Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Feryad-ı Vatan(Nazım Hikmet'in ilk şiiri)
Sisli bir sabahtı henüz Etrafı bürümüştü bir duman Uzaktan geldi bir ses ah aman aman! Sen bu feryad-ı vatanı dinle işit Dinle de vicdanına öyle hükmet Vatanın parçalanmış bağrı Bekliyor senden ümit.
Nâzım...
Bismillah, Sözcü' deki ilk yazımda "alavere dalavere Türk Memet nöbete"yi yazdım... Suriye topraklarını savunmak için Suriyelilerin gitmesi gerektiğini, askerlik çağındak i 500 bin Suriyeli erkek Türkiye' de gezerken, Mehmetçik'in Suriye'ye gitmesinin saçmalık olduğunu, illa gönderilecekse Bilal' in gönderilmesi
Sayfa 455 - Kırmızı Kedi Yayınevi, 2016Kitabı okudu
Reklam
"Sahipsiz olan memleketin batması haktır; Sen sahip olursan bu vatan batmayacaktır. Feryâdı bırak, kendine gel, çünkü zaman dar... Uğraş ki: Telâfi edecek bunca zarar var. Feryâd ile kurtulması me'mûl ise haykır! Yok, yok! Hele azminde ki zincirleri bir kır! "İş bitti... Sebâtın sonu yoktur!" deme, yılma. Ey millet-i merhûme, sakın ye'se kapılma."
Sayfa 358 - Akpınar YayınlarıKitabı okudu
Ben bir elem manzumesiyim. Göğsümde yaralı bir kuş gibi çırpınan mini mini kalbimi dermansız ellerimle bastırdım. Nalân ve perişan huzur-i ismetinize çıktım. İstiyorum ki ruhumun ebedi iztıraplarını size de inleyeyim. Ah!... Benliğimi sarsan derin sızılar bari kanlı yaş halinde gözlerimden fışkırsalar vicdanında hissedip de bir türlü söyleyemediğim mersiye-i elemi ne kadar hazin ifade ederdi. Ne çare ki felaketimizin kuvveti göz yaşımı değil, bütün hayat menbalarımı kurutmuş. Muhterem hanımefendiler! Şu kış güneşinin battığı yerlerin kızıl seması gibi sevgili İzmir'imiz de bir yangın rengi bağlamış. Oralarda kirli hançerlerle mübarek vatanın pak sinesi deliniyor. Oralarda kudurmuş kurt vahşiliğiyle babalar parçalanıyor, analar boğazlanıyor. Oralarda melek kadar safgül gibi nazik kızların her şeyden kıymetli bir hazinesi mülevves ellerle paymal ediliyor. Ve bütün bu ateşle kan tufanı içinde boğulmakta olan öksüz ve yetim binlerce masum soğuktan, açlıktan titreyen zayıf kollarını size uzatarak niyazkâr bir sesle "zavallı vatanı ve bizi kurtarınız" diye yalvarıyor. Ötede Tanrı'nın siyahlara bürünen mukaddes Kâbesiyle bizim aramızdaki Maraş'ta kan içici insanlar, başka bir kurbangâh vücuda getirmişler. Bu arada koyun yerine, talihsiz milletimizin bedbaht evladı doğranıyor. Bu cehennemi mezbahtan yükselen feryad-ı matemlyi işitiyor musunuz? Yürekler dayanmaz bir acılıkla "zavallı vatanı ve bizi kurtarınız" diye ağlıyor.
Feryad-ı Vatan
Sisli bir sabahtı henüz Etrafı bürümüştü bir duman Uzaktan geldi bir ses ah aman aman Sen bu feryad-ı vatanına öyle hükmet Vatanın parçalanmış bağrı Bekliyor senden ümit.
