Değişiyorum...
Değişimin sorumluluğunu alıyorum.
Güçlü, kararlı ve mutluyum.
Ben hayat oyununda bir figüran değil, başrol oyuncusuyum.
"Dizilerde de hep böyle oluyor. Başrol oyuncusu bir şey unutup bir yere geri döndü mü kesin başına bir şey gelir. İşte, televizyonda başına bir şey geldi mi başrol oluyorsun, hayatta başına bir şey geldi mi figüran. Ben de figüranmışım, ilk o gün anladım."
Artık insanlar birer figüran haline getiriliyor, rol alacakları hadiseler yasa kural tanımaksızın kurgulanıyor... O hadisat içerisinde kimin nerede nasıl davranacağı, neresine vurulduğunda ne ses vereceği, neresi okşandığında neye hazır hale geleceği en ince teferruatlarına kadar en dakik hesaplarla hesap ediliyor. Hesaplar tutmasa bile bir şeyin değiştiği yok, ne bir şeyin ayan olduğu ne de kimsenin zilleti tattığı görülüyor.
Sayfa 25 - Giriş
Kendi hayatımın oynandığı sahnede figüran olmayacağım.
“Yeri gelmişken söyleyeyim, dünyanın sonu gerçekten de hiçbir zaman gelmez; oyuncular değişir sadece. O figüran gider, öteki gelir; o jön değişir, bir başkası geçer kameraların karşısına. Öyle dünyanın bir anda yok olması söz konusu değildir yani. Neden mi? Buna hayvanlar yeltenmez, insanlarınsa gücü yetmez. En son ne olur biliyor musunuz? Bütün insanlar ölür mesela başrolde aslanlar kaplanlar, dinozorlar filler olur yine; tıpkı “en asır”da olduğu gibi.”
Sayfa 68Kitabı okudu
Hayat senin; hayatında figüran bile olmayacak insanlara başrol değeri verirsen, kendi hayatını yaşayamazsın. Önce kendine, sonra hayatına yabancı olursun.
Sayfa 146Kitabı okudu
Bu hayatta ya senarist olacak kendine yazdığın hayatı yaşayacaktın ya da figüran olacaktın.
Sayfa 261Kitabı okudu
