Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Cennet vaatleri ile kandırılanlar..
İstanbul’dan Anadolu’ya silah kaçıran ve haber getiren bir emekli subay, Ziraat Mektebi’ne gelerek, milliyetçi şeflerden yedisinin, padişah adına kurulan özel bir mahkeme tarafından ölüme mahkûm edildiklerini haber verdi. Bunlar arasında Mustafa Kemal’in kendisi ve İsmet Bey’le Ali Fuat Paşa, Doktor Adnan ve Halide Edip vardı. Haberi getiren subayın, elini öperken söylediği gibi Türk tarihinde bu şerefi kazanan ilk Türk kadını. Bu hüküm, şeyhülislamın fetvasıyla daha da kesinleşmiş, her Müslüman’ın onları rastladığı yerde öldürmesi dini bir görev olmuştu. Bunu başarabilen, doğruca cennete gitmeye hak kazanacaktı.
Altın Kitaplar
Amasya Antlaşması'nın hiç açıklanmayan bir gizli maddesi vardır.Bu maddeye göre Mustafa Kemal, Kâzım Karabekir, Fuat Paşa'larla Rauf Bey bir milli hükümetin ilk kadrosu olarak tespit edilmiştir.
Sayfa 211Kitabı okudu
Reklam
Ali Fuat Paşa diyor ki; Yurdun müdafaasinda, zengin kaynaklari ellerinde tutanlar, maneviyatsizlik ve ahlaksızlık yüzünden çözülüp bozulmuşlardi.
Sayfa 426Kitabı okudu
Lozan öncesi Atatürk'ün düşüncesi...?
Vicdanımıza kulak verelim : Lozan'dan sonra Türkiye 'de yaşananlar ; Kuva-yı Milliye ruhuyla uyumlu şeyler midir? Lozan' ı imzalayanlar arasında Milli Mücadele'yi başlatan beş komutandan dördünün (Kazım, Rauf, Refet, Ali Fuat) olmaması tuhaf değil midir? Peki, beşinci komutan, Mustafa Kemal Paşa, bu metni neden onaylamıştır? Mustafa Kemal hakkında araştırma yapanlar, Paşa'nın hayatını iki ana safhaya ayırmak isterse dönüm noktası olarak Lozan'ı ve Albay İsmet'le başlayan ittifakı seçmeliler: Çünkü bu ittifak Osmanlının Samsun'a gönderdiği komutanı almış, yoğurmuş, kendi ateşinde pişirmiş, bambaşka bir kimliğe büründürmüştür. Mustafa Kemal değil midir ki Lozan'dan önce yaptığı konuşmalarda hilafeti över, her gittiği yerde İslam dininin kutsallığından bahseder. Mustafa Kemal değil midir ki bir gün caminin kürsüsünde vaaz verir, bir gün minbere çıkıp hutbe okur, Kazım Karabekir'in tarifiyle "kendisini halifeliğe hazırlayan ve halife olmayı arzulayan" kişidir. Mustafa Kemal değil midir ki cumhuriyetin gerekli olmadığını söyler, "İngiliz Krallığı da hakimiyet-i milliye esası üzerine kurulmuş bir devlet şeklindedir ama devlet reisi bir kraldır." der... Saltanatın kaldırılmasını, Sultan'ın tasfiye edilmesini istemez, belki de Sultan olmayı düşünür....
Sayfa 90
127 syf.
