Gastrit, çok açık biçimde olmasa da, yüzyıllardır stres ve nevroza atfedilen bir hastalıktı. ("Dispeptik" sözcüğü, popüler dilde hâlâ sinirli bir yapı ya da kırılgan bir psikolojik durumu betimlemede kullanılmaktadır.) Öyleyse biraz daha ileri gidilirse, mide kanseri de sinirsel anlamda stresin serbest bıraktığı bir kanser, özünde Galen'in önermiş olduğu "hapsolmuş melankoli" kuramının modern bir çeşitlemesiydi.
Sayfa 286 - Domingo YayıneviKitabı okudu
BEYİN ARAŞTIRMALARININ TARİHİ
Roma, 2. yüzyıl... Filozoflar ve politikacılardan oluşan bir izleyici kitlesi, "tıbbın prensi" Bergamalı Galen'in bir domuz üzerinde yapacağı çalışmayı izlemek için toplanmıştı. Galen hayvanın laringeal sinirini ( gırtlağı beyne bağlayan sinirsel bağlantı) kesince hayvanın ciyaklaması aniden kesildi. Seyircilerin şaşkınlığı gözlerinden okunuyordu. Peki ama neden bu kadar şaşırmışlardı? Çünkü az önce Galen, davranışları kontrol edenin kalp değil beyin olduğunu kanıtlamıştı. Bize bu çığır açıcı bir olay gibi gelmeyebilir ama tarihçi Charles Gross bunu " tüm zamanların en ünlü fizyoloji gösterilerinden biri" olarak tanımlıyor. Galen, beynin işlevsel önemini ilk fark eden kişi olmasa da iddialarını savunmak için halka açık bir deney yapan ilk kişiydi. Galen'in zamanında "kalp merkezli görüş" ( düşünce, zihin ve ruhun kalpte bulunduğu görüşü) baskındı ve yüzyıllar boyunca da öyle kalacaktı. İçinde "yürek" ve "kalp" geçen çoğu deyim (örn. kalbini dinlemek ) bu görüşün kalıntılarıdır.
Reklam
*Güldürdü:)*
“Batı’da hekimlik biliminin kurucusu sayılan Galen, “Birleşmeden sonra tüm hayvanlar kederli bir görünüm alırlar. Bu kuralın dışında kalanlar yalnız kadınlarla, horozlardır.” demiş.”
416 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Ben çok ama çok beğendim. Bu zamana kadar hiç kimseye şu kitabı alın okuyun da demedim. Kitap yahut yazar hakkında bilgi vermişimdir, okumaya teşvik edici sözler sarf etmişimdir ama hiç bir kitabı okuyun ve okutun diye genele hitap etmemiştim ,ta ki bu güne kadar. Bunu yapacağımı hiç ummazdım, hele hele siyaset ve politikadan hiç haz etmeyen ben
Devlet
DevletPlaton (Eflatun) · Say Yayınları · 201627bin okunma
528 syf.
9/10 puan verdi
·
7 günde okudu
Aslında uzuuun bir incelemeyi hakediyor bu kitap. Ama okumuyorsunuz, kısaca özet geçiyorum.:) Şöyle ki, İslam uygarlığı diye birşey yoktur. Çünkü böyle bir uygarlıktan bahsedenlerin örnek olarak gösterdiği al-Razi, İbn Sina, İbn Rüşt, Biruni, Farabi gibi aydınlar, kendilerinin de eserlerinde zikrettikleri gibi, eski Yunan düşünürlerini ( Platon, Aristo, Pisagor, Socrates, Galen, Hipokrat) birebir tekrar etmekten öteye geçmemişlerdir. Bunu yaparken de şeriat hükümlerine eleştiri getirmemisler, dahası savunmuşlardır. (Şiddet, kadın hakları, cinsellik, hukuk...) Ancak al-Razi 'nin daha cesur olduğu ve hakkinin verilmesi gerekir. Oysa eski Yunan düşünürleri dini unsurları değil,aklı ön planda tutmuşlardır. Batı ise, 13. yüzyıldan itibaren, artan bir yoğunlukla, Tevrat ve İncil 'in göksel bir kitap olmadığını, Tanrı kelamı hiç olmadığını, kutsal! kitap olarak görülen bu kitapların insan ürünü olduğunu, aklın en yüce değer olduğunu ve bu kutsal addedilen emirlerden önde olduğunu defalarca söylemişlerdir. Kiliseye rağmen, engizisyona rağmen, ateşte yakilma pahasına, giyotinde dogranma pahasına.. Peki Batı'yi uykusundan uyandıran bu aydınlar kimdi?
Nicolaus Copernicus
Nicolaus Copernicus
,
Galileo Galilei
Galileo Galilei
, Kepler,
Voltaire
Voltaire
,
Jean-Jacques Rousseau
Jean-Jacques Rousseau
,
Baruch Spinoza
Baruch Spinoza
, Moliere.. Ez cümle, İslam coğrafyası, fiziği, kimyayı, astronomiyi, tıbbı, kısaca bilimi seriatta aradığı için, aklını kullanma gereği duymadığı için geri kaldı; Batı ise acımasız kiliseyi aydınlar sayesinde aştığı için uçtu gitti...
Aydın ve "Aydın"
Aydın ve "Aydın"İlhan Arsel · Kaynak Yayıncılık · 201671 okunma
Aşk Hastalığı
İbn Hazm'ın sayfaları beni çok etkiledi; aşkı, sağaltımı kendi içinde olan, başkaldıran bir hastalık olarak niteliyordu, çünkü bu hastalığa yakalanan insan sağaltılmayı dilemez; aşk acısı çeken iyileşmek istemez (Tanrı bilir, doğru!). O sabah her gördüğüm şeyin beni niçin böylesine coşkulandırdığını, aşkın, Anciralı Basilio'nun da
Sayfa 450 - Can Sanat Yayınları, 36. baskı, Çev. Şadan Karadeniz
Reklam
855 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.