Mevlâna, Fihi Ma Fih’inde bir denizin kenarında durup, inci bulmak için denizin suyunu bir tasla aktaran birinden söz eder. Bu bedbaht, faraza denizin bütün suyunu tastan geçirse de, tasının dibine hiçbir zaman inci ya da mercan gelmeyecektir. İnci ve mercan denizdedir, deniz dibindedir. Hem deniz de sudan ibaret değildir. Suyu boşaltmakla denizi elde edemezsin. İnci ve mercana müşteri olana, dalmak ve ıslanmak gerektir.