Gerçekçi olmayan fiyatlar ve gittikçe büyüyen tüketim uçurumları, yeni yoksulluğun önemli yönleridir. Fakat benim asıl ilgim, modernizmle birlikte gelen değişik bir sonuca yönelik: Özerkliğin ortadan kaldırıldığı, tatmin duygusunun köreltildiği, hayatın monotonlaştırıldığı ve ihtiyaçların hemen herkes için gi derilmemiş şeyler olarak kaldığı bir süreç.
“Fiyatların artması gerekmez mi?” diye sordum.
“Başında iyi yöneten bir hükümeti olan eğitimli bir toplumda artması gerekmez. Aslında fiyatların düşmesi gerekir. Kuşkusuz bu yalnızca kuramsal olarak geçerli. Fiyatların artmasının nedeni cehaletten kaynaklanan hırs ve korkudur. Okullar insanlara para konusunda daha çok şey öğretseydi, dolaşan para miktarı artacak, fiyatlar düşecekti; ne var ki okullar insanlara yalnızca para için çalışmayı öğretmekle kalı yurlar, paranın gücünü kuşanmayı öğretmekten uzaklar.”
Hazreti Peygamber'e sormuşlar, "bu fiyatlar çok arttı emret indirsinler" demişler. Hazreti Peygamber de "fiyatları Allah yapar" demiş ve müdahale etmemiş.
Etienne, maden işçilerinin nasıl sömürüldüğünü, krizlerin zararlarını sadece onların çektiklerini, ticari çekişmeler sonucu doğal fiyatlar düşer düşmez açlığa nasıl tutsak olduklarını anlatıyordu
1501 yılına ait bir fermana dayanarak, muhtemelen XV. yüzyılın ortalarından fakat kesin olarak ise XVI. yüzyılın başından ta XIX. yüzyılın ikinci yarısına kadar Osmanlı Devleti'nin fiyatları, fiyatlar üzerinden de kar oranlarını kontrol ettiğini Ömer Lütfi Barkan uzun zaman önce yazmıştı. Üstelik esnafın yüzde ondan daha fazla kar etmesine müsaade edilmiyordu.
1981 kalkışmasından sonra, Sırbistan'da Sırp milliyetçiliğinin ananevi Kosova temaları hızla revaç buldu. Sırp ve Karadağlıların Kosova'dan göçe zorlanarak "Kosova'nın Arnavutlaş- tırıldığı" tehlikesine değiniliyordu. Gerçekten 1981'deki kalkışmadan bu yana 40 bin Sırp ve Karadağlı Kosova'dan göçmüştü. Böylece, Kosova'da 1960'larda % 30'lara yaklaşan Sırp varlığı, fiilen % 10'un altına düşmüş durumdaydı. Arnavutlar, evlerini, arazilerini çok cazip fiyatlar teklif ederek veya baskı ile satın alıp, Sırpları azınlık oldukları yerleşimlerden "sürü- yorlardı". Gündelik hayatta Sırpça konuşmak, taciz nedeni ola- biliyordu. Aslına bakılırsa, 1945'ten beri Sırplar da Arnavutlar da birbirlerini Kosova'dan "sürmeye" çalışmak için her fırsatı kullanmışlardı. Arnavutlara dönük Rankoviç terörünün hedeflerinden birisi buydu; Rankoviç devrildikten sonra Arnavutlar yılların öcünü almak için yöredeki Sırplara büyük baskı uygu- lamışlardı.
Dünyadaki ilk belediyecilik Kanunu sayılan
Kanunname-i İhtisab-ı Bursa
1502
Sultan 2. Bayezıd
Bu fermanda; hayvan ürünleri, türlü sebze-meyve, tuz, ekmek, sanayi ürünleri, tekstil ürünleri, tarım-tahıl ürünleri, orman ürünleri, deri ürünlerinin satışları, konulacak fiyatlar ve kaliteleri bir standarda bağlanmıştır.
Zengin, akıllı insanlar sorunlarını deneyimli özel doktorlarla çözüyordu, psikiyatri ihtisasının birinci yılındaki doktorlarla, indirimli fiyatlar karşısında değil.
Çağımızda (Cihad) ın sadece cephede savaşmak olmadığını bilecektir diriliş eri... Ekonomi ve kültür savaşları da cihadın zaruri bölümleri ve kesimleridir. Peygamberlerin ve velilerin aynı zamanda çok defa meslek pirleri olduğunu bilen ve bu geleneğin özüne inen diriliş erleri, erenleri ve pirlerinin de islâmın yeniden diriliş toplumunu kurarken ekonomi ve kültüre hayatlarını adayan kahramanlar olacakları açık bir gerçektir.
Faiz, faizin benzeri ve faizin gölgesi bile yok cektir Diriliş Toplumunda. Zekât, maldan ve kazançtan ådeta fizik ve kimyasal bir zaruretle ayrılarak Devlet veya Toplum hazine ve kasasında toplanacak ve oradan tekrar kişilere ve kurumlara dönerek toplumda sosyal adaletin ve seyyaliyetin düzenlenmesini sağlayacaktır. Fiyatlar, karlar, malın yapımı, kalitesi tam bir denetim altında olacak ve kesin ve etkili müeyyidelerle bu denetim güçlendirilecektir. Para atıl tutulmayacak, işsizliğe imkân verilmemek için bütün tedbirler alınacaktır. Kadın ve işdüzeni, kadının özelliğini ve iç özgürlüğünü yok etmeyecek biçimde yeniden düzenlenecek, bugün görülen, kadının özgürlüğü adı altında, yedek bir erkek türüne dönüştürülerek yozlaştırmaya gidiş önlenecektir.
Merhaba gençler! Nasılsınız bakalım? Bendeniz iyiyim. Akşam annemlerde leziz bir çupra yersek daha iyi olacağım inşallah. Akşama doğru Metro'ya gidip bakacağım.
Bu kış çok az balık yedim. Açıkçası endişeleniyorum zekâ geriliği olacak, bağışıklık sistemim çökecek diye. Neden böyle oldu bilemiyorum. Bir iki defa balık haline baktım. Canlı
Önümüzde toplu sözleşme görüşmeleri varmış. Ücretimiz yükselecek Yükselecek ama fiyatlar daha da yükselecek. Patron verdiğini iki katıyla geri alacak. Aldığımız zamlar da eriyip gidecek. Hep böyle sürüp gidiyor