Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
210 syf.
·
Puan vermedi
·
23 günde okudu
Çin edebiyatına ait çok satan ve beğenilen bir kitap okudum.Yu Hua tarafından kaleme alınan ve geleneksel anlatımla yazılan bu epik romanı çok başarılı bulduğumu söyleyemem. Eserde başına gelen onca yıkımdan sonra yaşamaya devam eden Fugui’nin hikayesi yer alıyor. Fugui, tarlasını sürerken tanıştığı bir yabancıya yaşadığı sancılı uzun yaşamını anlatıyor. Yaşadıkları, kendi kaderini yansıttığı kadar içinde bulunduğu coğrafyanın da tarihini ortaya koyuyor. Fugui’nin aile dramı, yaşam mücadelesi, sevdiklerini kaybedişi son derece yalın bir dille okura aktarılıyor. Babası Fugui’den atalarını onurlandırmasını istiyor. Bu isteği hiçbir zaman gerçekleştiremeyen ama onca acıya rağmen ayakta kalmayı başaran kahramanımız asıl marifetin “Yaşamak” olduğunu anlatmaya çalışıyor ve hiçbir zaman umudunu kaybetmiyor. Hayat bu, her şey olacağına varırdı. Derler ki: "Bir felaketten kurtulunca ardından güzel günler gelir."s.77
Yaşamak
YaşamakYu Hua · Jaguar Kitap · 201633,9bin okunma
"Zoraki Diplomat" Yakup Kadri Bey'in Çabaları Nihayet harp geride kalmış, İsmet Paşa hükümetinin Stalin yönetimine hoş görünmek için icat ettiği 1944 Turancılık Davası beraatla sonuçlanmış, fakat harp mağduru olan Türk mültecilerin durumunda herhangi bir değişiklik olmamıştı. Ancak bir müddet sonra nispeten yumuşayan siyasi ortamla
Reklam
164 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Afrika: Kurutulmuş İnsan Gölgeleri "Afrika: Kurutulmuş İnsan Gölgeleri", Şair Yazar Sinan Ayhan'ın Mart 2021'de okurla buluşturduğu ilk kitabı. Kitabın türünü yazar, giriş kısmında "Cevher-Söz" girizgâhıyla tanımlamış. "Şiirden öncesi bir hâl ve onun çıkış yeri, onun cevherlik keyfiyeti" tanımlamasını "Bileği
Afrika: Kurutulmuş İnsan Gölgeleri
Afrika: Kurutulmuş İnsan GölgeleriSinan Ayhan · KDY · 20211 okunma
286 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Salgın Hastalıkların Ölümcül Tarihçesi
Dünya tarihini derinden etkileyen hastalıklara dair önemli bilgiler veren kitap. Özellikle Orta Çağ'da Avrupa'yı kökünden değiştiren Kara Veba ilgimi çekmişti. İnsanların hastalığa yakalandıktan sonra kısa sürede ölmesi, henüz sağ olanların bu felaketten kurtulamayacağını idrak etmesi, sanattan felsefeye kadar düşünce yapısını değiştirmesi... Kitabı okuduktan sonra İsveç yapımı "Yedinci Mühür" filmini izlemek daha bir anlamlı oluyor. Amerika yerlilerinin salgın hastalıklar neticesinde yok oluşunu aktaran bölüm ise başlı başına trajediydi. Ne yazık ki koca bir kıtanın sakinleri Avrupalı kâşiflerin beraberinde getirdiği ölümcül hastalıklara teslim olmuş.. İbret alınması adına okunması gereken bir eser olduğunu düşünüyorum.
Mahşerin Dördüncü Atlısı
Mahşerin Dördüncü AtlısıAndrew Nikiforuk · İletişim Yayıncılık · 2016216 okunma
Hayatın bir felaketten sonra daima bir saadet verdiğini, o güzel darbımeselin(atasözü) söylediği gibi, ayın on beşi karanlıksa, on beşinin mutlaka aydınlık olacağını bilmiyor değildim. Fakat bu mehtabın bu kadar koyu bir karanlıktan, bu kadar unutulmaz bir dakikada doğacağını aklıma getiremezdim.
Sayfa 305Kitabı okudu
İlk giden Bunny oldu. Üç hafta boyunca aldığı dördüncü ders olan İngiliz Edebiyatının Şaheserleri için yazması gereken makale yüzünden paniğe kapılıp durmuştu. John Donne üzerine yirmi beş sayfalık bir ödev hazırlaması gerekiyordu. Bunu nasıl yapacağını hepimiz merak ediyorduk çünkü Bunny iyi bir yazar sayılmazdı; disleksisi en münasip suçlu gibi
Sayfa 133Kitabı okudu
Reklam
Evet, bütün zamanların -belki askıda ve kıpırtısız- bir araya geldiği bu son günde, bu cümleler bütün ölüleri öğürtünceye kadar peş peşe tekrarlanarak yankılanırdı; cinayet işleyenleri (ama hiçbiri nihai toplamı düşünememişti, oysa biten her şeyin bir sayısı vardır) ve yalan söylenilemeyen Yargıcı bile öğürtünceye kadar; öyle ki belki de vaadini
Sayfa 115 - III DansKitabı okudu
"Sana söylüyorum, ey gökyüzündeki kutsal Baal; sen yoksun, olsan sana öylesine lanet ederdim ki, göklerin cehennem ateşleriyle sarsılırdı. Sana söylüyorum; kulluğumu gösterdim sana, reddettin, kovdun beni, ben de sana ebediyen sırt çeviriyorum, çünkü sen, inayet saatini inkar ettin. Sana söylüyorum, biliyorum öleceğim, yine de alay ediyorum seninle, burnumun ucunda ölüm, alay ediyorum, ey gökteki Apis! Sen benim üzerimde gücünü gösterdin, ama bilmiyorsun ki, felaketten yılmam ben. Bunu bilmen gerekmez miydi? Kalbimi uykularda mı yarattın? Sana söylüyorum; olanca ömrüm, içimdeki her damla kan, seni hiçe saydığından, inayetine tükürdüğünden ötürü bahtiyardır. Bu saatten öteye ben, senin bütün eserlerinden, bütün senden el etek çekiyorum; bir daha seni düşünecek olurlarsa, bütün düşüncelerime lanetler ediyorum; bir daha senin adını anarlarsa, dudaklarımı koparıp atmak, vazifem. Sahiden varsan sana ömrümde ve ölümümde son sözümü söylüyorum: Hoşça kal! Sonra da susuyor, senden yüz çeviriyor, alıp başımı gidiyorum...''
Sayfa 113Kitabı okudu
ama istemeyerek neden olduğum başınıza gelen bunca felaketten sonra bile hala kendinizden önce beni düşündüğünüzü, ben üzülürsem üzüldüğünüzü ben sevinirsem sevindiğinizi görmek yıkıyor beni! İnsan başkalarıyla böylesine yakından ilgilenirse, onların felaketlerini benimserse hiçbir zaman mutlu olamaz.
Hayatın bir felaketten sonra daima bir saadet verdiğini..
1.000 öğeden 981 ile 990 arasındakiler gösteriliyor.