Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Yanmak aşığın canına minnettir .Yanmadan vuslat olmaz . Aşığı mâşukundan ayıran mesafeler değil . Yeterince yanmayan kalbidir . Fâni varlığını aşk ateşiyle yakıp kül edenler için uzak ve yakın yoktur . Arifi-billah'ın buyurduğu gibi " sevgi var olduğu müddetçe ayrılık diye bir şey yok eğer sevgi yoksa beraberlik hiç olmamıştır".
Adı Aşk
Cihanı hiçe satmaktır adı aşk Döküp varlığı gitmektir adı aşk Elinde sükkeri ayruğa sunup Ağuyu kendi yutmaktır adı aşk Belâ yağmur gibi gökten yağarsa Bâşını âna tutmaktır adı aşk Bu âlem sanki oddan bir denizdir Âna kendini atmaktır adı aşk Var Eşrefoğlu Rumî bil hakikat Vücûdu fâni etmektir adı aşk
Eşrefoğlu Rumi
Eşrefoğlu Rumi
Reklam
Hâk ilminde bu fani âlem bir ufacık damla ve bir küçücük sayfaymış ve insan bu ufacık sayfada ancak bir noktaymış. O nokta ki içinden binlerce derya binlerce âlem ve binlerce sır gizlidir; işte bu âlem de o deryanın içinde sadece bir damla imiş. Her kim ki bu sırrı anlayıp da insanlığın manasını bilirse insan odur yoksa insan cisminden görünen bu suretler ancak bir gölgeledir. -Niyazi Mısrî
Aşk
Cihanı hiçe satmaktır adı aşk Döküp varlığı gitmektir adı aşk Elinde sükkeri ayruğa sunup Ağuyu kendi yutmaktır adı aşk Belâ yağmur gibi gökten yağarsa Başını ana tutmaktır adı aşk Bu âlem sanki oddan bir denizdir Ana kendini atmaktır adı aşk Var Eşrefoğlu Rûmî bil hakikat Vücudu fâni etmektir adı aşk. Eşrefoğlu Rûmî
Sayfa 53 - Dergâh
Aşk, şiddetli bir muhabbettir; fâni mahbublara müteveccih olduğu vakit ya o aşk kendi sahibini daimî bir azab ve elemde bırakır veyahut o mecazî mahbub, o şiddetli muhabbetin fiatına değmediği için bâki bir mahbubu arattırır; aşk-ı mecazî, aşk-ı hakikîye inkılab eder.
Sayfa 196 - Sözler NeşriyatKitabı okudu
Bu fani hayatta, edebi olmaya layık ne kadar an ve saniye vardır? Gökyüzünde seher vaktinin renkleri, yeryüzünde altın renkli bir sabah, çiçeklerle, kuşların uyumuyla alkışlanan ilk aşk öpücüğü, sonsuz olmaya layık değil midir?
Sayfa 56 - Panama YayıncılıkKitabı okudu
Reklam
Bir mum misali
Konukların dolu olduğu, konuşmadan sessizce oturdukları, adeta birini beklerken ortalıktaki heyecanı elle tutulup gözle görülürcesine hissettikleri bir odada, elinde mum tutan adam ne güzeldir! Elinde mum tutan, böylece odayı aydınlatan ve böylece karanlığı koğan adam ne güzeldir! Mum tuttuğu için tepeden tırnağa aydınlanan, baştanbaşa ışık haline
Sayfa 116 - dirilişKitabı okudu
MEND
Merhaba gökyüzündeki umut güvercinleri Kimlerden ne haberler getirdiniz? Filaman ucunda yanan gelip geçici sevdalardan Bir anlık öfkelerden neler getirdiniz? Köy meydanına yayılan üzümlü pilâv kokusu İnek sütünden yoğurt ve erikli meyve suyu Etin yanına dilimlenmiş biber turşusu Vesaire saat kaçtı ve vakit belki bir esintiydi o zaman Dilim
Her kuşun gözü yuvada Her bülbülün hevesi gülün cemalindedir. Fani toprağa kanaat edip Baki yuvadan uzaklaşan insanların gönül kuşu ölüdür.
Aşk “Cihanı hiçe satmaktır adı aşk Döküp varlığı gitmektir adı aşk Elinde sükkeri ayruğa sunup Ağuyu kendi yutmaktır adı aşk Bela yağmur gibi gökten yağarsa Başını ana tutmaktır adı aşk Bu alem sanki oddan bir denizdir Ana kendini atmaktır adı aşk Var Eşrefoğlu Rumi bil hakikat Vücudu fani etmektir adı aşk.” Eşrefoğlu Rumi
Reklam
Fani kelime, dürüst mavzer aşkına, ey acı nasıl bir alışkanlıksın sen? Ey büklüm bükük, akantha yaprakları, kufi yazı. Ey yanık tapınağın susuğu, oğlancı imam, on yaşında kızlar seven tepegöz papaz, bu ne aşk, bu ne megalit ve dahi gastrit.
Sayfa 138
Fani toprağa kanaat edip Baki yuvadan uzaklaşan insanların gönül kuşu ölüdür.
Kusursuzdur ya Allah, O'nu sevmek kolaydır. Zor olan hatasıyla sevabıyla fani insanları sevmektir. Unutma ki kişi bir şeyi ancak sevdiği ölçüde bilebilir. Demek ki hakikaten kucaklamadan ötekini, Yaradan'dan ötürü yaratılanı sevmeden, ne layıkıyla bilebilir, ne layıkıyla sevebilirsin...
Öyleyse, aşkın beka ile olan ilintisinin onun sürekli arayış halinde olmasını ve menzilin ulaşılmazlığını gerektirdiğini söyleyebiliriz: Her menzil, bir sonrakinin uğrak yeri olabilirse arayış da sonsuza değin sürer: Onun bulunması ve ona ulaşılması dünyevî zeminde imkân dışına çıkar, tanımı ve tabiatı gereği öyle olur: Gerçi Kadiri mutlak, fenadan bekayı ve bekadan fenayı çıkarmaya muktedirdir. Böyle olduğu için, bu dünya zemininde yer almış olan fani bir kalpten, baki olan bir aşk fışkırışına yol bulunabilmektedir. Fakat kalbin, bu dünya zemininde, maşukuna mutlak biçimde ulaşabildiği söylenebilir mi? Yoksa bu dünya zeminindeki tecelliye de safhalardan bir safha, merhalelerden bir merhale mi demek gerekir?
Pdf
Aşk; fani olanda sonsuz olanın parıltısını görüp sonlu olanı sonsuz zannederek tutulmanım resmidir çoğu kere. Eksik olanda aradığımız ve bulduğumuzu zannettiğimiz mükemmelliğin gölgesini gerçek sanmamızdır.
Sayfa 85 - YediverenKitabı okudu
1.500 öğeden 1.471 ile 1.485 arasındakiler gösteriliyor.