Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Propaganda tohum serper; teşkilât ise bunu yeşertir,
Sovyetler'in, Asya-Afrika "halkları" arasındaki siyasi faaliyetleri bilhassa müdhiştir. İktisadi çalışmaları ve yardımları dahi, bu siyasî gaye ile alakalıdır. Bu hususta kullandıkları savaş vasıtaları ve teçhizatları ise, çok muazzamdır. Bu mevzuda Batı'nın, ancak feodalite devrinde kaldığı, Sovyetler'in ise, tamamen modern ve çok tesirli vasıtalardan istifade ettiği teslim edilmelidir. Bu vasıtalar, propaganda ve teşkilât olarak iki maddede toplanabilir. Propaganda tohum serper; teşkilât ise bunu yeşertir, geliştirir ve meyvasını alır. Sovyetlerin yaptığı cinsten bir propaganda, şimdiye kadar dünya yüzünde mevcut olmamıştır. Bu propa- ganda, balta girmemiş ormanlardan saraylara, çarşı ve pazar yerlerine, vekaletlere, üniversitelere, ilim yuvalarına sokulur. Bazan tahrik edici, bazan uyuşturucu bazan gizli, bazan açık, bazan direkt, bazan endirekt şekillerde görünür. Mesela her yıl, bütün dil ve lehçelerde 150 bin saati bulan radyo neşriyatı, milyonlarca broşür, kitap, beyanname, bunlardan yalnız bazılarıdır. Her tarafta, ve her ülke- de gazeteler, mecmualar, muharrirler, san'at dergileri, aynı şeyleri propaganda ederler. Bunlar klişeleşmiş ve usanç verici tekrarlar, hattå låf selleri halinde kulaklarda iz bırakırlar. Devamlı tekrarlar, evvelce inanmayanlara bile, "Acaba mı?" dedirtir. Sonra da hakikat addedilir. Doğu ülkeleri, çocuk gibi kanan adamlarla doludur ve buralar, adeta, mu- galatanın cenneti halindedir. Bu kesif propaganda ve neşriyat, safları aldatır, bu saflar ise, akılları çeler.
Sayfa 836
Binicilik sadece zenginlerin tadını çıkardıkları bir spor değildi. Yolların yetersizliği, herkesi ulaşım aracı olarak at kullanmaya zorunlu bırakmıştı. Gençlik yıllarımda, Stavrodromi’nin, Galata’nın, Bizans’ın büyük meydanlarında, her vapur iskelesinde kiralık atları olan “sürücü”lerle karşılaşırdım.
Sayfa 262 - LitaratürKitabı okudu
Reklam
Galata’
Adı nereden gelirse gelsin Galata, Konstantinopolis’in ilk kuruluş yıllarından beri bu şehrin en önemli dış mahallelerinden birisi olmuştur. Burada Galatların yaşamış oldukları tezini kabul edersek, Galata’nın çok eski yıllarda da Avrupalı tüccarların yerleşim alanı olduğunu anlayabiliriz.
-Ben ki hakanlar hakanı, sen ki Fransa vilayeti kralı Fransuva'sın-
"Haliç'in ve Boğaziçi’nin hakanı, Azap, Meyyit, Kürkçü, Yağkapanı, Karaköy, Kireç, Tophane ve Kule Kapıları’nın koruyucusu, Galata’nın bütün hazinelerinin sahibi Efrasiyaboğlu Alibaz Efrasiyab Hanın" tuğrası işlendi.
…Ben ki hakanlar hakanı, sen ki Fransa vilayeti kralı Fransuva'sın…
Oyunların kuralları kağıtlara özenle yazıldı ve üstüne "Haliç'in ve Boğaziçi’nin hakanı, Azap, Meyyit, Kürkçü, Yağkapanı, Karaköy, Kireç, Tophane ve Kule Kapıları’nın koruyucusu, Galata’nın bütün hazinelerinin sahibi Efrasiyaboğlu Alibaz Efrasiyab Hanın" tuğrası işlendi.
ANÇİZLEMEK f es. Kaçmak, savuşmak, gitmek. ANDAVAL s. ve i. (Niğde köylerinden birisinin adı) (insan için) Saf, kolayca kanan (kimse). • Bön, enayi: “Andavallılardan gayrisini otele almazlar, buyur ettiklerini ya meteliksiz bırakır, ya da temizlerler." (Sermet Muhtar Alus, Eski Galata’nın Eğlence Yerleri). ANDAVALLI da denir: “Demek ki birçok insanlar gibi zavallı Andaval ahalisi de sırf iyilik etmeyi sever, asli ve yumuşak yüzlü insanlar oldukları için andavallı diye şöhret almışlar." (Reşat Nuri Güntekin, Anadolu Notları-I
Reklam
Köprülü Fazıl Mustafa Paşa'nın alnından vurularak Şehid olmasıyla neticelenen (Salankamin) felâketinden sonra İkinci Mustafa taht'a geçti. İlk defa bir nefis ve memleket muhasebesi olan Padişah....Taht'a çıkınca ilk iş olarak çıkardığı «Hattı Hümayun», göz yaşartıcıdır. Allah'a şükürler edip kendisi gibi günahkar bir kuluna
50 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.