Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Âdet Gören Erkekler Olsaydı… Gloria Steinem’ın ilk defa 1978’de Ms. dergisinde yayınladığı ve aşağıda çevirisini bulacağınız bu yazısı hala güncelliğini ve komikliğini koruyor. — Hindistan’da yaşamanın bana öğrettiği şey, dünyanın beyaz azınlığının bize açık tenlilerin daha üstün olduğu yalanını yutturmak için yüzyıllar harcadığı. Halbuki
Hiç kimse, hatta iyi niyetli feministler bile birbirlerine karşı hayatlarını nasıl düzenlemeleri gerektiğini söyleme hakkına sahip değildir. (...) Kadınlar, erkeklerin zorbalığından, doktriner feministlerin sergilediği ve diğerlerinden daha az baskıcı olmayan bir zorbalığa kurban gitmek için kaçmadılar.
Sayfa 204 - David Conway, Serbest Piyasa FeminizmiKitabı okudu
Reklam
Feminist kadınların çoğu kürtaja karşıydı: kürtajı kadınların sorunlarına bir çözüm değil, sorumsuz erkeklere davetiye çıkarmak olarak görüyorlardı. Fakat ( 20. ) yüzyılın dönümünden sonra doğum kontrolünü savunan feministler çoğaldı.
Gisela Bock, Avrupa Tarihinde KadınlarKitabı okudu
ATAERKİ'YE CEVAPLAR “Bütün erkeklere tecavüzcü muamelesi yapıyorsunuz” - Yapmıyoruz. Yapsaydık çevremizdeki tüm erkekler hakkında dava açıyor, ifşalar yapıyor, Nevin Yıldırım gibi başlarını gövdelerinden ayırıyor olurduk. Oysa bunu ancak bazı tecavüzcüler için yapabiliyoruz, çoğunluğu ise bunları bile yaşamadan elini kolunu sallayarak gezmeye
feminist olmayan kadın ’bir gün toplumsal cinsiyet eşitsizliği yüzünden zarar gördüğünde kendisine ilk el uzatanlar feministler olacaktır. tacize/tecavüze uğradığında “sen bi şey yapıp tahrik etmiş olabilir misin?” demeyeceklerdir, geliri olmayan bir kadın kocasına boşanma davası açmak istediğinde ücretsiz avukatlığını yapacak bir feminist avukat
Birtakım feministler, kadınların ancak erkeklerin kimliğini kabul ederek ve böylece cinsel farklılığı geri plana iterek eşitlik kazandığı bir eşitlik açmazının ötesine geçilmesi gerektiğini öne sürmektedir. Söz konusu bu feministler, düzmece bir evrenselcilik anlayışına yaslanan totaliter bir politika ya da erkeklik ve kadınlık değerlerinin etkin bir şekilde farklılaştırıldığı ve birinin öbürüne üstün tutulduğu bir hiyerarşik politika koyutlamaksızın farklılığı onaylayabilen ve ötekiliği övebilen yeni bir düşünce tarzına ihtiyaç duyulduğunu öne sürmektedir
Sayfa 222
Reklam
565 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
12 günde okudu
Tanıştığımıza memnun oldum Elias Canetti. Okumaktan çekindiğim daha doğrusu böylesine övülen ve okuması zor olan kitapları sonraya attığım için kitaplığımda dahi yoktu. Yadigar Hocam sayesinde okuduğum bu kitabı sahaflarda tek tek dolaştığım ama bulamadığım, daha doğrusu bulsam da yıpranmış olarak kalanlar olduğu için sıfırına paraya basıp aldım.
Körleşme
KörleşmeElias Canetti · Sel Yayıncılık · 20213,541 okunma
Dünyada yalnız tek bir kişi, korku içinde çırpınıp bağıran küçük bir kızı zapt edip, mikroplu bir bıçakla cinsel organını kesip, sonra da idrarını yapması ve adet görmesi için yalnızca küçük bir delik bırakacak şekilde dikerse, burada sorulması gereken tek soru bu kişinin nasıl cezalandırılması gerektiği ya da ölüm cezasının yeterli bir ceza olup olmayacağıdır. Ama aynı şeyi milyonlarca kişi yapıyorsa, bir anda "kültür" haline gelmekte ve yapılan iğrençlik milyonlarca kat büyümek yerine sanki bir sihirli değnek dokunmuşçasına daha az korkunç bir hal almakta ve hatta feministler de dahil olmak üzere bazı Batılı "ahlak düşünürleri" tarafından savunulmaktadır.
Feministler erkekleri "şiddet" uygulamakla suçlarlar. Geçenlerde TGRT deki "kadının sesi" adlı programında Yasemin Bozkurt, "annesi tarafından dayak atılan erkek çocuklar, ileride kadınlarını döven kocalara dönüşürler" diyordu.
1970 sonları ve 1980'li yıllar boyunca askeri diktatörlerce dayatılan İslam dini, 1991'den itibaren ana merkeziyetçi partinin (Awami League ve Bangladesh Nationalist Party - Avami Ligası ve Bangladeş Milliyetçi Partisi) İslamcı partilerle birlikte hükümet kurmak üzere gerçekleştirdiği açık ve gizli ittifaklar, feministler açısından politik aktörlerle dine yönelik mücadeleleri yükseltmeyi zorlaştırmıştır. 1980'lerde ve 1990'lı yıllar başında, toplumsal cinsiyetle kalkınma gündemlerine ve bu gündemler için çalışan politik oyunculara düşmanca muhalefet açısından İslamcı partilerin oynadığı rol, kadın örgütleri arasında sorun- esaslı koalisyon ve dayanışma hareketlerinin gelişmesine, STK'larınsa yaygınlaşmasına katkı sundu.
Sayfa 111 - Güldünya Yayınları- 1.basım: Aralık 2014Kitabı okudu
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.