10/10 puan verdi
Milliyet Gazetesi’nde 12 Ocak-26 Ocak 1992 tarihleri arasında İzmir suikastı teşebbüsü, Uğur Mumcu tarafından ilk kez açıklanan belgeleri ile “Gazi Paşaya Suikast” yazı dizisi olarak yayınlanmış ve sonrasında kitap haline getirilmiştir. Kitapta öncelikle tutuklamalar, yöneltilen suçlamalar, itiraflar, savunmalar ve sanıkların karşılıklı
Gazi Paşa'ya Suikast
Gazi Paşa'ya SuikastUğur Mumcu · Uğur Mumcu Vakfı Yayınları · 2000374 okunma
Gagavuz Türklüğü koca bir yalan :)
Babası Hikmet Nâzım Bey Kalem-i Ecnebiye memurudur. Daha sonra Umûr-ı Ecnebiye müdürü olmuştur. 1876’da İstanbul’da doğmuş, Mekteb-i Sultani’yi bitirmiştir. İyi Fransızca bilir. Özgürlükçü düşüncelere bağlıdır. Abdülhamit’i sevmez. İllerde valiliklerde bulunmuş Mehmet Nâzım Paşa’nın oğludur. İki kız kardeşi vardır: Mediha, Güzide. Nâzım Hikmet’in annesi Ayşe Celile Hanım dilci Enver Paşa ile Leylâ Hanımın kızıdır. Leylâ Hanımın babası Mehmet Ali Paşa, Alman kökenlidir, Ali Fuat (Cebesoy) Paşa’nın dedesidir. Enver Paşa’nın babası ise Gagavuz (Karaoğuz) denilen Polonyalı Hıristiyan Türklerden Mustafa Celâlettin Paşa’dır, ilk adı Konstanti Borjenski’dir. Ömer Paşa’nın kızı Sıdıka (Saffet) Hanımın kocasıdır. Celile Hanım özel öğrenim görmüştür. Fransızca konuşur, Baudelaire ile Lamartine’i aslından okur, piyano çalar, resim yapar. Güzel, nitelikli bir kadındır. Hikmet Beyle 1901 Şubatında evlenmiştir. İki erkek, iki kız kardeşi vardır: Mehmet Ali, Mustafa, Sara ve Münevver. Görevinden pek hoşlanmayan ve Abdülhamit’in baskıcı yönetiminden de sıkılan Hikmet Bey istifa eder. Ticaretle uğraşmayı tasarlamaktadır. Ailesini Selanik’ten Halep’e, babası Vali Mehmet Nâzım Paşa’nın yanına götürür. Orada kısıtlı sermayesiyle ticaret yapmaya girişir.
Reklam
Semra Sultan'a ve Ahmet Altan'a Cevaptır;
https://1000kitap.com/Ottomaans kod adlı okurun paylaştığı iletiye ve
Ahmet Altan
Ahmet Altan
‘a cevaptır. #40288569 Öncelikle, benim tarafımda engelli değilsiniz Semra Hanım, buyurunuz gelip cevap yazınız, ama gelmezsiniz, gelirseniz beklerim… Ahmet Altan’ın tarih bilgisi nedir bilemem ama zaten
Cemal Paşa
Cemal Paşa’nın Kurmay Başkanlarından Ali Fuat (Erden) Paşa, “Otoritesi müthişti.” dediği Paşa’nın, askerî yazıların açık, kısa ve tekrarsız olmasını istediğini söyler ve şöyle anlatır: “Cemal Paşa donuk siması, safravi mizacı, siyah gözleri, heybetli bakışları, enerjik burnu, Asuri hükümdarlarını andıran müstatil sakalıyla çok ihtişamlı ve vekarlı görünürdü. Sakin ve gelecekten emin bir hali vardı...” (Erden, a.g.e., s.28) Cemal Paşa’nın maiyetinde çalışmış olan Von Kress şöyle yazar: “Cemal keskin zekâlı, sürat-i intikal sahibi ve sağlam muhakemeli bir zattı. Kuvvetli bir irade ile, kayıtsız şartsız ve hatta bazen kaba bir enerji, onun nefsinde birleşmişti. ... Bu akıllı adamda, dikkati çekecek kadar büyük bir gurur da oluşmuştu. ... Alman muhitinde Cemal, İtilaf devletleri yanlısı olarak tanınıyordu. Aslında bütün Türk önderleri gibi Cemal de ne Alman, ne de İtilaf dostu idi; bilakis, o sadece Türk’tü...” Von Kress, Cemal Paşa’nın Arap siyasetini de doğru bulur: “Cemal’in Arap siyasetine, Türk tarafından dahi şiddetle hücum ediliyordu. Fakat Cemal’in Arapları, yumuşaklık ve iyilikle yola getirmek ve kazanmak hususundaki gayretleri bir sonuç vermeyince, Suriye’de bir Arap isyanı hazırlamak için yapılan her teşebbüs ve denemeyi büyük bir enerji ve şiddetle bastırmış olmasından dolayı, o hiçbir yönden tahtie edilemezdi.” l
Bedenime bir asır geç kalmışım
Bedenine bir asır geç kalmış bir ruhun ıstırabı içindeyim. Bir asır önce gelmeliydim bu dünyaya. Enver’le İstanbul’a girmeli, Kuşçubaşı Eşref’le Trablusgarp’ı savunmalıydım 120.000 İtalyana karşı 120 Osmanlı subayıyla. İttihatçılar bab-ı ali yi basarken Ömer Naci’yle bende halka seslenmeli ve "Enver Edirne’ye! Enver Edirne’ye!" diye
Geri199
1.500 öğeden 1.486 ile 1.500 arasındakiler gösteriliyor.