Üretici-tüketici, patron-işçi, mülk sahibi-kiracı, fiyatlar-ücretler, kâr-zarar, istikrar-istikrarsızlık, doğruluk-ikiyüzlülük, başarı-iflas, refah-kriz, hükmeden-hükmedilen, kanun koyan-uygulanan, hakim-sanık, adalet-zulüm, başlar-kuyruklar, taraftarlar-partiler, isyan-sessizlik, tedirginlik-rahatlık, yığınlar-partiler, mabetler-dua edenler,
taşlayan tanrılar-taşlanan tanrılar,
birleştirici peygamberler-ayırıcı peygamberler,
dünya-ahiret, cennet-cehennem,
yokluk için hayat-hayat için yokluk...
Bütün bunlar arasında nefret ve kin dolu mızraklar, kalabalıkların boyun eğmediği savaşlar, kuraklığın sona erdiremediği çatışmalar, parçalanan kalpler, yok edilen ruhlar, hiç doğmamış ve ölmemiş gibi doğan ve ölen canlılar... Hiç kimse de "Biz bunun için mi vardık? Yeryüzü ve gökyüzü bunun için mi vardı?" demiyor.
Mihail Nuayme,