanla giriyorum kitaba. Nedendir bilmiyorum, belki tarihi sevdiğimden, belki betimleme
Beyoğlu'nun En Güzel Abisi
Beyoğlu'nun En Güzel AbisiAhmet Ümit · Everest Yayınevi · 201435,8bin okunma
454 syf.
·
Puan vermedi
·
26 günde okudu
Bir zamanlar Mısır da yasaklandığı için ilgimi çekmişti ama kitabın yarısına gelmeme rağmen yasaklanma nedenine bir cevap bulamamıştım. Rıfat'ın "EY CEBELAVİ, KUDRETLİ CEVELAVİ NEREDESİN" haykırışını okuduktan sonra aklıma Allah geldi bundan sonrası tamamen bir çorap söküğü gibiydi. Kitapta beş kişinin hayatını görüyoruz bir nevi beş
Cebelavi Sokağı'nın Çocukları
Cebelavi Sokağı'nın ÇocuklarıNecib Mahfuz · Kırmızı Kedi Yayınevi · 20201,675 okunma
“ansızın”, “beklenmedik” ve “rastlantısal” bir yıkıntı, yok olma, yoksulluk, fahişelik, açlıktan ölmek gibi tehlikeler yaratan gücün korkusu, modern dinin kökenidir.
383 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
Yazarın okuduğum diğer kitapları gibi dili sade ve akıcı... Bu kitap içeriğinde malum TV de yayınlanan kırmızı oda dizisi gibi kısa hikayelerle psikolojik tedavi görenlerin hikayesine değinmektedir. Kitaptan önce diziyi ara ara izlemişseniz bir çok hikaye tanıdık gelecektir. Ancak okuma hızını artıran bir romandır... Biraz da içeriğinden bahsedeyim kitabın en derin ve en yoğun hikayesi "çöp ev" hikayesi olup Neriman ın Gülben in ablaları Safiye nin acı hikayeleri temizlik le çöplüğün arasında kalan hiç bir şeyi atamayan insanların öyküsü.... Ki kitaptan sonra izlemediğim bir dizi meğersem bu çöp apartman hikayesinden alınmış. "masumlar apartmanı"..... Ölümcül bir hastalığa yakalanmış genç kadının hikayesi ve psikiyatrist olarak geldiği doktorum hayatla imanlı birey olarak ahiret hakkında verdiği cevaplar ile yaklaşımı etkileyiciydi... Onun yanı sıra bir çok hikayenin sonu yok bu da samimiyeti oluşturuyor gerçek hayatta da öyle değil midir? Bir giden okadar ücret ödedikten sonra bir daha gitmek istemeye biliyor psikologa gerçekten pahalı ve uuzn süreç olması insanları maddi manevi yıpratıyor bunu hissediyorsunuz kitapta da... Fahişelik mesleğini ailəsinin durumu Okuma kültür düzeyi yüksek olmasına rağmen kendine çocukluktan gelen erkek merakıyla örtüştüren öğretmen annenin hakim babanın okumamış kızı... Heyecandan aç bayılan milyarder gencin hikayesi... Cinle mücade eden şizofreni genc kızın tüm şarkıları kendine çalındığını sanması gizil aşkı... Dayak yiyenler dayak atanlar hakaret edenler bastırılmış duygular... Hayattan enstantaneler...
Madalyonun İçi
Madalyonun İçiGülseren Budayıcıoğlu · Remzi Kitabevi · 202018,1bin okunma
Reklam
Kölelik hala zarafeti, zaafiyeti, güzelliği, anneliği temsil eden kadınlar üzerinde erkeklerin büyük yüz karalarından biri olarak uy­gulanıyor ve buna fahişelik deniyor.
Sayfa 225 - LES MISERABLES, TÜRKİYE İŞ BANKASI KÜLTÜR YAYlNLARI, HASAN ALl YÜCEL KLASiKLER DiZİSİ, İKİNCİ BASlM, EKİM 2016, İSTANBUL [ISBN 978-605-332-474-4]Kitabı okudu
Erkekler, cinsel eylemi, bekaretin bozulması, evlilik dışı hamilelik ve fahişelik gibi zorunlu olarak erkeklerin de katılımını gerektiren etkinliklerden kadınların “suçlu” olduğu şizofrenik bir olay olarak görmeye devam ettikleri sürece, cinsler arası ilişkiler yalan ve aldatmalara dayalı olacaktır.
Bir süre sonra mabetler fuhuş yuvalarına dönerken; kadın kutsiyeti dibe vurmuş, mabetlerin sözde "kutsal fahişe­leri," "sokak kadınları"na dönüşmüştür. Çünkü din kaynaklı "fahişelik, din dışı fuhuşa yol vermektedir." Böylece sokaklara taşan fuhuş, varlık nedeni esas olarak üreme olan kadın cinsel organını parayla satın alınan bir zevk aleti haline getirmiştir.
1.500 öğeden 3.796 ile 1.500 arasındakiler gösteriliyor.