Feryad- ı Vatan
“ Sisli bir sabahtı henüz Etrafı yürümüştü bir duman Uzaktan geldi bir ses ah aman aman! Sen bu feryad- o vatanı dinle işit Dinle de vicdanına öyle hükmet Vatanın parçalanmış bağrı Bekliyor senden ümit. “
Sayfa 166 - Nâzım Hikmet ilk şiiri “ Feryad- ı Vatan” ı 3. Temmuz 1913’te, düşman kuvvetlerinin Çatalca’ya kadar ilerlemesi üzerine yazdı.Kitabı okudu
Reklam
Atiyi karanlık görerek azmi bırakmak
Âtiyi karanlık görerek azmi bırakmak... Alçak bir ölüm varsa, emînim, budur ancak. Dünyâda inanmam, hani görsem de gözümle. İmânı olan kimse gebermez bu ölümle: Ey dipdiri meyyit, 'İki el bir baş içindir.' Davransana... Eller de senin, baş da senindir! His yok, hareket yok, acı yok... Leş mi kesildin? Hayret veriyorsun bana... Sen böyle
Sayfa 92 - KAPRAKitabı okudu
“Feryâd-ı Vatan” başlıklı bu şiiri Nâzım Hikmet on bir yaşında iken yazmıştır. Balkan Savaşı’nda Osmanlıların yenik düşmesi ve düşmanların Çatalca’ya kadar gelmesi üzerine kaleme alınan şiirde şairin bundan duyduğu derin üzüntü ile çok sevdiği yurdunu kurtarma istek ve umudu yansıtılmaktadır.
Atiyi karanlık görerek azmi bırakmak
Âtiyi karanlık görerek azmi bırakmak.. Alçak bir ölüm varsa, emînim, budur ancak. Dünyâda inanmam, hani görsem de gözümle. İmânı olan kimse gebermez bu ölümle. Ey dipdiri meyyit, "İki el bir baş içindir." Davransana.. Eller de senin, baş da senindir! His yok, hareket yok, acı yok.. Leş mi kesildin? Hayret veriyorsun bana.. Sen böyle
Sayfa 17 - PdfKitabı okudu
Evler tünek olmuş, ötüyor bir sürü baykuş... Sesler de: 'Vatan tehlikedeymiş... Batıyormuş! ' Lâkin, hani, milyonları örten şu yığından, Tek kol da yapışsam demiyor bir taraftan! Sâhipsiz olan memleketin batması haktır; Sen sâhip olursan bu vatan batmayacaktır. Feryâdı bırak, kendine gel, çünkü zaman dar... Uğraş ki: telâfi edecek bunca zarar var. Feryâd ile kurtulması me'mûl ise haykır! Yok, yok! Hele azmindeki zincirleri bir kır! 'İş bitti... Sebâtın sonu yoktur! ' deme, yılma. Ey millet-i merhûme, sakın ye'se kapılma.
Reklam
Feryad-ı Vatan (Nazım Hikmet'in ilk şiiri)
"Sisli bir sabahtı henüz Etrafı bürümüştü bir duman Uzaktan geldi bir ses ah aman aman! Sen bu feryad-ı vatanı dinle işit Dinle de vicdanına öyle hükmet Vatanın parçalanmış bağrı Bekliyor senden ümit."
Feryad-ı Vatan Sisli bir sabahtı henüz Etrafı bürümüştü bir duman Uzaktan geldi bir ses ah aman aman! Sen bu feryad-ı vatanı dinle işit Dinle de vicdanına öyle hükmet Vatanın parçalanmış bağrı Bekliyor senden ümit Nazımla Hikmet 3.7.1913
Sayfa 166Kitabı okudu
Feryad-ı Vatan (Nazım Hikmet'in ilk şiiri -1913)
"Sisli bir sabahtı henüz Etrafı bürümüştü bir duman Uzaktan geldi bir ses ah aman aman! Sen bu feryad-ı vatanı dinle işit Dinle de vicdanına öyle hükmet Vatanın parçalanmış bağrı Bekliyor senden ümit."
Sayfa 166Kitabı okudu
"Sisli bir sabahtı henüz Etrafı bürümüştü bir duman Uzaktan geldi bir ses ah aman aman! Sen bu feryad-ı vatanı dinle işit Dinle de vicdanına öyle hükmet Vatanın parçalanmış bağrı Bekliyor senden ümit." Sofrada bir süre çıt çıkmamış, ardından paşa, torununa, şiirin isminin ne olacağını sormuştu, küçük Nazım dedesini "Feryad-ı Vatan" diye yanıtlamıştı.
Sayfa 166Kitabı okudu
96 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.