"İmanlarına iman katsınlar diye müminlerin kalplerine sekine ( huzur ve güven) aşılayan da O' dur." ( Fetih,4)
"Sanki tahsilli olmanın şartı, dinsizlikti. Öyle gösterilmiş, öyle inanılmıştı. Üç lise talebesinin Ramazan'da Kur'ân-ı Kerîm dinlemeye câmie gelmeleri Konyalıya tuhaf görünür, İlâhi bir tecelli gibi gelirdi. Onları, sanki fetih ordusunu karşılar gibi ayağa kalkıp karşılarlardı. Elinden gelse, onlara camide alkış tutacaklardı. Halk öyle heyecanlanır, sevinirdi..."
Sayfa 35Kitabı okudu
“Mü’minlerin kalplerine, imanlarına iman katıp-arttırsınlar diye, güven duygusu ve huzur indiren O’dur. Göklerin ve yerin orduları Allah’ındır. Allah bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.”
Fetih Sûresi, 4
Sayfa 17 - Az KitapKitabı okudu
Din, fetih (yağma) ve haraç toplamakla belirlenmiş toplumlar, aynı zamanda ne olacaklarına da karar vermiş toplumlardır: Dolayısıyla despotik imparatorluklar ancak belirli bir noktaya kadar gelişebilir. Örneğin dinlerini (İslam) yayma (cihat) ve fethedilen bölgelerden ganimet-haraç toplama misyonuyla donanmış İslam toplumları, özgürlük, eşitlik ve kardeşlik" ideallerini misyon edinmiş burjuvazinin nispeten demokratik toplu- munu ve devletini yaratamazlardı. Ufku fetih, ticaret ve ganimetle sınırlı olan top- lumların/iktidarların, kapitalist devletler/sistemler yaratması mümkün değildir
Sayfa 23Kitabı okudu
"İmanlarına iman katsınlar diye müminlerin kalplerine sekine (huzur ve güven) aşılayan da O'dur." (Fetih,4).
Vatan Savaşı: Sakarya
•
4. Tümen'in 42. Alay Komutanı Yarbay Hüseyin Avni Bey:
"Bu savaş işte böyle bir savaş olacak. Çünkü bu savaş fetih, yağma savaşı değil, vatan savaşı. Hiçbir hatayı affetmeye hakkımızın olmadığı bir savaş. Komutanlarımız izin vermedikçe öleceğiz, geri çekilmeyeceğiz. Askere örnek olacağız. Çocuklarımıza para pul, mal mülk değil, milleti için şehit ya da gazi olmuş namuslu bir askerin çocukları olmanın şerefini bırakacağız."
•
Sayfa 312 - Bilgi YayıneviKitabı okudu
SATILAN MALDA ARANAN ŞARTLAR
766- Cabir bin Abdullah'dan rivayet edildiğine göre Hz. Peygamber fetih yılı Mekke'de şöyle demiştir: "Hiç şüphe yok ki, Allah ve Resûlü şa- rabı, lâşeyi, domuzu ve putları satmayı haram kılmıştır." Denildi ki: "Ya Resûlallah, ölü hayvanın iç yağları hakkında ne dersiniz; çünkü onunla gemi yağlanır, deri yağlanır, kandillerde aydınlatma olarak kullanılır." Resûlullah, "Hayır, o haramdır." dedikten sonra şöyle devam etti: "Allah, Yahudiler'in belasını versin. Allah onlara ölü hayvanın iç yağlarını haram kıldığında, onlar onu erittiler, sonra satıp parasını yediler." Buhari ve Müslim rivayet etmiştir.
Buhari, Buyu', 60; el-Müsned, 3/324, 326.
Sayfa 11 - Cilt 3. ALIŞVERİŞ KİTABI.Kitabı okuyor
İnşallah demek
Allah'ı,her hâlükârda zikretmeye çalışmak ve her emri Allah'ın dileğine ve meşiyetine havâle etmektir. Allah Teâlâ bu edebi Hz. Peygamber'e şöyle öğretmektedir:
Hiçbir şey hakkında 'Bunu yarın yaparım' deme! Ancak 'Allah dilerse (yaparım)' de! Unuttuğun zaman da Allah'ı an ve 'Olur ki rabbim beni,
İman artar ve azalır. Bir kasmı diğerinden daha üstündür. Allah Teâlâ "Imanlarına iman katsınlar diye..(Fetih,4) buyurmuştur. İbrâhîm de "Rabbim, bana ölüleri nasıl dirilttiğini göster!" demiş, Rabbi "Yoksa inanmadın m?" diye sorunca da "inandım fakat kalbimin mutmain olması için..." (Bakara, 260) diye cevap vermiştir. Onun kalbinin itminanı imanının artmasıdır.
Daha önce, ziraatın zorla ortaklaştırılması sırasında Ukrayna ve öteki ziraatçı alanlarda olduğu gibi Kuzey Kafkasya da aynı trajediye katlandı: Açlık ve toplu baskı. Nüfusun %7 si bu dönemde eridi. II.Dünya Savaşı sırasında Kuzey Kafkasya'da olup bitenler Sovyet, propagandasıyla gerçek arasındaki büyük uçurumu en iyi bir biçimde gösterdi.
